ÖLMEYE NE DERSİN!

EMRE İLE KAMPA DOĞRU

xmulti=selinayx    
     Can'ın o teklifinin hemen ardından aile hekimimiz eve geldi. Annemin tansiyonu düşmüş ve merdivenlerde olduğu için başı dönmüş ardından merdivenden düşmüş yani en azından bana böyle dediler. Annem 1-2 hafta boyunca teyzemlere ziyarete gitmek istediğini söyledi evet aslında bu kampa gitmem için de bir fırsat olabilir. "Anne ben teyzemlere gelemem." "Neden kızım?" "Şey anne Aydın kıyılarında kamp olacakmış sanırım bir ay sürecek ama ben seni yalnız bırakmak istemediğim için gitmeyi de düşünmüyordum. Ama teyzemlere kalırsan belki bende giderim diye düşünmüştüm."

     "Benim güzel kızım eğer arkadaşların gidiyorsa sende gidebilirsin. Asla seni arkadaşlarının yanında küçük düşürmem bunu biliyorsun değil mi? Ben başımın çaresine bakarım koskoca kadınım ayol, git ve eğlen!" Babam ben yedi yaşımdayken ölmüştü bir trafik kazasında. Ama annem ne yaptı etti ve babamın bize bıraktığı isyerinin başına geçip orayı batmaktan kurtardı. Ve hiçbir zaman beni diğer çocuklardan ayırmadı. Evet zor günlerimizde oldu çok iyi günlerimiz de ama ne istediysem aldı hiçbir zaman beni küçük düşürmedi.

     Anneme kocaman sarılıp telefonumun olduğu vestiyere yöneldim. Telefonumu elime aldığımda Selinay'dan altı cevapsız aramam olduğunu fark ettim hemen Selinay'ı aradım.
~Aloğ kanka!
~Ha Selinay?
~Kankağğ neler oldu bilemezsin.
~Noldu lan anlatt!
~Bizim okulda bir çocuk vardı hani, Emre!
~Şu Ayda pisliğinin eski sevgilisi!
~Aynen kanka hani şu yakışıklı olan sarışın olan, tatlış olan, karizmatik olan...
~Ve Ayda'nın eski sevgilisi olan.
~Off evet Deniz o!
~Eee?
~O bugün beni kampa davet ettiğğ!
~Ağağa oha Sel ohaa! Neyse bize gel benimde anlatacaklarım var hemde bomba!
~Tamam geliyorum evde anlatırsın herşeyi!

     Selinay'ın da kampa geldiğine cok mutlu oldum. Daha kahvaltı bile yapmamıştım ve şu an saat 16:30'du ve ben saat 08:20'den beri ayaktayıdım. Bir güne bu kadar fazla şey sığdırabileceğim aklına gelmezdi, bir gün içerisinde annem düştü, annem ayıldı, Can bize geldi, ben biraz uyudum, Can tekrar geldi, doktor geldi, bir gün içerisinde bu kadar çok şey yapmam bir marifet!

     Kapı çaldığında Selinay'ın geldiğini tahmin edebiliyordum. Ve evet bu sefer gerçekten o gelmişti. Kapı açtım ve birbirimize sarıldık koyu sarı saçları burnuma girerken benimde kestane saçlarım onun ağzına girdi. İkimizde "puğfhh" diye bir ses çıkararak birbirimizden ayrıldık daha sonra Selinay "Hmm saçının tadı güzelmiş yoksa şeftali aromalı şampuan mi kullanıyorsun? Immm" dedi ve bu söz üzerine ikimiz de kahkahalara boğulduk. İkimizde kapının ilerisindeki merdivenlerden odama çıktık annem dinleniyorum onu nazikçe uyandırdım ve odasına geçmesini söyledim. Selinay hemen yatağa oturdu ve heyecanla "Kanka Ayda, Emre o kampa gittiği için gitmiyormus. Bende inadına Emre ile gideceğim!" "Ama Selinay re seni seviyor olabilir sırf Ayda'nın inadı için de yapma bence." "Yani kanka Emre ile bir kafede ufak bir buluşmamız olmuş olabilirr"