Sonunda gözlerimin ,iskelenin ufuk çizgisinden kaybolma anına tanık edebilecek bir mesafeye ulaşmıştık. Edward halaha kamaradan dışarı adım atmamıştı.Ben ise emrimizdeki 20 adama işler verip , hırçın suda dümeni kontrol altında tutmaya çalışıyordum. En iyi kaptanmış.Şimdi ise korkudan kamarasından çıkmıyordu.
On beş dakika sonra sonunda kamaradan çıktı. Yorgunluktan kendini güverteye savurmuş ,emrimizde olan denizcilerden birine birşeyler fısıldayıp dinlenmiş ayaklarla yanıma yaklaştı.Güverte ile dümen kısmını ayıran iki tahta basamağı çıkarken duyması için bağırdım
_Uyuyor muydun? Uyuyan güzel.
İçerisinde dalga geçme manası bulunan bir kahkaha attım.Ancak sakince cevap verdi
_Hayır. Haritalara göz atıyordum. Megaladonlar hakkındaki son ihbar kuzeydoğu tarafında.
Ardından elime, bir denizcinin bakar bakmaz 40 yillik olduğunu anlayabileceği türden deri bir harita tutuşturdu.Dümeni ona emanet ederek haritayı dizlerimin üzerine açtım.Kuzeydoğu bölgesinde kırmizı kalem ile işaretlenmiş okyanus bölgesine baktım.Edward kafasını oturduğum yere çevirerek
_İşte tam da orada.Şuan rotamızı o istikamete çevirdim bile.
_Güzel.
Biraz duraksadıktan sonra
_Şu planı bana anlatmayacak mısın?
Diye sordum._Gerçeği mi istersin yoksa bir yalan daha mı?
_Bir yalan daha derken.Burada fare avlayan kediyi oynamıyoruz.
_Bir planımız yok.Ama şimdi sen yardımcı kaptana dümeni emanet edip benimle kamaraya gidince olacak.
_Şimdi anladım senin ne halt olduğunu.Criss!Criss!
Criss i yardımcı kaptan yapmiştık.Sonuçta bizden sonra en yetkili kişi oydu.Ardından Edward onu kamaraya kadar takip etmemi söyleyen gözlerle bana bakınca söylediğini yaptım.Kamaraya girip kapıyı kapattık. kamarasında tek kişilik karyola , bir tane sehpa, üç sandalye , fotoğrafların bulunduğu bir vitrin ve mini buzdolabı vardı.Yere eskitme bir ayı postu konulmuştu. Hemen karşımdaki sandalyeye oturdum.O da hemen karşıma oturdu.
_Bread. Megaladonu öldürmek için tek bir zıpkınımız var.
_Zıpkın mı? Yunus balığı mı avlayacağız?
_Bildiğimiz zıpkınlardan değil.Bir megaladonu öldürülecek türde bir zehiri var.
_Umarım bu "BİR YALAN DAHA" değildir Edward.
Yüzünde bir gülücük belirdi_Bu sefer değil Bread.Plan şu;
Megaladonu görür görmez ben onu oyalayacağım.Sen ise dalgıç kıyafetleri ve 1 saatlik nefes tüpünü kuşanıp denize dalacaksın.Angelı alacaksın bende megaladonu öldureceğim._Bu kadar kolay olacağını mı sanıyorsun?
_Daha iyi bir planın varmı?
_Olmalı mı?
_Seninle anaokulu çocukları gibi kavga etmeyeceğim Bread.Plan bu.Yapman gereken tek şey Angelı şu kafese kapatman.Ardından üstündeki iple çekerek su yüzüne çıkaracaksınız.
_ÇıkaracaksınIZ mı?
_Criss de seninle gelecek.
Konuşmasının ardından karyolanın altına ustalıkla saklanmış kafesi işaret parmağı ile fark etmemi sağladı. Bende o an düşünecek o kadar şey varken
_Ne zamana kadar orada oluruz?
Diye bir soru yönelttim.2 gün cevabını aldıktan sonra kamarasından çıkıp dümene geçtim
Birkaç saat sonra uykudan uyanmış gözlerle o da kamaradan çıktı.Hava çoktan kararmıştı.Yanıma yaklaşıp ses tonunu düzeltmeye yarayacak şekilde öksürdü._Değişim zamanı.Sen uyu.Ben dümene geçeyim.Iyi geceler.
_İyi geceler.
Hiç düşünmeden dümeni ona bıraktım. Ardından tasarımı tamamen onunla ayni olan kamarama girdim.Girmemle kendimi karyolaya atmam bir oldu.
Birkaç dakika sonra tavana bakan gözlerim kapandı ve şu sıradan kabuslardan birini görmeye başladım."ÖLÜM" "ANGEL"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKYANUSUN KAPILARI
Fantasy*Balıkları bul ve birini seç, yalnızca biri seçtiğin kapıyı açacak*