Doğum günü

22 2 2
                                    

Bugüüünn pazartesi. Kimse sevmiyo ama ben seviyorum bugünü. Ben anormal değilim onlar anormal. Bi de caânım güne sendrom günü diyolar. Hiç acımıyo mu onun kalbi. Mesela benim ki acıyor. Mesela Annem. Tabii unuttum. Artık kendimi sanki babamdan bölünerek üremişim gibi hissediyorum.

Yüreğimi en çok parçalayanda Mert.Unutamadım hâlâ. Bazıları diyo ki  " 4 harf ya unut gitsin artık " .
4 harf mi ? Gönlümün Orhun Kitabelerine, aşkıyla kalbime yazdığı Gılganış Destanlarına sen nasıl 4 harf dersin ya !? Valla saçını başını yolarım senin. Yelloza bak sen ya.

Neyse şu formalarımı giyeyim de okula gideyim. Pelinime sarılıp sarılıp onu öpeyim. Aşk'ım benim. Şimdi zaten stresli. Bir çocuk ona çıkma teklifi etmiş. O da yüzü bembeyaz utana utana oturuyo sınıfta. Bana  " Deniz nooooöğğluuur gitme ." deyip duruyo.
Okula geldim. Bekçi kulübesinin yanında kimse yoktu. Şaşırdım. Hep bekler beni orada. Gelince hemen üstüme atlar. Biraz da minyondur yani. Ona kısa,çelimsiz felan diyenlere - gerçi artık kimse demeye cesaret edemiyo da neyse - haddini bildiriyordum. Hadi onu geçtim Kaan gerizekalısı bile herzamanki bankında değil. Birşey oldu sandım. Sınıfa koştum.
Kapının önünde Melis - Melisa ikizleri vardı. İkisininde sevgilisi ikiz. Onlarda Kaan ve Tan. Birbirlerinin ikizleriyle çıkıyorlar yani. Şu kelimeyi de sevmiyorum."Çıkmak".
Nereye çıkıyon dayııı... Nerden buluyolar bu saçma kelimeleri !? Neyse.

İkisininde gözüne bakarak birşey demeden kapıyı açmaya çalıştım. Tam o sırada " Açma ! " diye aynı anda bağırdılar. Sonra içerden ses yükseldi. " Noluyo lan burda ! " dedim.

Kızlar benden korkarak " Şey yaa şey yaniii ıııımmmh Ha ! Şey Melis acıktı da ona bir açma almasını söylicektim " dedi Melisa. Bende    " İyi tamam sen onun ikizi değilmisin o acıktı sende acıkmışsındır çekil o zaman ! " dedim.
Tekrar " ıııı , şeyyy , yaa " gibi anlamsız şeyler tekrarlarken onların boşluğunu değerlendirip bi anda kapıyı açtım ve şok oldum. Kaan kapıyı açtığım an " Paat ! " diye konfetiyi yüzüme doğru patlattı. Neye uğradımı şaşırdım ve bi anda boncuk gözlüm üstüme atladı.
İçerde müdür bey vardı. Beni pek bi çok sever babam yüzünden. Bana göre normal olsada baya bi paramız var cok sükür ama ben devlet lisesinde okumayı seçtim. Bu son yıl bir kaç ay sonra bitiyor bu işkence. Ama "Burda bitti sanma ; üniversite daha beter." diye korkutuyorlar. Neyse. Anin tadini cikarmak en guzeli. Her sey cok guzel geciyordu ki fizik hocasi geldi. Sapigin teki. Neden fizigi secmis simdi daha iyi anliyorum. Bana bir hediyesi oldugunu birazdan labovatuara gelmemi soyledi. Gitmek istemedim ama sonra kaanla giderim diye dusundum.
Neyse. Dogumgunum cok guzel geciyordu. Babamda geldi. Herkes hediyesini verdi. Acarken birden gozum okul bahcesine takildi.

