yara izi

166 37 47
                                    

Elinde tuttuğu makasla bahçesindeki otları temizliyordu genç kız. Şu an bir şeylere odaklanması gerekiyordu. Bir gün geçmişti mesajı atmasının üzerinden ve hala bir yanıt bulamamıştı. Sahi kendisini hatırlamayan birine neden yazıyordu ki gizliden. ''Çok aptalca.'' dedi ve güldü kendi söylediğine. Umursamaz bir gülüştü bu.

Hüzünlü bir gülüş.

''Ben olsam bende cevap vermezdim. Ne bu çocuk musun hala? Korkaksın işte. Çıkamazsın çocuğun karşısına bir oyunlar bir oyunlar.''

Kendi kendine konuşmaya devam ederken farkında olmadan elindeki makas parmağını kesmişti.

Küçük bir kesikle oluşan o yara bile onu hatırlatıyordu. O küçük kesik gülümsemesine sebep olurken telefonun mesaj bildirimi kalbini çoktan göğe çıkartıp indirmişti bile.

Heyecandan kanamış parmağıyla açmıştı tuş kilidini ve o tanıdık numarayla ve isimle karşılaşmıştı. Şu an kalbi deyimi uygunsa ağzında atıyordu. Titreyen ellerini düzene sokmaya ''Güzel şeyler olsun Allah'ım, ne olursun.''

Fısıldadığı cümleler kalbini yumuşatırken izin verdi elmacıklarının üzerinden yol almış gözyaşının süzülmesine.

İlk Yara'm; Tanışıyor muyuz?

Gözyaşlarının arasından bir tebessüm kondurdu dudaklarına ve fısıldadı.  Ağaçlara, çiçeklere, gökyüzüne...

Onun duyması gereken cümleyi ondan hariç herkese fısıldadı belki de.

''İnsan ilk yarasını unutur mu be çocuk.''

Elleriyle ağzını kapatırken ağzına alışkanlık olan kelimeyi yineledi.

''Çocuk, çocuk...''

Ve gülümsedi. Onunla ilgili her şey gülümsettiği gibi yine yeniden gülümsedi.

''O benim ilk çocukluk arkadaşım elbette çocuk kalacak bu yüreğimde. Ne kadar büyürse büyüsün.'

Meva: Sen tanımazsın belki ama o kaşının üzerindeki yara.  O tanır beni.

Ve eli onunla aynı yerde olan yarasına gittiğinde ağlamak istedi sadece. İlk defa karşılaştıklarında yedi yaşındaydı daha. Gözleri denk gelmemişti gözlerine. Ama kalbi, öylesine muazzam bir kalple karşılaşmıştı ki.

Kalbini sevmişti...

Ses tonunu..

Elleriyle hissedebildiği o yarayı sevmişti.

İlk Yara'm; Çocukluktan kalmış bir yara. Kimsin sen? Benim bile hatırlamadığım yaramı nereden biliyorsun?

''Ah be çocuk... Ben senin gülüşlerinin tonundaki farklılıkları bile çözmüş küçük bir kız çocuğuydum. Bırak o yaranda bana özel kalsın. Sen hatırlamasan da olur.''

Bilinmeyen numara; Her yaranı hatırlamak zorunda değilsin ya o da bana özel kalsın.

Bilinmeyen numara; Ama iyi bak o yarana birbirimizden kalan en özel anı o. Sen ne kadar hatırlayamasanda.

Bilinmeyen numara; Sev onu. Çünkü benden sana kalan tek şey o.

Oyunbozan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin