Jungkook ile birlikte dondurma yemeye çıkmıştık ve yolda el ele yürüyorduk, yanımızdan geçen kızların kıskanç bakışlarını üzerimde hissediyordum ama artık alışmıştım. Eh tabi Jungkook gibi bir sevgiliniz olursa (Amin...) sizde anlarsınız beni.
Benim şapşal düşüncelerimden sonra, çoktan pastaneye varmıştık. İçeri girip bir masaya oturduk, yanımıza gelen garsona istediklerimizi söyleyip gönderdik
(Jungkook):"Nasıl? beğendin mi burayı?"
(Mira):"Evet çok güzel tam benlik." gülümseyerek elimi tuttu
(Jungkook):"İstediğin zaman buraya gelebiliriz."
(Mira):"İşlerini aksatmanı istemiyorum."
(Jungkook):"Sorun değil bebeğim." Jungkook artık babasının şirketini devralmıştı ve çok başarılı bir iş adamı olmuştu bende ne kadar istesem de çalışamıyordum çünkü Jungkook izin vermiyordu. Bir hafta sonra Jin ve Sunny'nin düğünü vardı, Tae ve Shin ise nişanlanma kararı almışlardı onlar adına seviniyordum, aslında bende artık Jungkook ile bir adım atmak istiyordum ama bu konuyu ben değil Jungkook açmalıydı. Bu gidişle asla olmayacakmış gibi gözüküyordu, bu biraz moralimi bozsa da, zamana bırakmıştım ve Jungkook'a güvenmiştim, elbette bana evlenme teklifi edecekti. Düşüncelerimden beni uyandıran garsonun sesi oldu
(Garson):"Siparişlerinizi getirdim." gözlerim parlamıştı dondurmamı kucaklayıp hızlı hızlı yemeğe başladım. Jungkook'da bana bakıp gülümsüyordu
(Jungkook):"Yavaş ye boğulacaksın, seni kaybetmek istemiyorum." kıkırdayarak ona baktım ama birden başım dönmeye ve midem bulanmaya başladı
(Mira):"Jungkook be..ben tuvalete gidiyorum." telaşla ayaklandı
(Jungkook):"İyi misin?"
(Mira):"İyiyim sadece minik bir baş dönmesi."
(Jungkook):"Tamam o zaman." diyip yerine oturdu, bende hızla kalkıp tuvalete gittim ve az önce yediğim güzel dondurmayı çıkardım ama bu haline güzel diyemeyecektim. Kusmak aklıma deli dizgin şeyler getiriyordu, aslında olabilirdi. Birlikte olduğumuz zamanlarda artık korunmayı o kadar takmıyorduk. Elim karnıma gitti. Gerçekten olabilir miydi? İçimde Jungook'dan ve benden bir parça mı duruyordu?" İstemsizce gülümsemiştim, Tuvaletten çıkıp Jungkook'un yanına gittim
(Mira):"Artık kalkalım mı?"
(Jungkook):"Sen bilirsin." Hesabı ödedikten sonra Jungkook'a dönüp
(Mira):"Tatlım ben eve giderim, sen direk şirkete geç." dedim. Jungkook gülümseyip yanağımı uzunca öptü
(Jungkook):"Tamam benim düşünceli sevgilim." aslında ondan ayrılmak istemiyordum ama kendime test almalıydım bu yüzden zoriniydi yani, ondan isteksizce ayrıldıktan sonra bir eczaneye uğrayıp hamilelik testi aldım. Hızlı adımlarla eve gidip tuvalete girdim yapılması gereken işlemleri yapıp, odada volta atmaya başladım. Bakma zamanım geldiğinde, yavaşça teste yaklaştım. Çift çizgi istiyor muydum bilmiyordum? Ama çok heyecanlıydım. Testi elime alıp baktım, iki tane birbirine paralel kırmızı çizgi bana bakıyordu. Dudaklarım istemsizce yukarı kıvrıldı, şoktan çıkınca telefonuma sarılıp Shin ve Sunny'i aradım ve çok acil bana gelmelerini söyledim. Sunny hemen kabul etse de Shin bir kaç soru sormuştu ama oda bir zaman sonra sorularını bitirip yola koyulmuştu
Yarım saat sonra kapı çalmaya başlamıştı, heyecanla kapıyı açtım. Tahmin ettiğiniz gibi Shin ve Sunny gelmişti. İçeri geçip koltuğa oturdular
(Sunny):"Bu kadar önemli ne oldu Mira?" gülümseyerek Sunny'e baktım
(Mira):"Kızlar ben şey..." Shin bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy (Jeon Jungkook)
FanfictionGaliba ben karşı dairedeki çocuğa hiç düşünmeden aşık olmuşum. Kitap tasarımı Mavilc