9.Bölüm(İlişkinin Bedeli)

2.1K 71 5
                                    

"İşine son verildi Selin Yıldırım."

Herkes bir anda gözlerini genç kıza dikmişti.Selin ise şaşkınlık utanç dolu bakışlarını etrafa saçıyordu. Nasıl böyle bir şey düşündüklerini anlayamamıştı.

"Bir yanlışlık var. Ben böyle bir şey yapmadım. Kimseyle ilişkim yok benim."

"Nefesini boşuna tüketme ve derhal terk et burayı."

Selin masadaki insanların aşağılayacı bakışlarına daha fazla dayanamaycağını fark edip masadan kalkıp çıkışa koştu gözyaşlarını tutamıyordu.

Miray bakışlarını Boran'a kilitlemişti. Şuan genç bir kıza haksızlık ediliyordu ve asıl o masadan kalkması gereken kendisiyken. Miray yeni yeni farkına varmaya başlamıştı Boran'la olan ilişkisi sadece kendisine değil etrafındaki insanlara da zarar veriyordu.

Boran ise susuyordu. Eğer o kişi Selin değil derse babası araştırmaya devam ederdi. Miray'ın başına bir şey gelmemesi için her şeyi göze alıyordu ama o kızın bunları hak etmediğinin pek tabi farkındaydı. Boran zor sınavlar veriyordu. Babasının o kişisinin Selin olduğunu kanısına nasıl vardığını anlayamamıştı.

Ece şaşkınlıkla etrafında olan olayları izliyordu. Boran'ın Selin denen o sekreter kızla ilişkisi mi vardı yani? Bunu nasıl anlayamamıştı. Kendine olan güveni zedelenmişti. Kendini olduğundan daha akıllı sanıyordu. Ama hala kafasını karıştıran şeyler vardı bu işte ters giden bir şeyler vardı. Miray'ın durmadan gözlerindeki çözemeğini duyguyla Boran'a bakmasında da ters giden bir şeyler vardı. O an anladı bu işin biraz daha üzerine düşmeliydi.

Geçen gün Saat 19:00

"Kimmiş? Oğlumun ilişkisi olan kız kimmiş?"

"Efendim,şirketinizde sekreter olarak çalışan Selin Yıldırım."

"Kanıt var mı?"

Adam elindeki fotoğrafları Bülent Bey'e verir.

"Efendim bunlar oğlunuz ve o kızın fotoğrafları arka arkaya 3 gün aynı kafede oturup yemek yediler. Daha sonra Boran Bey kızı evine bıraktı. Başka bir seçenek yok. Boran Bey bunun dışında hiçbir kadınla görmedik."

"Anladım çıkın dışarı."

Bülent Bey zaferi seviyordu. Zaferin nasıl geldiğinin bir önemi yoktu. Zafer geldiği zaman tüm düşünme sistemini bir kenara bırakıyordu. Ona bir isim verilmesini istemişti ve verilmişti. Gerisinin onun için önemi yoktu. İrdelemenin,sorgulamanın alemi yoktu.
Gencecik pırıl pırıl bir kızın geleceğini düşünmenin gerek olduğunu düşünmediği gibi.

Yemeğin bitmesine az bir süre kala Miray kendini kötü hissettiğini söyleyip ayrılmıştı oradan vicdanının altında eziliyordu.

Evine gittiğinde kendini duşa attı. Olanlar şimdiden ağır gelmeye başlamıştı bununla nasıl başa çıkıcaktı. Düşüncelerin sıyrılmasını kapı sesi sağladı. Hemen bornozunu giyip salona indi.Karşısında Boran görmek onu şaşırtmamıştı.

"Boran biz ne yapacağız ? Bizim yüzümüzden bir kızın hayatının kararmasına razı mı geleceğiz?"

"Hayır tabikide."

"O zaman git söyle babana Selin'le aranda bir şey olmadığını söyle."

"Söyleyemem. Miray araştırmaya devam edip seni bulursa. Babamı tanımıyorsun sana yapabiliceklerinden şurada bahsetsem kanın donar."

"Selin'i sadece işten attı. Beni de kovar."

"Keşke öyle olsa."

"Boran sürekli karamsar karamsar konuşmaktansa çözüm yolu bulmaya çalışır mısın?"

"Bak ben Selin için elimden geleni yapacağım. Şehir dışına çıkaracağım hatta kabul ederse yurtdışına. Babamdan olduğunca uzağa. Sen bunları düşünme olur mu? "

"Hayır olmaz böyle. Hatalıyız çok hatalıyız. İnsanlara zarar veriyoruz. Ayrıl..."

"Miray,sus artık! Her engelde konuyu ayrılmaya getirirsen biz ne yapacağız?Ben seni güçlü biri olarak tanıdım. Sen her tökezlediğimizde kaçmaya çalışıyorsun. Bu mu yani senin sevgin?"

"Kendine gel. Sen benim sevgimi mi sorguluyorsun? Farkında mısın ben evli bir adamla sevgiliyim. Bana 2 yıl boyunca yalan söylemiş adama güveniyorum. Hatta onunla sevişiyorum. Kaçmaya değil etrafımdaki insanları korumaya çalışıyorum. Seni korumaya çalışıyorum.Bunca zaman babasının gözüne girmeye çalışmış küçük çocuğun üzülmesini istemiyorum. Gelmiş bu mu sevgin diyorsun yazık."

"Sev...sevgilim ben özür dilerim. Sen bir anda ayrılmak deyince kendimi kaybettim. Düşüncesi bile beni dehşete düşürüyor. Sana bunu yaşattığım için ben çok vicdan azabı duyuyorum. Sen üstüne beni affedince ben senin sevginin altında eziliyormuş gibi hissettim bu yüzden hırçınlaştım çok üzgünüm."

Adamın gözlerindeki pişmanlık kalbini sızlatmıştı kızın.Onu içine sokarak tüm dünyadan soyutlamak,korumak istiyordu. Kendi dünyasına alıp sonsuza dek mutlu yaşamasını diliyordu.

"Erkek çocuklarının ilk süper kahramanları babalarıdır. Onları örnek alırlar. Onlar gibi olmak isterler. Sen denedin hemde tüm hayatın boyunca o senin kahramanındı bilemezdin ki onun süper kahraman değil de şehri yok etmek isteyen kötü karakter olduğu. Sen kendi çocuğunun kahramanı olucaksın."

Boran umutla sevgilisinin gözlerine baktı.

"Olabilir miyim? Yani onun hayallerini süsleyecek bir kahraman aman baba olabilir miyim?"

Sevgilinin yüzünü avuçlarının içine aldı kız.

"Hiç şüphem yok sevgilim."

Bu duygusal anı küçük bir öpücükle noktaladılar.

"Hadi git üstünü giyin hasta olacaksın."

"Tamam hemen geliyorum."


"Bana Hasan'ı çağır."

"Tabi Ece Hanım."

Biraz zaman geçtikten sonra kapı çalar.

"Gel."

"Buyrun Ece Hanım beni çağırmışsınız."

"Gel Hasan sana bir isim vereceğim ve sen onun hakkında ne var ne yok araştırıp bana bildiriceksin."

"Tabi efendim."

Yorumlarda ilerki bölümlerde neler olabileceği hakkındaki tahminlerinizi benimle paylaşın.🤗

İyi okumalar

Diğer KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin