2.bölüm

100 23 22
                                    

Şilah sesleriyle çıglığım odada yankılanmıştı. Ağlamaktan bitkin düşmüş bedenim hemen salıverdi kendini ,ettiğim feryatlar öyle acı doluyduki sesimdeki acı insanın yüreyini sızlatan cinstendi.
"Dedem ölme ! n'olur,annem gibi sende beni bırakma"
Desemde hiçbir fayda etmedi. Yerde kanlar içerisinde yatan bedene sarılıp,ellrierimle akan kanı durdurmaya çalışmaktan başka birsey gelmezdi elimden. Gözlerimden akan her bir damla yaş kadir dedemin cansız bedeniyle bütünleşiyor ,ellerimle göz yaşlarımın  ıslattığı yanaklarını silip,cansız bedenine kondurduğum öpücuk tüylerimin diken diken olmasına yetiyordu. Kafamı kaldırıp elinde silah tutan adama doğru baktım. Adam yanıdakilerin ona verdiği emirle kafa salladı. Beni kabaca kolumdan tutup kucakladı. Tüm vücüdüm direncini kayıp etsede adama boyun eymemekte karalıydım. Kadir dedemin cansız suratına son bir defa baktıktan sonra adama sıkı bır tekme attım yediği tekmeyle dünyanın kaç bucak olduğunu anlayan adama dil çıkartıp,yeni yeni çikmaya başlayan köpek dişlerimi adamın burnuna geçirdim. Adamın inleyişi öfkemin soğumasına yetmiyor,canını daha cok yakıp acılar içinde kıvranarak ölüp ğitmesini herşeyden çok istedim. Kadir dedeme yaşattığı acıyı yaşamasını ,gözlerimin önünde acı dolu feryatlar ile can vermesini ,kalbimin sızladığı herbir saniye için acısının ikiye katlanmasını,gözlerimden akan herbir damla yaş için yüreyini defalarca söküp atmak istedim. Adam pes etmişcesine beni sertçe yere bıraktı. Hala bir şansım olduğunu düşünerek aralanmış olan kapıya doğru yöneldim. Koşar adımlarla ilerleyebildiğim yere kadar koştum. Kalbimin acısı tüm bedenimi sarıyor ,göz yaşlarım koşarkan bile yakamı bırakmıyordu. Arkamdan gelen adamın korkutucu sesi ayağımı burkup düşmeme sebeb oldu. Adam acımasızca kolumdan tutup beni kaldırdıktan sonra ,yüzüme indürdiği o tokatla ofkeden deliye dönmüştüm. Bu adamlar benim hayatımı karartan ,hayallerimi çalan , umutlarımı hiçe sayan adamlardı. Beni bu kocaman Dünya'da küçücük bedenimle yanlız bırakan ,yaşlı gözlerimin ardında gizlenen öfkemi ortaya çıkan, insan bile diyemediğim insana benzer yaratıklardı. Yanağımın acısı öfkemin önüne geçememiş hırçın ve saldırgan bir tavırla tırnaklarımı adamın suratına geçirmiştim. Bünü o pis suratına attığım tükürükle tamamladım. Ama beni yere bırakmamakla ısrarcıydı. Ben iyice sinirlenmiş ,parmaklarımı adamın  saçlarına geçirip ,çeke bildiğim kadar çektim.
"Aaaahhhh!yapmasana seni küçük bücür. "
O iğrenç sesi hala kulaklarımdaydı. O bana itiraz ettikçe saçlarını iğrenç derisinden kopartmak ,onu Acıdan süründrürmek istiyorum.  Evet  o zaman bunu yapamadım onu acıdan süründüremedim ama elbet birgün yapacaktım. Gözlerimin önünde acı cekerek ve bana yavararak öleceklerdi! Benim yaşadığım acının aynısını yşayacaklar ve maşum bir insanı öldürmenin sonuçlarının ağır olduğunu ölürkende olsa anlayacaklardı. Başka bir adam gelip beni ayırmaya çalıştı. Bense ikisinede daha fazla direnememiş ve diğer adamın kucağına düşüvermiştim.
Elimden gelen tek şey hıçkıra hıçkıra ağlayıp kızaran gözlerimi ellerimle ovuşturmaktı. Artık hayatımın eskisi gibi olmayacağını gayet iyi biliyor ,bu bilrie öfkemin artmasına yetiyordu. Eski toz pembe dünyasında yaşayan Deniz gitmiş yerine sokaklarda yasayan ama umudunu asla kaybetmeyen bir kiz çocuğu gelmişti...

Yolun SonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin