2. Bölüm

127 8 5
                                    

Sevgili okuyucularım yada okumayan şimdilik beklemeye alan dostlarım!Merhaba. Bu konuşmayı önceden ilk bölümde yapmalıydım biliyorum ama ilk bölümü bölüm olarak bile gördüğüm söylenemez . Yavaş yavaş konuşmaya başlayacağım. İlk hikayem değil ama henüz hikayeleri wattpad gibi bir site nasıl yayınlanması gerektiğine dair pek fazla bir bilgimde yok. O yüzden birçok hatalarım olabilir. Lütfen affedin benii :) Eleştirilere açık olduğumu bilmelisiniz lütfeenn okuyan kişilerden tek istediğim şey şimdilik yorum.Eleştiri istiyorum hikayenin iyi-kötü olmasına dair. Ancak bu şekilde yazmayı sürdürebilirim. Bu süre dışında yazmayı sürdüreceğim iyi okumlalar!  

Not: Bölüm şarkısı yazarkende dinlediğim ; 'Imagine Dragons-It's Time'

Banyodan yavaşça ilerledim..

Odada kısa bir süre göz gezdirdim. Az önce neden Jason öylece odaya girmiş ve bir anda hicbirsey söylemeden çıkmıştı. Aklımda bunun gibi birçok soru işareti dolanıyordu..                                                                                                                                                                                                                            Kıyafet dolabına yöneldim. Dar straplez gögüs dekoltesi olan kisa bir elbise sectim. Ve Siyah uzun topuklu platformlara sahip sade bir ayakkabi Makyaj masasina ilerledim. Hafifce goz kapaklarima eyeliner çektim. Hafif bordo renk bir ruj, biraz da rimel. Çok fazla ıddalalıydım sanırım(!) Kızıl normalde de dalgalı olan saçlarımı olduğu şekliyle acik birakmistim. Kıyafetlerim ile uyumlu olan cantami da alip odadan salona ilerlemeye basladim..                                                                      

Jason burdada yoktu. Nereye gitmisti bu adam?! Telefonumu alıp Jason 'un numarasini tuşladım. Bir bayanın sesini duymam ile irkildim.                                                                                                                                                                                                                                                                                                      "Kimi aramıştınız?" dedi karsı taraftan gelen ses." Jason 'i aramıştım. O nerde? " dedim sesim düşündüğümden de sert çıkmıştı." Jason biraz meşgul daha sonra ararsan belki onunla konuşma fırsatın olur.Hadi bye!" bunu duymam ile bütün kaslarımın kasıldıgını hissedebiliyordum. Telefonu yüzüme kapatmak! İşte bu sert sınırım. Numarayi tuşlayarak yeniden az önce yaşadığım o sahnenin benzerini yaşamayı hiç istemiyordum. Onun yerine yapabileceğim en sapıkça şeyi yapıp GPS ile telefonun sinyalinin geldigi yeri buldum. Bunun beni şaşırtması mı gerekiyordu bilmiyorum. Jason ve onun özel hayatı az önce su istimal ettiğimin farklındayım. Ama bazen insan öfkelendiğinde ne yapacağını bilemez olur. Gözlerini bir sis bulutu kaplar davranışları sanki başka biriymişçesine gelişir. Bu sahiplendiğiniz biri için daha çok baskın olur. Jason ve ikimizde öyleydik. Birbirimizi tanıdığımız süre boyunca adını bilemediğim bir güven duygusu belirmişti. Birini daha önceden tanıyormuş hissine kapıldığınız oluyor mu? Bazen. Ben bunu yaşamayı hiç bir zaman mantıklı bulmadım. Yani nasıl birini daha önceden tanıdığını hissedebilirsin ki? Ki sana benzemiyorsa. Senin hoşlandığın veya hoşlanmadığın tüm o değerler bütününü kendisinde toplamayı başarmamışsa. İçimde bunları düşündüm yaptığım şey bir aptallıktı. Bilgisayarımın önüne geçtim. Sinyalin geldiği yön oldukça lüks olan bir sahil evini gösteriyordu.Merakım hissettiğim suçluluk duygusundan daha baskındı. İster istemez kendimi arabanın ön koltuğunda buldum ve adrese doğru yol almaya başladım... Şu; oldukça lüks olan evin önündeydim. Kim yaşıyordu burda acaba? Oldukça zengin biri olduğu açıktı. Yazlık bir evi andıran havası vardı dışardan bakıldığında.Dışarıya sevimli bir hava katıyordu. Çevrede yürüyüş yapan insanlar vardı. Birkaç genç küçük bir daire oluşturmuş aralarında keyifli bir sohbet yürütüyordu.Eğer başka biri olsaydim hala yaşlı değilim zaten -Yanlarına seve seve katılırdım. Arada bu tür şeyleri yapmayı çok severim. İnsanlar arasına karışmak. Tanımadığın birisiyle konuşmakda oldukça değişik bir duygu yaşanması gereken, yaşamadıysanız büyük bir şansızlıktır yaşamadıysanız ah pekala!

Benim bu ortam analizim sürerken. Ana olaydan koptuğumun farkında değildim.Nerde kalmıştık J.. Jason evet o sersemi bulmam gerekiyordu benim en büyük görevim.Kendimi birazda bebek bakıcısı gibi hisettim desem çok doğru olur. Yaptığım tam olarak da bu.Koca bir bebeğin bakıcılığını yapıyordum.Cidden sorunu neydi bu çocuğun? Burda ne işi olabilirdi ki?Belkide benim gibi birinden artık sıkılmaya başlamıştır kim bilir bencil bir kızla yaşamak gerçekten berbattır eminim! Bencil ve kızgın. Artık öyle göründüğüme eminindim...

Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Karşımda benimle nerdeyse aynı boylarda,topuklularımı bu arada çıkarmak zorunda kalmıştım. Çıkartmasaydım sanırım daha uzun görünürdüm. Bunun yanı sıra o evin içinde topuklu ile geziyordu.Kumral olmasının yanı sıra ten rengine de oldukça uyumlu olan gozleride yeşildi.Ve oldukca güzel bir tonda.Bu tona rastlamak çok düşük bir ihtimal bu zamanlarda. Soyu tükeniyor desek yeridir.Bir erkek olsaydım kesinlikle etkilenirdim.Tamam çok kesin bir açıklama oldu sadece ' Göz' kısmından geri kalan ayrıntıları kenara bırakabiliriz değil mi? Her ne ise nerde kalmistim. Evet jason.Tekrar düşünceleri bir kenara bırakıp kendimi silkeledim.Gülümseyerek elimden geldiğine en samimi ses tonumu sergilemeye çalıştım istediğimde gerçekten iyi bir oyuncu olabiliyordum gerçekten bu  harika birşey ..

" Merhaba "dedim. Kız da "Merhaba? " diyerek mirildandi.Sesi daha çok soru sorar gibiydi Safkan Amerikali. Çoğundada olduğu gibi o tanıdık gelen alaycılık.

Hollywood Rüyası.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin