Bence kader bize yaşattıklarından zevk alıyor, kader veya bizim ismine kader dediğimiz her neyse sadist biri olmalı. Bu kadar acı bu kadar çaresizlik başka türlü açıklanamazdı. Seni özlemenin verdiği bu ruhsal acıyı çantamın büyük gözüne koyup yürüyüşe çıkmaya karar verdim. Bu kararı destekleyen keşkeler, varsayımlar, hatıralar, anılar kapının önünde şortlarını giymiş, süslenmiş gözümden yaş getirecek halde beni bekliyorlar. Onlar en yakın arkadaşlarım olmalarından ötürü hiç yalnız bırakmazlar, aslında onların en büyük düşmanı yalnızlık olsa gerek ne zaman yalnız kalmak istesem hepsi birden beynimin içine hücum eder direnmeme bile vakit kalmadan beni bozguna uğratırlar bununla kalsa iyi kafamın içinde onun ismini yankılarlar, yaktığım resimleri slayt olarak zihnimde kurgularlar ki bunlar beni arzular, benim en büyük ölme arzumdur. Bu olayın yarattığı sebepten dolayı onların huyundan çıkmayı sevmem, istemem bugün söz verdiler sessiz olacaklar. Ayaklarım benim durağa götürüyor hiçbir şey demedim, yürümesine izin verdim cebimde bir paket sigaram var bittiği yere kadar bana hükmede bilir. Bindiğim otobüsün ismine bakmadım, beklememiştim sanki ayarlanmışcasına, durağa adım atar atmaz geldi. Biraz kestirmek için kafamı cama yasladım sızmışım. İndiğimde karşımda deniz, mavi gökyüzündeki bulutlara aldırmayacak kadar mavi ve sonra martılar ve sonra hınca hınç bir kalabalık ve sonra vapurlar ve sonra peronlar üstünde ne yazsa iyi? Kabataş canım yandı buna karşılık olarak bir sigara yaktım içip geri dönmek istedim ama verdiğim sözü tutmak zorundaydım paket bitene kadar ayaklarımı dinlemeliydim vapura bindim sakindi sanki dışardaki insanlar üstümdeki acıyı hissetmiş olacaklar ki beni yalnız bırakmak için diğer vapuru bekleyecekler şu şansa bak 05:15 vapuru ve boş karşıda seni görmeyi ummuyorum bu sefer yanımda getirdiğim hatıralar ve anıların göz yaşlarımın dökülmesine sebep olacağına eminim bir demli çay alıp kaşık ve şekeri adama geri ilettim adamdaki gülümsemeye karşılık kafa sallayıp vapurun arkasına geçtim. Cebimden ezilmiş paketi çıkartıp bir sigara daha yaktım deniz bana huzur getiriyordu yalnız bu sefer değil sanki beynimin içinde Beşiktaş'a vapur kalkıyor diyeceksiniz ki Kabataş diyorsun neden beyninin içinden Beşiktaş'a vapur kaldırıyorsun ? haklısınız mantıklı bir soru ama benim Kabataş seferlerim gönlümden kalkar. Vapur durana kadar sekiz dal sigara içtim akciğerlerim su isteyen koşucu gibi su istiyordu kaldı on bir dal kısa mavi lark vapurdan iner inmez dolan gözümün şerefine bir mavi lark daha çektim içime, bir daha çektim elim titremeye başladı ayaklarım benden bağımsız yolun karşısına geçti hava daha aymamıştı hayatıma başladığım ilk noktaya ilerlemeye başladım dolma bahçeye tarihi ile insanları cezb eden saray, lakin beni cezb eden tarihi değil o güzel gözlüme sarıldığım ilk yer olmasıydı her attığım 4 adımda sigaranın yarısını çekiyordum içime. Kırk adım attım, ona sarıldığım yeri görmeye on adım kaldı yürüdüm iki adım kala paket bitti. Kulaklarından tuttuğum gibi koşar adım vapura sürükledim, ayaklarımı acilen odama gidip göz yaşları içinde delirmem gerekiyordu.
Ϊ[ x0&ћ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitmenin En Kötü Huyu
RomanceYazdım 'Özledim' ben yazdığım la kaldım, biralar bittiğiyle, gece sessizliğiyle.