2

92 78 8
                                    

Medya : Melisa

Mustafa Bey işinin başına gidince evde yalnız kaldım. Aaa pardon bey demişim babam.
Artık benim babam sayılırdı.
Aylarca bana gül gibi baktı yemedi yedir di. Babamın yapmadığını yaptı. Bizi bırakıp öbür dünyaya giden bir babadan öteydi.
Havuzun başında keyif çatarken arkadan bir el bana dokundu.
Arkama döndüğümde Mustafa babam çıktı karşıma.
" Ee niye boş boş oturuyorsun kalkıp benimle yemek yemiyecek misin.?"
"Tamam geliyorum." Diyebildim. Bide ufak bir tebessüm.
Mutfağa geçiş yaptım mis gibi kokan yemek kokusu allahım bu o mantı.
Hemen masaya hızlıca yürüyüp.
"İnanmıyorum ya sen mi yaptın."
"Hayır tabikide ben nasıl yapayım annenin yanına gittim o bana söyledi ben de en güzel mantıcıdan yaptırdım. "
"Bi dakka bir dakka sen az önce annen söyledi mi dedin."
"Evet..."
Bir anda yerimden sıçrayıp onun karnını sıkacak kadar sarıldım.
"Yavaş yavaş öldürücen beni. "
"Hadi görmeye gidelim."
"Olmaz."
"Niye olmaz ben hergün bu günü bekledim."
"Olmaz çünkü bu mantı bitecek. "
Bir an kötü bir şey söyleyecek diye öylesine korktum ki.
Onun iki kaşıkla aldığı mantıyı ben tek kaşığa doldurup yiyorum. O kadar seviyorum mantıyı. Bide Zeytinyağlı öf öf.

"Annenin porsiyonunu unutma."
"Tamam Mustafa Beyciğim."
Kahkahalarla içinde annem için hazırlanmış mantı porsiyonu olan poşeti alıp arabanın yolunu tuttuk.
"Çok heyecanlıyım şu an aylarca yatırdıkları annem şimdi uyandı ve yanına gidiyorum. "
"Sevinmen hak yani. Şu an kanatlanıp annenin yanına uçsan yeridir."

Sonunda hastaneye vardık. Bagaj daki mantıyı unutup direk hastaneye koştum ilerde duran hemşireye
"Annem nerde?" diye heyecanla sordum hemşire şaşkın şaşkın.
"Danışma orda gidin sorun. Ben ne biliyim anneniz kim?"
Hiç cevap vermeyip danışmaya koştum.
"Merhaba annemin odası ne tarafta."
"Anneniz?"
"Berivan. Berivan Yıldızer ."
"Hemen bakıyorum."
Sabırsızlıktan bekleyemeyip zipliyordum.
"Evet buldum soldan dönün ilerde sağda 154. Odada kalıyor."
"Tamam Teşekkürler."
Hızlıca koşman dan dolayi Mustafa baba bana yetisemiyordu .
Yerimden saymaya başladım.
"148,149,150.... 154 Hı buldum"
Odaya direk daldım .
Yatak dağınıktı ama annem yatakta yoktu.
Bi anda hayal kırıklığıyla "Anne.!!!" Diye haykırdim.
"Çağrı bey annen burda benden önce göremedin. "
Annem elinde sopalarla ona destek olan Mustafa beyle birlikte odaya girdi.
"Anne anneee. "
Koşarak sarıldım.
Annemin oksurukleriyle geri çekildim.
"Dur evlat dur kemiklerimi kırdın. "
"Ulan ben bu sarılmayı aylarca bekledim lan aylarca."
Daha fazla zarar vermek istemediğim için bıraktım annem hasta yatağına geçip uzandı bende hemen yanına uzandım.
"Annem seni ne kadar özledim bir bilsen. "
"Bende seni Çağrım. "
Boynuna biraz daha sarılıp kokusunu içime çekip bıraktım.
"Ee anlat bakiyim nasıldı orda havalar."
"Anlamadım nerde."
"Obur tarafta anne öbür tarafta."
Birlikte büyük bir kahkaha attık.

"Şey dicem Çağrı ben gidip çay getiriyim sende git annen için hazırlanmış poşeti getir. "
"Aa ben onu tamamen unuttum."
"Neyi? " diye soran anneme cevap vermeden arabaya koştum.

Geldiğimde masanın üzerinde çaylar vardı ama içeriye geçmedim. Özel bir şey konuşuyorlar sanki.
"Bilmiyorum Berivan ben şu o iti saklıyorum ama Çağrı bunu bir
duysa..."
"Öldürür o iti. Sakın ha uzak tut işini bitir at nereye atarsan ama Çağrı ma bulaştırma."

İçeriye elimde poşetle geçtim arkamda duran hemşireyi bekle azcık diyerek geriye ittim kapıyı. Annemler beni gördü.

Yanlarına yaklaşıp ' neymiş o beni bulastirmayacagi şey?'
diye anneme sordum.
Annem bana şaşkın şaşkın bakarken şimdide Mustafa babaya döndüm.
"Kim miş o İT?"

AŞK YOLU 2 🌹 PsikologHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin