SERSERİ

6

Multi; En son fotoğraf
"Şarkı bunu dinleyin kesinlikle"
Sabah yüksek sesle çalarak güzel uykumu bölen çalar saati bir kenara atarak harika günüme harika bir başlangıç yapmış bulundum. Harika gün dediğim gerçekten harika miydi bilmiyordum çünkü Erim in doğum günüydü ve yaşadığımız onca şey sonrası bir duygu karışımı icerisindeydim. O benim çocukluk arkadasimdi, cocukluk arkadasim dedigime bakmayin; o benim basim sıkısınca abim canım sıkılınca beni eglendirmeye çalışan bir dost beni sinirlendirdiginde kendini affetirmeye çalışan yaramaz küçük kardes gibiydi. Ama yasadiklarimiz bu anlattigim insanla o kadar bagdasmiyordu ki. Belki de benden hoslaniyordu ama ben ? Çocukluk dostuma aşık miydim ya da ondan hoşlanıyor muydum?

Iste tüm bu soruları bu değerli günü tatsizlastirmamak için bi kenara ittim. Ertesi gün beyin firtinasina devam edebilirdim.
Doğum günü için harika bi planım vardı . Önce bi cafeye gidicektim. Ve orda hazırlık yapıcaktim. Erimin tüm arkadaşlarını çağırmistim pastasi ise onun resimlerinin büyüklu küçüklu şekilde üstünde olduğu 3 katli pastaydi. Harika olucakti.
Planımı sırayla Aslan'a ve Atlas'a anlattım. Eray da sonrasında bize yardıma gelecekti. Sabah Besteyle evden çıktık. Gerekli malzemeleri alıp taksiye bindik. Kafeye varınca Atlas ve Aslan bizi bekliyorlardı. İçeriye girip hazırlamaya başladık.
***
Her şey tamamdı. Artık tek eksik Erimdi. Onu buraya getirmek için özel bir planım vardı. Eraydan son aldığım habere göre evde yatıyordu. Onu aradım . "Efendim Masal!" Çığlık attım. "Erimmmm! Çabuk gel. Korkuyorum lütfen." Sesimi ağlamaklı ve korkmuş çıkmasına özen göstermiştim. "Nerdesin?" "Coffee Love'ın içindeyim. Ayyyhhh." Bağırdıktan sonra ses vermeyi kesip telefonu kapattım. Herkese masanın altına girmesini söyledikten sonra ışıkları kapattım. Beklemeye başladık. Erim 5 dakika kadar sonra aceleyle içeri girip bağırdı. "Masallll!" O kadar güçlü bağırmıştı ki benim için korkmuş olmasına sevinmiştim. Işığa bastığımda herkes ayağa kalkıp "Doğum günün kutlu olsunn" dedi. Erim Doğum günlerini pek sevmediği için özel olmasını istemiştim.Gözlerini salonda gezdirdi. Telaşlı gözüküyordu. Ben yavaşça yanına gittim. "Doğum günün kutlu olsun" dedim ve gülümsedi. Gülümsedi ve eğildi. "Şu anda bu ortam olmasa seni öperdim." dedi. Bunu demesi sabahki düşüncelerimi yeniden kuvvetlendiriyordu. Umursamadan ona sarıldım. Sırayla herkes Erim 'e sarılıp hediyelerini verdi. En son sıra bana gelmişti. Herkesten sakladığım hediyeyi ona yavaşça uzattım. Çok değerliydi. Ona küçüklükten beri çekilen fotoğraflarımızın albümünü yaptırmıştım. Erim gelen tüm hediyelere teşekkür ettikten sonra pasta geldi. Ben fotoğraf çekerken Erim eski arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Onu uzun süre sonra  ilk defa bu kadar mutlu görmüştüm. Gözleri parlıyordu. Pasta gelince herkes happy birthday şarkısını söylemeye başladı. Erim söylerlerken gülüyordu. Şarkı bitince mumları üflemek için herkes el çırptı. Erim'  yaklaşıp "Dilek tut." dedim. Kafasını salladı ve mumları üfledi. Aslan arkadan "Helal be büyüdün sende ." diye bağırınca Erim ona kötü kötü baktı. Pastalar dilimlenip gelince hediyeleri açmaya başladı. Herkese sırayla teşekkür ettikten sonra sıra benim hediyeme gelmişti. Maddi bir değeri yoktu ama manevi değeri fazlaydı . Poşeti yırtınca elinde kalan albüme baktı ve ilk sayfayı açtı. Gülümsedi ve bana baktı. Sayfayı her çevirdiğinde gözlerinin içi daha fazla parlıyordu ve gülümsemesi daha içten bir şekilde artıyordu. Çok sevinmiştim . Ayağa kalktı ve bana sarıldı. "Teşekkür ederim." "Rica ederim. Sana değer." Erim yerine geçerken benim yüzüm fazla gülümsemekten bir karış açılmıştı. Normale döndüğümde yavaş yavaş herkes gitmeye başlamıştı.
***
Son kişiyi de uğurladıktan sonra Erim yanıma geldi." Hayatımın en mutlu günü olabilir. Çok güzeldi. Teşekkür ederim." Gülümsedim. "O zaman bir fotoğraf çekeriz."