Gözümü eğlenen arkadaşlarımdan çekip , gözlerini pastanın üstündeki mumlarla ifadesiz soğuk bir şekilde bakan Arya'ya çevirdim . Neler düşündüğünü tahmin edebiliyordum. O günü düşünüyordu ...
Nereden bilebilirdik ki küçücük bir mumun kocam hayallerimizi çalabileceğini ...
Nereden bilebilirdi ki annemin doğum gününün ölüm günü olacağını. Herşey bundan 10 yıl önce ekim 2007 de başladı :
-" Afra ! Pastayı getir dedim sana , Hadi ama daha ne bekliyorsun ? Şimdi annemler gelecek" dedi heyecanla Arya . Mutfağa doğru ilerlerken "Tamam getiriyorum" dedim . Pastayı dudaklarını ısırarak heyecanla aldı " Hadi annemler gelmeden önce mumları yakıp koyalım "dedi heyecanla .Bilemezdi ki o mumlar bizim anne ve babamızı elimizden alacağını . Ona dönüp " O pastayı tezgaha koy ve arkamdan gel hediyeleri ayarlayalım mumlar için daha erken " dedim bana kaslarını çatık sert bir şekilde " Tamam sen git ben geliyorum." dedi.
Keşke onu orada bırakıp gitmeseydim. Arya eline çakmağı alıp mumları yaktı çakmağı tezgahın üstüne koyarak yanıma geldi. Hediyeleri paketlerken Arya araba sesini duyar duymaz mutfağa koşturdu .
Kapıya giderken Arya nin çığlıklarını duymuştum mutfağa gittiğimde ise Arya baygın bir şekilde yatıyordu. Hızlıca koşarken ayağımı burktum. Yangın ise git gide büyümeye başlamıştı. Gözyaşları içerisinde yardım isterken babam imdadıma yetişti beni kucağına alarak binanın dışındaki amcamın kucağına bıraktı.Arya'yı kurtarmak için içeriye girdi. Döndüğünde kucağında baygın bir şekilde Arya vardı. Amcam:"Merve yengem nerede?"diye sorduğunda babam etrafa bakınıp hemen binaya koştu. Yarım saat geçmesine rağmen hâlâ görmüyorlardı. İtfaiye geldiğinde ise çok geçti. O zamandan beri amcamların yanında kalıyorduk.
Dolunay'ın bana seslenmesiyle irkildim ve ona doğru gülümseyerek baktım.Yanına yaklaşarak hediyesini verdim ve:"Kusura bakma Arya'nın doğum günlerinden haz etmediğini biliyorsun biz gitsek iyi olacak" dedim. Arya'ya döndüğümde ise onu etrafta göremeyince telaşlandım .
Dışarı çıktığımda ise önüme saçı başı dağınık gömleğinin arka kısmı kurt saldırısına uğramış koyun postu gibi hem kanlar içindeydi hem de yırtılmış , sarı saçlı bir kız gördüm. Belki bir umut o yapmamıştır diye etrafıma bakınırken karşımda yavru köpek bakışı atmaya çalışan bir Arya gördüm. Benim salak ikizim yavru köpek bakışı atıyor görünmek yerine çiftleşme dansı yapan şempanze gibi göründüğünü bilmiyordu.
Korkak adımlarıyla yanıma gelerek:
-Valla ben bi şey yapmadım kız kendi çattı ya!
İfadesiz bir şekilde yüzüne baktığımda ise kızın kolundan tutarak
-Anlatsana kızım ben sana bir şey yapmadım . Kendin kasinmadi mi ? Kızım anlatsana bana söylediklerini . Söyle Lannn ! Vallaha reyis ben bişey yapmadım . Bakma lan bana şöyle ! Gerçekten ben doğruyu söylüyorum !Sonra aniden ben ne olduğunu anlamadan kızın saçına yapışmış "Lann mal konuşsana bana ne söylediğini anlatsana ! Sen degil miydin bana ezik diyen haa! " Hemen kızın saçını Arya nin elinden kurtarıp kulağından tutup sürükleyerek eve götürmeye çalıştım .
Kulağındaki elimi ittirerek yakasını düzeltti ve burnunu kırıştırıp istifini bozmadan:
-Afra ne yapıyorsun sen ya ! Baksana kızım karizmamı çizdirdin" dedi ve arkasındaki topluluğa" Dağılın lan gösteri bitti!" diye kükredi resmen ardından bana kötü kötü bakarak arkasını dönüp amcamların evine doğru yol aldı . Arkasından bir süre baka kaldım az önce ne oldu öyle bildiğin beni haksız duruma düşürüp kendini haklı çıkardı .
5 dakika donup kaldıktan sonra kendime gelip Aamcamlar'ın evine doğru yürümeye başladım . Zile bastığımda karşıma Pınar yengem çıktı. Hafif tebessüm ederek içeri girdim . Girdiğimde ise Levent amcam Arya ve Akın ın didişmelerini izliyordu . Şöminenin karşısında ki tekli koltuğa oturarak onları izlemeye başladım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİFTE BELA
Teen FictionGeçmişin alevlerini söndürmeye çalışan birbirinden farklı karakterde ikican'ın apayrı maceraları ve bir de onlara yeni hayatlarında eşlik eden aşkları, dostlukları..