Multi ; Yaprak ve Maxy (Oğuz'un köpüşü)
"Kahveleride içtik kalkalım biz. " deyip ayaklandım.
"Yaprakcım sen acaba düştüğünde başınıda mı çarptın ? Ne bu akılsızlık yavrucum. " dedi Cem. Ona umursamaz bakışlar atıp İrem'e döndüm. Cem'e kaç kere sormama rağmen Kuzey ile aralarında geçen diyaloğu anlatmamışdı.
"Hala bana kızgın mısın ? " dedi dudağını büzerek Cem. Ay yapma şöyle , dayanamıyorum.
"Yoo kızgın değilim. " dediğimde Cem'in yüzündeki rahatlamayı gördüm ve hemen "Sadece çok kırgınım. " dedim. Onun asık suratına aldırmadan Ferit'e döndüm.
"Ferit ben kaçıyorum. " Al işte ! Kaçıyorum ne demek ? Normal insanlar gibi gidiyorum demek varken kaçıyorum ne alaka ? Aslında anormal olduğumu bende biliyorum. Neyse konu bu değil.
"Kaçıyorum ne demek ? Ne demek kaçıyorum ? Kaçıyorum demek ne ? Demek ne kaçıyorum ? " dedi Ferit sinirle soluyarak.
"Haa şey kaçıyorum değil gidiyorum olacaktı o. Antenler koptu bende. Sinyal gitmiyor oraya herhalde. Neyse ben kaçtı- amaan gidiyorum. " deyip masadan çıktım.
"Benim gelmemi ister misin ? " diye sordu Oğuz. "Yalnız kalmak istiyorum. " deyip gülümsedim ve yemekhaneden çıktım.
Aslında bana emir verilmesini hiç sevmem. Ama demek birşey olmuş ki hemen gelmemi istiyor.
Göletin oraya geldiğimde bir süre etrafta dönüp onu aramaya başladım. Tekrar arkamı döndüğümde burunlarımız çarpıştı. Hemen aramızdaki mesafeyi birkaç adıma indirip geri çekildim.
"Evet dinliyorum. " dedim gözlerinin içine bakarak.
"Asıl ben seni dinliyorum. " diye tısladı. Niye beni dinleyecekti ? Sonuçta beni oraya çağırdı. Ben ona 'Ne iş ?' der gibi bakarken , konuşmaya başladı.
"Niyahet Oğuzla flörtleşmeniz bitmiş hanımefendi. Buraya gelebildiğinize göre. "
Ne diyor bu ? Ne flörtleşmesi ? Hem öyle birşey olsa bu niye Kuzey'i ilgilendirir ki ?
"Öyle birşey yok. Hem sanane ya seni ne ilgilendirir ? " dedim her zamanki umursamaz maskemi takarken.
"Tabi ya ben kimim ? " dedi sinirle.
"Evet sen kimsin ? " diye sordum bende.
"Seni yıllardır... "
Devamını getiremedi. Belkide getirmek istemedi. Yıllardır kelimesinin sonuna ne eklersem anlamlı olur ?
"Yıllardır... " dedim bende devamını getirmesini istercesine. Yumruk yaptığı ellerini gevşetti ve hiç birşey demeden arkasını dönüp gitti.
"Hey ! Nereye gidiyorsun ? Daha cümlenin devamını getirmedin. Hah kime diyorum ben ya ? Cümlenin devamı ne olacaktı ? Buldum 'Seni yıllardır seven adam' diyecektin değil mi ? Yada hoşlanan ? " diye bağırdım arkasından.
Dediklerimden sonra yerinde biraz durdu. Sonra önüne dönüp bana doğru geldi. Kolumu koparırcasına tutup sıkmaya başladı ve konuştu.
"Ben seni hiç sevmeyeceğim. Boşuna avutma kendini. Git kiminle flörtleşiyorsan flörtleş. Umrumda değilsin. " dedi ve kolumu sertçe ittirdi.
°•○●°•○●
"Saatlerdir halıya bakıp hiç bir kelime söylemedin kuzucum. Neyin var böyle ? " diye sordu İrem.
Ne diyebilirdim ki ? Yada nasıl cevap verirdim ? Başka zaman olsa onun bu sözlerini hiç önemsemez 'aman banane ' deyip geçerdim. Ama şimdi kalbim çok kırıldı , ağrıdı. Nedeni ise... Kocaman bir boşluk.
Yoksa ondan hoşlanıyor muyum ? Asla
Etkileniyor muyum ? Asla
Aşık mıyım ? Asla
"Kuzucum hadi gel kafeye gidelim bizimkilerle. Ağzından sıcak birşey geçsin. Ne olduğunuda anlatmadın ? "
Kafamı olumlu anlamda salladığımda İrem , Cem ve Ferit'e İrem'in kulübesine gelmesini söyledi.
"İrem lütfen Ferit'lerin yanında bu konuyu açma. Ben sana sonra detaylı bir şekilde anlatacağım. Tamam mı kuşum ? " dedim.
"Tamam açmam. " dedi İrem. İrem'e güveniyordum. Hemde hiç kimseye güvenmediğim kadar.
İrem ile biz üç yıldır arkadaştık. İlk tanışmamız kötü geçsede , gittikçe birbirimize bağlandık ve ailelerimizin dost olduğunu öğrendik. Bu bizi birbirimize dahada çok kenetlendirdi.
Kulübenin kapısı tıklatıldığında bizimkilerin geldiğini anlayıp kapıyı açtım. Hepsi tek tek içeriye girmişti. Buna , Oğuz da dahil.
"Hazırsanız çıkalım. " dedi Cem kolunu omzuma atarak. Boş bakışlarımla ona baktım. Hala açıklama yapmamış olması beni sinirlendiriyordu.
"Ne bakıyorsun öyle ? " diye sordu Cem. "Öldürecek gibi. "
Hiç birşey demeden yürümeye başladım omzumdaki kol ile.
Cem ve ben önde , Ferit , İrem ve Oğuz arkada yürüyorlardı. Kafeye giderken bir ara Kuzey ile karşılaşmıştık. Ama o sadece kızgın ifadeleriyle Ferit ve Cem'e bakıyordu. Neyse ki kavga çıkmamıştı.
Sarmaşık kafeye oturduğumuzda hepimiz milkshake söyledik. İçeceklerimiz geldiğinde Ferit'in söylediği şey ile ağzımdaki içeceği masaya püskürttüm.
"Ben aşık oldum. "
Bunu Ferit söylemişti değil mi ? Hani şu benim abaza ikizim olan , sıçılmış kardeşim olan.
"Hı ! " Gerçekten tam bir öküzüm.
Ama yalnız değilmişim. Çünkü İrem de aynı tepkiyi verdi. "Hı ! ""Sen. Aşık. Olmak. " deyip bir kahkaha patlattı Cem. Ardından hepimiz -Ferit hariç- hunharca gülmeye başladık.
"Oğlum senin en fazla süren ilişkin bir saat olmuştur. O da yatakta." dedi Cem. Bunu hem gülerek hem bağırarak söylediği için birkaç yüz bize dönmüştü.
"Benim abaza kardeşim nerede ? Ona ne yaptın ? " diye sordum.
"Amma abarttınız sizde be ! Aşık oldum diyorum. Çok değişik birşeymiş gibi. Teallam ya ! "
"Hadi biz neysede sen yani. " dedim yalandan bir gülüş atarak.
"Hadi biz neyse de derken ? Aşık mı oldun lan sende yoksa. "
"Yok ya ne aşkı ? Aşk kelimesinin r sini bile bilmem ben. " dedim telaşla.
"Aşk kelimesinde r harfi yok ki zaten. " dedi bilmiş bilmiş.
"Ondan dolayı bilmem diyorum ya asalak. "
Bana 'komik misin' bakışlarından atıp bizimkilere döndü.
"Kim bu şanssız sürtük. " dedi İrem biraz daha Ferit'e yaklaşarak.
Ferit'in söylediği cümleler üzerine , İrem ile birlikte öksürük krizine girdik.
"Bu şanslı sürtük Yaprak'ın kulübesinde kalıyor. "
- Bölüm sonu...
Oww Ferit karşim n'aptın sen öyle yaf :D
İşler baya kızıştı. Bakalım Yaprak ne yapacak ?
Bölüm kısa oldu biliyorum ama şuan cidden yazabilecek azim gelmedi.
Neyse sizi mıncırıyorum. Görüşürüz 👋👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzyıl Aşkı Geliyor (Yapku Serisi 1)
Humor"Senin için yolda yürümek zor olmuyor mu ? " diye sordum kıkırdayarak. "Evet zor oluyor. Kızlar önümü kesiyorlar. " deyip muzhipçe sırıttığında ne dediğini anlayıp yüzümü buruşturdum. Siz anlamadınız mı ? Fesat modunuzu açın yahu ! "Hem kendini t...