Yürüyorum.Arkamdan gelen soğuk hava dalgasıyla irkildim.Tanımadığım bir sürü insanla birlikte sonunu henüz göremediğim tünelde ilerliyorum.Dünki gibi.Üzerimde yine beyaz bir elbise var,dünkine göre daha uzun.Gece gözlerimi kapadığımda gördüğüm rüyalar artık canımı sıkıyor.Yine yorulmuyorum alışık olduğum tünelde yürürken.Beyaz ışığı görmeye başlıyorum.Korkuyorum.
Uyanıyorum.Her zaman olduğu gibi tünelin sonunda ne olduğunu göremeden uyanıyorum.Gözlerim yarı açık yarı kapalı etrafıma bakıyorum.
Odamdayım,üstüm açık kalmış.Terliklerimi giyip,terden ıslanmış saçlarımı gelişi güzel bir şekilde topladım,ensem açık kalsa yeter.Saat 07.05 alarmdan önce kalktığım için sevdim,ne zaman çalsa korkarım çünkü.Perdemi açıyorum,güzel bir manzarası var odamın apartmanlara bakıyor.Üstelik balkonlu.Kafamı tam olarak gözükmeyen güneşe çeviriyorum.Kopkoyu gökyüzü ondan hallice bulutlar.Yatağıma oturuyorum,gözüm halıya kayıyor.Kalkıp odadan çıkıyorum.Annemi,babamı ve kardeşimi kaldırıyorum.Bu evde sabahların tek kuralı,kim önce kalkarsa diğerlerini uyandırır.Annemi "Nermin hanım kalk hadi." diyerek kaldırırım,babamı ise dürtükleyince de uyanmadığından ayaklarının altını gıdıklarım.Bir gram uykusu kalmıyor o zaman.Kardeşime gelince "Özben kaldır koca kıçını." dememle sinirleniyor.Başka türlü kalkmıyor ki.Kendisi hanım hanımcık lise birinci sınıf öğrencisi,benden üç yaş küçük.Bana lafını da esirgemez.
"Sen kendininkine bak,sonra benimki hakkında yorum yap."Cevap vermiyorum çünkü...Çünküsü yok.
"Günaydın kızlar."diyor babam.Bazen evde tek erkek olduğu için babama üzülüyordum.Evde onunla tavla oynayacak birisi yok.
"Günaydın Ersin'im."Annemin babama böyle demesi hoşuma gitmiyor.Özben çok sever ama sahiplenici konuşma tarzını.
Konuşmadan bir şeyler atıştırdım.Sabah kalkınca pek iştahım olmuyor.Masadan kalkıp banyoya gittim.Dişlerimi fırçalayıp,yüzümü temizleyiciyle yıkadıktan sonra ilk durağım odam oldu.Hemen üstümü giyindim saat 07.26,vaktim var.Üzerimde hava soğuk olduğu zaman giydiğim siyah kapüşonlu okul formam,altımdaysa yine siyah okul pantolonum.Etek giymeyi ortaokula geçerken bıraktım.Rahat edemiyordum.Çantamı alıp odadan çıktım.Özben de benimle aynı anda odadan çıktı.Ayakkabılarımı giydim.Babam arabada bekliyordu.Özben gelince hareket ediyoruz.Özben ile aynı okuldayız.Bunun hem iyi hem kötü yönleri var.Kötü yönü bütün sınıf bizim tartışmalarımıza tanık oluyor,iyi yanıysa asla yalnız kalmıyoruz.Esniyorum,oysa ki hiç uykum yok.Okula geldiğimizde babam konuşmaya başlıyor.
"Allah zihin açıklığı versin.Dönüşte oyalanmayın." diyor.Onaylayan mırıltılar çıkarıyoruz.
İkinci dönemin başlarındayız.Yakında olacak olan sınavın heyecanı var üstümde.Son sınıf olduğum için rahatım ancak sınava gireceğim için stresliydim.Bazen çalışmalarımın yetmediğini düşünüyordum ta ki arkadaşlarımla konuşana kadar.Özben'i sınıfına bırakıp üst kattaki sınıfıma çıktım.Göz gezdirdiğimde yakın arkadaşlarımın hala gelmediğini gördüm.Sınıftakilere "Günaydın." dedikten sonra sırama oturdum.Onlar da bana "Günaydın." dedi.Bir kişi dışında.Berkay...Aslında onun söylemesini zaten beklemiyordum.Hiçbir kavgamız olmadığı halde konuşmuyorduk.Yani küçük tartışmalar,laf atmalar dışında konuşmuyorduk.Bana kalsa onun gibi biriyle hiç konuşmam ama Asaf'ın arkadaşı olduğu için bir yerde mecburdum.
Arkama yaslandım.Sonra aklıma Gülçin'in sınıfta olabileceği geldi.Yerimden kalktım,sınıftan çıkıp koridorun soluna doğru yürüdüm.Gülçin benim dostum diyebileceğim ve yanımda yürüyen nadir insanlardan biriydi.Önceden komşumuzdu.Edindiğim ilk arkadaşımdı.Benim için yeri çok büyüktü,çocukluğumdu.Sonra aynı liseyi kazandık ve şimdi de beraberiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam Durağı
Science FictionKelebeğin ömrünün bir gün olduğu ölümlü dünyada ne kadar kalabiliriz ? Ölenleri geri getirebilir miyiz ? Yoksa onların yanında kalmak için savaşır mıyız ? Her durakta bir kişiye veda ediyorum.