Sabah saatimin çalmasıyla birlikte uykumdan hiç vakit kaybetmeden kalktım. Yatakta durup matematik testinde bakıştığım sorular gibi, duvarla bakışmaya hiç niyetim yoktu. Bugün Okanla konuşmalıydım. Dün dedikleri o kadar kalbimi acıtmıştıki anca uykuya dalınca o acı yok olmuştu.
Gece çok geç saatte yatttığım için gözüm dayak yemiş gibi şişmişti. Bugün kusursuz gözükmek istediğim için elime geçen kapatıcımı hiç vakit kaybetmeden göz altlarıma sürdüm ve kırmızı rujumlada dudaklarıma biraz renk kattım.
Çantamı alıp koşa koş otobüse bindim ve okulun önünde hiç vakit kaybetmeden indim.
Sınıfa girdiğimde Okan ve o iki yelloz kız vardı.
Gözlerime inanamamıştım.
Okan o kızlarla gülüp eğleniyordu.Benle gerçektende işi bitmiş olamazdı.
Aslında o yelloz kızlarada aynısını yapsa fena olmazdı ama şimdi daha büyük bir sorunum vardı.
Okanla konuşmam lazımdı ne olursa olsun.Zil çaldığında herkez yavaş yavaş evlerine dağılmaya başlamıştı. Bende Okan eve gitmeden yanına koştum ve kolundan tutarak
"Biraz bekle herkez gidince sana bir şey demem lazım" diyerek beni dinlemesi umuduyla gözlerine baktım.
Dediğimi onaylarcasına kafasını salladı.
Bir an hayır diyecek diye ödüm kopmuştu."Dün dediklerinde ciddi değildin dimi?.
Beni sadece gönül eğlendirmek için kullanmış olamazsın değilmi?." diye sorup gözlerinin derinliklerine kadar baktım.Sinirli bir şekilde gözlerini kapatıp,nefesini dışarı verip , tam cevap vericekken
"Aç gözlerini manzaramı kapatıyorsun" diye onu susturdum.
Sanırım benden bu hareketi beklemiyordu. Bütün siniri gitmiş gibiydi çünkü.
Onun yerini gözlerinde varla yok arası bir pişmanlık almıştı sanki.
Bu gerçekten olabilirmiydi.
Pişman olmuş olabilirmiydi?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Yalancı
Storie d'amoreÇoğu zaman erkekler kızların peşinden koşar. Ama bu sefer farklıydı ben onun peşinden koşuyordum. Evet ben. Ece. ...Gidiyordu arkasını dönmüş. Kolundan yakalayıp ona, sen çok kötü bir yalancısın dedim. Gülümsedi ve "sende çok inatcısın" dedi .