Jungkook ile birlikte hastaneden çıkıp eve gitmiştik ama ikimizde yol boyunca konuşmamıştık. Salona geçip oturdum, Jungkook'da üzerini değiştirip yanıma geldi daha doğrusu televizyon izlemeye yanıma geldi. Kendimi toparlayıp onunla konuşmalıydım, derin bir nefes aldım
(Mira):"Ju..Jungkook be..ben çok..."
(Jungkook):"Kes sesini." sesi ne kadar sakin olsa da çok iğneleyiciydi
(Jungkook):"Bebeğimi doğuracaksın ve bu evden hayatımızdan çekip gideceksin." gözlerim dolmuştu, evet haklıydı ama bu kadarı da fazla değil miydi?
(Mira):"Jungkook onun bir anneye ihtiyacı olacak."
(Jungkook):"Ona senden daha iyi annelik yapacak insanlar tanıyorum." yumruklarımı sıktım
(Mira):"Şu iğrenç eski sürtüklerinden mi bahsediyorsun?" sinir bozucu ir gülümseme ile bana baktı
(Jungkook):"Gözümde senden daha değerliler." gözlerimi sıkıca yumdum ve ağlamamaya çalıştım
(Jungkook):"Sakın sözlerimden sonra ağlamaya çalışma çünkü o timsah gözyaşlarına artık inanmıyorum." ayağa kalkıp yanımdan uzaklaşırken durup bana baktı
(Jungkook):"Ha bu arada bahçeden öteye çıkmak yasak, artık senden her şeyi beklerim. Birde sakın ama sakın çocuğuma zarar vermeye kalkma yoksa seni kendi ellerimle öldürürüm." gözlerimi Jungkook'un gözlerinden hızla çektim. Elimin üzerindeki ıslaklıkla ağladığımı anladım ve Jungkook'un duymayacağı şekilde
(Mira):"Ben zaten yanımda sen yokken ölüyüm." merdivenlerden odasına çıktı -yani eski ismiyle 'odamıza'- Jungkook işe başladıktan sonra evini değiştirmişti, tabi bende onunla kalmaya başlamıştım. Bende ağır adımlarla odaya çıktım, içeri girdim ama Jungkook yoktu. Banyodan gelen su seslerinden orada olduğunu anladım, dolaptan geceliğimi çıkarıp yatağın üzerine koydum ve üzerimdekileri çıkardım sadece iç çamaşırlarımlaydım. Birden banyonun kapısı açılınca ellerimle üzerimi kapatmaya çalıştım ama o sadece yüzüme bakıyordu. Evet Jeon Jungkook'dan bahsediyorum. Beni çıplak görünce bir saniye bile dokunmamaya dayanamayan Jeon Jungkook, karşısında içi çamaşırlarımla olmama rağmen yüzüme bakıyordu ve ben ise ıslak olan kaslarına. Ne kadar da özlemiştim onu? Geceliğimi enine alıp bana uzattı
(Jungkook):"Giy şunu hasta olup bebeğime zarar vermeni istemiyorum, zaten yeterince zarar verdin." kafamı öne eğip geceliği elinden aldım
(Jungklook)."Ben yan odada kalıyorum, bebek ile ilgili bir sorun olursa haber verirsin."
(Mira):"Tamam." dolaptan kendine kıyafet alıp odadan çıktı. Kendimi yatağa atıp ağlamaya başladım. Güzel her şey benim yanlış anlamam sonucunda bozulmuştu. Kendimden nefret ediyordum, karnımı tuttum
(Mira):"Bebeğim annenden asla nefret etme tamam mı? Belki beni tanımayacaksın ama olsun hiç nefret etme." geceliğimi giyip yatağa girdim. Jungkook'un sıcacık omzu olmadan nasıl uyuyacaktım ki ben? Umutsuzca gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ama sadece çalıştım
Sabah, akşam uyuyamadığım için hortlak gibi kalkmıştım. Mutfağa inip kahvaltı hazırladım az sonra da Jungkook kravatını bağlamaya çalışarak merdivenlerden indi. Kravat bağlamayı bilmiyordu, bu yüzden kravatını hep ben bağlardım. Yanına gidip kravatının iki kenarını tuttum
(Mira):"Ben bağlarım." demem ile kravatını bir hışımla ellerimden çekmesi bir oldu
(Jungkook):"Jenny'e bağlatırım." Jenny çok güzel ve aynı zamanda sexsi olan sekreteriydi
(Mira):"O kadını sevmiyorum, bu yüzden bırak ben bağlayacağım." dedikten sonra tekrar kravatını tuttum ama o yine çekti. Kötü kötü yüzüne baktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playboy (Jeon Jungkook)
FanfictionGaliba ben karşı dairedeki çocuğa hiç düşünmeden aşık olmuşum. Kitap tasarımı Mavilc