Baş Rol Kahramanın

4 0 0
                                    

Ve tek bölümlük yazardan ikinci bölüm... Umarım Beğenirsiniz gençler
...

Birden kulağıma doğru eyildi "Mesajımı aldın umarım İdil Solaz"
Kalbim yerinden çıkıp arkadan üç buçuk atacak gibiydi. Kimdi, neydi ve ne istiyordu.

Telaşlı ve meraklı bi şekilde defterime döndüm. Ben neye bulaşmıştım. En önemlisi de nasıl başarmıştım.

Ders daha yeni başlamış ve ben geç kalmıştım üstelik bide nutella savaşlarını kaybedip halının gazabına uğradım. Buda yetmezmiş gibi bide başıma nasıl geldiģini bilmediğim belalar açılmıştı. Bakalım daha başıma neler gelecek.

Acaba dün gece olanları dinledim diye miydi? Kız vallaha çarpıldım. Allahım söz yarabbim bidaha yapmam. Söz Allahım bidaha ağzıma ateşin kirli çorapları girse bile yapmam yarabbim. Cümlemize amin.

Of ben dün geceki çatıda ki yaşamıma devam etmek istiyorum. Maceralı kitaplarıma baş rollerinin hayallerine. Saat on ikime dönmek istiyorum. Tamam şimdi Elifin yaptığı mızmız bebe rolüne döndüm. Ben ne saçmalıyorum.

Ben bunları düşünürken zil çalmış üstüne yanımdaki kötü çocuk gitmişti. Kızlar merakla yanıma gelip oturdu.
Hayat lafı hiç dolandırmadan direk olaya daldı. "Kız ne dedi o çocuk, ne fısıldadı, niye oturdu senin yanına, sen niye üç buçuk attın. Gız konuşsana valla gitti bak Sanem bak üç buçuk ata ata beyazlara gitti. Nerelere gidem ben, bizm Gız ilk defa aksiyon gördü diye beyazlara gitti. Anem anem..."

"Lan Hayat bak gülücek halim yoktu sen yine işbaşında beni kurtardın ha. Sakin kız sakin anlatçam da

(derin nefes alarak ) ben galiba kendime bilmeden bela fermanı yazdım" Hayat derin bir nefes alarak. "Kız sen ona mı takıldın. Gideriz Şirin teyzeye iki tükürür bişeyciyin kalmaz."  Hayata gülerek sarıldım. Lan işte benom kankam.

Bu sefer Saneme döndüm. Yine karalar balamıştı benim kızıl civcivime . Siyah tülden bileyine bileklik yapmıştı. Artık alıştığımız için Hayat ve benim  günde yüz kez sorduğumuz soruyu bu gün ilk 5 düzinesini bitirmek üzere tekrarladık Hayat önderliğinde.

" Kızıl civciv yine ne yaptı senin Gökhan oğlan"

Gülene aşk olsun yada ben tutamıcam.

Sanem söze girerek. " Yeminlen ben bu Gökhan'ı parçalarım. Ya dün gelmiş bana diyo hafta sonu şileye gidicez diyo." Hayat yan komşumuz Tülay teyze gibi davranarak. "Bak bak bak bak bizim Gökhan oģlana bide ne haltlar yiyo. Puuuu onun sıfatına" Allahı'm relati Esra Erol şov eşittir bu an.

Sanem cidiye almış bir şekilde yeni gelin edalarıyla " Dimi dimi puuu onun sıfatına. Ben demiyorum ki gitme git git ama ailenle git ne gidiyorsun elalemin çocuklarıyla, ben varım Semciği kızıl sultanı benle gitsin. Benim ne eksiğim var onlardan." Hayat son gaz Tülay teyze style la " Ya boyu posu devrilice. Otursun götünün üstüne dizini kırıp otursun kızıl sultanın yanına, gelsin bizimle altın gününe taksın iki çeyrek, koysun çay, yoğursun çiğ köfte , ama nerde anam bu zamani gençler yok mu. Yakında ben gece birde de gezicem der. Boyu poşu devrilesi. Boş ver anam gel biz kısır yiyip göbek atak" Sanem gerçek sanıp bi havayla " He valla anam babam" diyince ben dayanamayıp sınıfı inlete inlete güldüm. Hayatta bana katılarak duble yankı yaptık.

Öyle bi güldük ki karnım ağrıyordu.  Ben konuşmaya yeltenerek her cümlem arasında nefes alarak " kız kızıl civciv yok. Yoksa bu gerçek mi sandı abovvvv" işimiz vardı bu saf temiz kalpli civcivle.

Hayat bana dönerek ve cidileşerek " dökül bakalım o çocuk kim muzlu milkshake" diye unuttu sandığım korkunç soruyu sordu. Işıklar kapansın fon müziģi, başlıyoz sorguya. Sırayla dün gece ne olduysa hepsini anlattım. Anlatmam bittiğinde bana farklı bi şekilde bakıyodu.

" Hayat ne oldu?" diye sordum. Elimi tutarak konuşmaya başladı. "Bak kanka sana inanıyorum ama bu olayın içine girebilmen için belalı bişeylere bulaşman lazım ve sen... bi şeye bulaşmadın. Neyse sen herşeye rağamane dikkatli ol da, yoksa Tülay teyzenin kutsal terliği her dayim hazır . "

Hayat içimizde en komik neşeli ve eğlenceli olandı fakat en ciddi ve en korurdu. Gülümseyerek "kendimi koruyabilirim kaptan" diye şakayla karışık bişeyler söyledim. O da

" Hemen cıvıtma be iki dakika da ciddi ol ama nerde size bi hayat dersi verme zamanı geldide geçiyo." diye yine yapıcağını yaptı. Kapıya doğru bi an gözüm kaydı. Sanem gelmişti. hemen sırayı kimseye vermeden lafa girdim.

" Kız minik civcivum nereye gittin?" diye sordum. Sanem de " Valla benden günah gitti kızlar gittim Gökahanın yanına Tehtit ettim. Eğer Şileye bensiz giderse odasında bulduğum bebeklik fotaraflarını napıp edip okul sitesinde paylaşırım diye tehtit ettim şimdi kolaysa gitsin.  Eeeeee siz ne yaptınız. "

.....................................................................................

Son derse gelmiştik fakat ilk ders dışında Baturay hiç bir derse girmemişti. Garip ilk gün için büyük asmıştı okulu.

Onun dışında klasik bi gündü. Sanem ve Gökhan tüm güm birbirileriyle uğraştı. Hayat ve bende güldük. Evet yılın en sıkıcı normalliği ödülü bizim. Yaşasın.

Son ders başlamış hatta yarılamıştık bile. Sesizce Hayata dödüm. Ağızımı oynatarak "Dersten bizim kafeye geçelim" diye sesizce söyledim. Başını evet anlamında salladı. Tekrar sırama döndüm ve dersi dinliyomuş moduna girdim. Töbee dinliyosam.

Birden sınıf kapısı çaldı. Gelen müdür yardımcısıydı. Hepimiz saygıyı elden bırakmadan kalkıp oturduk. Saygı önemliydi tabi.

"Oturun çocuklar, bu gün bir gönülüye ihtiyacım var. Bildiğiniz üzere uzun zamandır bir kütüphane kurmaya karar vermiştik. Ve bu karar gerçekleşti. Şimdi ise düzenlemek adına bir gönüllüye ihtiyacımız var.

Sessizce ve yerimde kaykılarak saklanmaya çalışırken adımı duymamla tahtaya bakmam bir oldu.   

"Gönüllümüz İdil Solaz" O an Halil Sezayi buraya gelsin İsyanı söylesin,  Mahmut Tuncer halay çekerek içeri girsin. Bizim müdür yardımcısını "boşver bu gızcağızı yazık gel biz yapak ahiretliğim" desin istedim. Hayaller kime hayatlar İdil'e.

Yavaşça ayağa kalkarak "Peki hocam" dedim ve yerime oturdum. Kaderde ne varsa onu yaşıcaktık.

"Partnerinle orda buluşucaksın." diye bilgi verdi. İyi bağre partner vardı.

Dersten çıktıktan sonra ayaklarımı yere vura vura kütüpahaneye gittim.  kütüpahaneden bir kaç tane roman  bulup yürütebilirdim. Güzel fikir, sonra saat on iki partisi. yesssss.

Kütüpahaneye geldiğimde büyük demir kapıyı ittim ve içeri girdim. İçerisi sesizliğin kaç tonuydu. Lan ben burda korkarım ama. Her yer toz içindeydi. Işıklandırma loş yapıldığı için ortalık hafif karanlıktı.

Derin bir nefes alarak çantamı ilk gördüğüm yere bıraktım. Ve ilk kitaplığın oğraya doğru yürüdüm. Yavaşça kitapları elime alarak boşaltmaya başladım. Aniden büyük bi gürültü koptu. Yavaşça arkamı döndüm . Ne oluyordu orda. Derin bi nefes alarak tekrar işime döndüm.

Omzumda bi sacaklık hissetim. Elimi omzuma götürmemle serçe kittaplığa çarpmam bir oldu. Korkuyla ve acıyla inledim. Kim olduğunu anlamak için  yüzüne bakmamla. Bir dakika ama ama o.

"Başrol kahramanın burda Solaz. Cehennemime hoşgeldin "...

...
Sizce İdil bu belaya nasıl bulaştı ?

Yorumlarınızı beğenilerinizi ve voteleri bekliyorum. Sizi çooooooooooooooook seven yazar♡♡♡♡♡♡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 25, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çatıda Bir yaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin