Nazikçe yanına kıvrılarak onu uyandırabilmeyi bekledim. Varlığım yeterli olurdu. Yalnızca bir rüya ya da görüş olduğumu hissettirecekti.
"Sen de kimsin?" diye sordu tereddütle. Sırtını yatak başlığına dayadı.
"Ocean." diye yanıtladım.
"Neden parlıyorsun?" tereddütle eli tenime dokunabilmek için uzandı. Kollarım ve parmaklarım dokunuşu altında sessizce inliyordu. Beyaz ışığım onu ele geçirebilirdi ancak, sadece ona yansımakla yetindi.
Harry' nin tenine doğru ilerledi.