Motosikletli bir cocuk bir hediyeyi ucan balonun ipine baglamisti. Zaten herkes derste oldugu icin bir tek o vardi. Ben ona bakarken bizim pencereye dogru bakti. O sirada hemen asagi indim. Kosarak hediyenin yanina geldim. Bu hediye benim olmaliydi. Yani olmasini istiyordum. Orada bir not vardi hediyenin ustunde. Aldigim an balon uctu. Notta ;
" Öncelikle doğumgünün kutlu olsun. Keşke Mert'te burda olsaydı. Eminim ikimizinde ortak isteği bu. Yarıştaki bu kaza ile ilgili birşey öğrendim. Bunun günyüzüne çıkması için yardımına ihtiyacım var. Bana ulaşmak istiyorsan balonun üzerindeki adrese git. Kendine dikkat et Emanet ! "
Allah belani versin. Bu simdimi soylenir. Uctu gitti balon. En onemliside yarista ne olmus ? Sadece bir kaza degilmi ? Allahim korkunc ! Yarin Mert'in olum yildonumu. Yarisi kazanip bana hediye edecekti. Benim dogum onun olum gunu. Bazi tesadufler hic de guzel degildir.
Yarin herkes orda olacak. Seher Teyze yine hungur hungur agliyacak. Ayhan Amca ise bir kenara gecip sessiz sessiz hickiriklarla agliyacak. Acilari gecmiyor.
Bi dakika ! Bu cocuk Mert'in yakin arkadasiysa herhalde mezarliga da gelir. Ya Allahim ben neden bu kadar zekiyim ? Bendeki beyinin, zekanin ve akilin yarisini insanlara verseler 6. Dunya Savasi cikar, sonrada Jupiterde kebap yapmaya giderdik. Bu arada ben de Adanaliyim. Allahin Adamiyim. Salgam icerik , bici bici yerik. Bu kadar. Net ! Neyse. Ya gercekten benim gunde en cok kullandigim kelime " Neyse. " her seye bir neyse. Herseyi bosveriyorum. Cunku hayat cok kisa. Zaten kus felan da ucmuyo . Neyse. Hemen sinifa ciktim. Herkes pastasini fln yemis. Ortaligi toparliyoduk.
Nobetci ogrenci fizik hocasinin beni cagirdigini soyledi. Şu da versin hediyesini de rahatlasin. Kaan a lavobatuara gittigimi tam 1 dk sonra gelmesini soyledim. Cunku guvenmiyorum bu fizikciye. Fizik anlatmak icin derste bir kizi taciz etmisti. Poposunu fln elledi kizin. Etek kaldirmacalar... Say say bitmez. Mudur niye katlaniyo bu adama anlamadim.
Neyse gittim laborutar bilmem neyse iste. Girdigimde kimse yoktu. Kendi benden sonra geldi. Deniz sana uzun zamandir vermek istedigim birsey vericem dedi ve bana yaklasti sacimi oksadi elini tutup buktum. Hocam ben gidiyorum dedim. Sıkıca tuttu ve kendine cekti. Lutfen gitme dedi. Bende manyakmisin be adam! Gelmis 60 yasina. Birde ogrencisine ne diyo. Gidiyorum ben dedim. O sirada kapi acildi. Kaan gevsek bi sesle Kanka nerdesin yaaa dedi a yi uzatarak. Burdayim iste dedim. Gel Pelin bizi bekliyo dedi bende Zevkle dedim. Fizik hocasi da Kaan a sinirli gozlerle bakarak bana İyiki dogdun Canim dedi İkimiz birbirimizin omzuna kollarimizi atarak bisey demeden uzaklastik.
Okul bitti. Odev yoktu cok şükür. Fizikci muahbbetini babama soylemedim. Cunku utandim. O okulu baslarina yikar. Zaten kalmis 1 - 2 ay. Gerginlik cikmasin dedim. Bi daha kalkisirsa dersini ben veririm zaten. O kadar dovus sporu ogrendik yani bosunamiydi. Neyse benim yarin cok güçlü olmam lazım. Ağlamam lazım. İnşallah o çocukta gelir. İsmi ne acaba. O çocuk deyince de garip oluyo. O ne öyle çocuğa küfreder gibi. Çocukta ne çocuk. 2 metre bisey. Böyle çocuk mu olur. Benim bi lakap bulmam lazim buna.
Gozumu yarin mezara gitme hayaliyle kapadim ve uyudum.

Grinin AdaletiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin