- Bedelini ödeyeceksinmiş -

79 7 0
                                    

Kuzey mi ?

"Kapat şu telefonu. " deyip telefonu elimden aldı ve aramayı sonlandırdı Ferit.

"No-noluyor ? " dedim. Gözümden yaşlar firar edip şortumla buluşuyordu.

"Noluyor diyorum. Cevap versene lan ! " diye bağırdım. "Niye Kuzey benden uzak durucakmış ? "

"Bağırma. Gel şuraya konuşalım." deyip kolumu çekiştirmeye başladı. Hızla kolumu çektim ve "Gelmiyorum lan bir yere. " diye bağırıp onları takmadan yürümeye başladım.

Arkamdan "Lan sen anlat demiyor muydun ? Şimdi de gidiyorsun Hasbinallah." diye bağırdı.

"Kafamı bıraktınız lan bende. " diye bağırdım. Kulübeye girdiğimde Kuzey'i görememem korkumu dahada bastırdı. Cem ona ne yapıyordur ? Arasam ama numarasıda yok. Tekrar Cem'i arıyayım. Telefonu alıp Cem'in numarasını çevirdikten sonra kulağıma götürdüm.

Birinci çalış , ikinci çalış dııt dııt dııt...

Meşgule attı. Allah'ım Yarabbim. Çıldıracağım.

"Ne yapmayalım ? Ne yapmayalım ? " deyip odada dört döndüm. Ya Kuzey'e birşey olursa... O zaman Cem ve Ferit kamptan atılır. Heh buldum. Müdürün dosyasında bütün öğrencilerin numarası bulunur. Bulunmaz mı ? Aman ne olacak şansımı deneyeyim.

Üzerime pembe hırkamı geçirip müdürün kulübesine ilerledim.

Müdür odası

Kapıyı tıklattım. Maalesef 'Gel' sesini duyamamıştım. Kapıyı yavaşca açıp içeriye girdim. Kilitlememiş kapıyı gerizekalı. Ama bu benim işime gelir.

Müdürün masasının üzerinde bir sürü dosya vardı. Şimdi bul içinden numara olan kağıdı. Bir süre karıştırdıktan nihayet bulabilmiştim. Kuzey , Kuzey , Kuzey... Heh buldum. Kuzey DEMİREL.

Telefonumu çıkarıp hemen Kuzey'in numarasını 'Angutella' diye kaydetip müdürün odasından çıktım. Kamerayı falan umursamadım. Cem ve Ferit'in kamptan atılmasını istemiyorum. Tamam ya. Kuzey'e de birşey olmasını istemiyorum.

Müdürün kulübesinden çıktıktan sonra yürüyüp Kuzey'in numarasını çevirdim.

"Alo. " diye Kuzey'in sesi geldi. Sesinin tınısındaki yorgunluğu farkedebiliyordum.

"Şey be-ben Yaprak. "

"Yaprak ? " dedi Kuzey. Ardından Cem'in sesi geldi. "Ben sana Yaprak demeyceksin demedim mi lan bir daha ? "

"Cem mi o ? Noluyor Kuzey. " diye sordum. Gözümden bir yaş daha özgürce akıp gitmişti. Ama öyle hıçkıra hıçkıra ağlamıyordum.

"Hayır , hayır Cem falan değil ? " diye saçmaladı. Ya o Cem idi. Cem 'i benden daha iyi -Bizimkiler hariç - kimse tanıyamaz.

"Hayır ya o Cem. Sana ne yaptı ? " diye sordum. Sesim sert çıkmıştı.

"O Cem değildi ve hiç kimse bana birşey yapmadı. " diye sertçe çıkıştı ve telefonu suratıma kapattı. Bu , bu nedensizce kalbimi kırmıştı. 

Beynim uyumam için sinyal verdiğinde daha fazla dayanamayıp kulübeye ilerledim. Ve vardığımda kıyafetlerimi çıkarmadan direk yattım.

°•○●□■°•○●□■

"Uyansana ! Kış uykucusuna mı yattın kızım be ! "

Biri beni kolumdan dürtüyordu ama kim olduğunu anlayamamıştım.

"Yaa uyuyacağım ben. Siktirin şurdan. " deyip yan tarafa döndüm ve sert bir şeye çarptım.

Gözlerim anında açıldığında Kuzey'i yatağımda yatarken gördüm. Hee Kuzeymiş ne olacak ya ! Ne Kuzey mi ?

Yüzyıl Aşkı Geliyor (Yapku Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin