I Guess You Need To Talk

60 3 0
                                    

River Ashton'ın hala özür dilememiş olduğu gerçeğini sindiremiyordu. Onlar 11 senedir arkadaşlardı ve River bu sene Ashton'dan hoşlandığını fark etmişti. Ama Ashton onun favori şarkısını dinlemek istemiyordu.

Favori şarkısını açtığı sırada kapı çalmaya başladı. Aşağı inip kapıyı yavaşça açtı.

"Ben geldim!"

"Anne, merhaba." Bir an Ashton'ın geldiğini düşünüp sevinmişti. Ama o poposu ve beyni yer değiştirmiş salak, fanlarına verdiği önemin yarısını River'a vermiyordu.

"Ve şey, Ashton da burada." River şaşkınlıkla karşısındaki bedene baktı. Aslında şaşırmamalıydı. Bunun olmasını kendisi istiyordu. Fakat heyecanlanmıştı. "Sanırım konuşacaklarınız var. Ben yatak odasındayım." Annesi cıvıl cıvıl bir sesle konuşmuştu.

"River..."

River hızlı adımlarla Ashton'ın yanına gitti ve yüzünü avuçladı. Ashton'ın bu kadar yakınında olmak kalbine iyi gelmiyordu. Yavaş yavaş nefeslerini verirken dudaklarını Ashton'ın dudaklarına kapattı.

Ashton ne olduğunu anlamamış, kapı önünde öylece duruyordu. Dudaklarının üstündeki dudakların gerçek olup olmadığını kavrayamamıştı. Hızla River'ı itti.

"Özür dilerim. Sana kızmak istememiştim. Görüşürüz River."

Ashton evden uzaklaştığında River hala kapının önünde duruyordu. Gözyaşları süzülmeye başladığında ağzından bir hıçkırık koptu.

Oysa River sadece Ashton'dan favori şarkısını dinlemesini istemişti.

Pocket Full of Sunshine |a.i.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin