22. Bölum Kutlama

40 1 0
                                    

Ezgi Demir

Berk beni yatağıma uzanmış beklerken ben de kıyafetlerimi kombinlemeye çalışıyordum. "Ezgi gerçekten meyhane için bu kadar giy çıkar yapmana gerek var mı?" Sıkıntıyla nefes aldım ve Berk'e elime gelen rasgele bir eteği gösterdim "Bunu mu giyeyim?"

Elimdeki varla yok arası eteği inceledi ardından hemen kaşlarını çattı "Kızım koca dolapta gerçekten bu şeyden başka bir şey bulamadın mı?" Gözlerimi devirdim ve artık bir şeyler denemekten sıkıldığım için aksi sesimle ona tekrar döndüm "Yavrum çocuğum evladım biz hangi mevsimdeyiz? Yaz mevsimindeyiz. Bu mevsimde ne giyilir? Şort tişört elbise. Peki benim dolabımda şu an ne var? Şort tişört elbise." Elimdeki eteği sinirle salladım "peki meyhane de ne giyilmez? ŞORT TİŞÖRT ELBİSE"

Sonunda kıçını yataktan kaldırdı ve elimdeki eteği alıp yatağa fırlattı "öncelikle sahip olduğun tek şey şu etekmiş gibi davranmayı kes" sonra dolabımı karıştırmaya başladı "pantolonların falan yok mu senin?"

"Yok"

"Ne demek yok?"

"Yazın ben uzun giymem ki Berk"

"Sebep?" dedi kaşlarını çatarak "Ne bileyim giymem yani."

O da ofladı ve dolabıma döndü. Bir süre o da karıştırdıktan sonra birden bağırdı "Buldum lan buldum."

Onun bağırmasıyla birden irkilsemde ne bulduğuna bakmak için boynumu uzattım "o ne Berk ya?"

"Elbise işte" bana tuttu elbiseye baktım "ya bırak ben onu giymem"

"Kızım burda başka giyilebilecek bir şey yok" ona biliyorum dercesine baktım o da sonunda suratını dolaba yaslayarak konuştu "kuyruklu yıldız ben kıyafetlerine karışacak biri değilim. Yakışıyor ve giyiyorsun. Niye taktın bu kadar dekolte konusuna?"

"Ya ben hiç meyhaneye gitmedim ki daha önce. Filmlerde falan hep kızlara sarkıyorlar eğer bana sarkarlarsa falan elinden bir kaza çıkmasın diye şey ediyorum." Bir süre durdu ve sonra sırıttı.

"Sana hayranım güzelim gerçekten." Saçımdan öptü "özellikle de bu aklına"  ben de gülümserken babam kapıyı çaldı "gelebilir miyim?"

"Gelebilirsin babacığım" babam içeri girdiğinde savaş alanına dönen odama baktı "ne yaptınız siz burda" dedi sırıtarak. Berk de ben masumum dercesine ellerini kaldırdı "kıyafet seçemedi prenses" babam önce dolaba sonra bana baktı "Yani Ezgi şu kıyafetlerle kaç tane insan giydirirsin bi pantolon bi tişört bulamadın mı?"

"Ya Allah Allah bu havada pantolon giyersem ölürüm"

"Keklik gibi avlasınlarda seni orda gör gününü" dedi babam ve dolabımın başına bir de o çöktü. Elini atar atmaz bana yırtık bir pantolon ve bir tane de tişört fırlattı "giy şunları" elindekilere baktım "baba bu pantolon"

"yeterince havadar" diyerek kapıya yöneldi. Bu şurada Berk'e bir bakış atmayı da ihmal etmemişti. Berk de mesajı alarak odamdan çıktı.

Babamın bana verdiği şeylere bakarak iç geçirdim ve giymekten başka seçeceğimin olmadığını fark edince giyilmeye koyuldum.

Saç makyaj dalan derken yarım saatte hazırlanıp babamla Berk'in yanına gittim "Hah gerçekten mükemmel" dedi babam "başka birini beklemiyorsak çıkabiliriz"

"Annem gelmeyecek mi?"

Kaşlarını hayır anlamında yukarı kaldırdı "anneannene gitti."

"Bir şey olmadı değil mi anneanneme" dedim endişeyle "ağzından yel alsın kızım. Ziyarete gitti öylesine." Rahat bir nefes alırken kafamı olumlu anlamda salladım bu sırada babamın telefonu çaldı. Babam gülümseyince ve telefonun ekranındaki Mavişim yazısını görünce annemin aradığını anladım "Söyle sevgilim... Geç biter ama bekleyebilirsen seni almaya gelebilirim...emin misin?...tamam hayatım...bende seni seviyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 21, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yağmur DamlalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin