BÖLÜM 12 :KİM BİLİR

146 18 9
                                    

Karanlık kendini aydınlığın içine hapsetmek için zamanı kullanırken,yataktan kalkıyor,bir kahve yapıp güneşin doğuşunun görüldüğü konumda otuyor ve bize doğru gelen ışınların rengini değiştirip birbirimize sarılıyorduk.Atmosfer kokumuza aşık oluyor,biz ise birbirmize tekrardan aşık oluyorduk..Herşey güzel gidiyor..Yaşlılığın verdiği gençliğin huzurun tarifi olmamızı sağlıyan güneşe şükür ediyor,birbirimizi her gün daha çok seviyorduk...Bu adam hiç yaşlı değildi sanki,çok ilginçti ve ben bu adama hayrandım..Onunla beraber güneşin batışını izlerken ölmek dünyanın en güzel eylemi olcağına inanıyordum..Tıpki güneşin doğuşunda beraber doğduğumuz gibi...

Hikayemize beyimin kaldığı yerden devam etmek istiyorum..



Sokakta beliren yağmurun damlaları bedenimizde süzülmeye karar verirken biz adımlarımızı sergilemekten vazgeçmiyorduk..Islanıyor..Birbirimize bakıyor,ıslak olmamızın verdiği huzurla beraber gülümsemelerimizi eksik etmiyorduk..Evime gitmeyi düşünüyordum..Fakat şehri gecenin karanlığında aydınlatan şimşeğin etkisi duygularıma tesir ediyor ve korkumu yenemiyordum..Evlerimizin önünde belirdiğimiz zamanda 'Umarım kendini rahat hissetmişsindir'cümlesini duydum ve karşılık olarak 'Teşekkür ederim,iyi ki kırmadın beni' diyerek birbirimize sarılmayı tercih ettik..Kapıya doğru ilerlerken ona baktım, onun bana bakıyor olmasını görmek güzel bir duyguydu...Gülüştük..Evime girdiğimde sırılsıklam olduğumu tekrardan hissettim.Sıcak bir duşu tercih ettim.Bu sefer suyun tadı farklıydı..Sanki hayatımı değiştirmeye vesile olacak bir kutsal su gibiydi..Su damlaları saçımı okşarken ben gözümü kapayıp Ertuğrul'u düşlüyordum..Yakışıklıydı,iyi çocuktu..Ama asla bir insanı hemen tanıyamazdınız..Ne kadar iyi gözükürse kötü yanını göstermediğindendir..Ben böyle düşünüyordum..Fakat bazen duygularımı değiştirmesine engel olmayıp onun gülüşüne odaklanmam zamanın durduğuna bir işaret gibiydi..Galiba hoşlanıyordum..Gecelikleri girmeye karar verdikten sonra telefonumda bir mesaj belirdi..'Camın kenarına gelsene :)' .. Camın kenarına gittim..Aramızda yağmur damlaları savaşıyor,soğuk moleküller sıcaklığa meydan okurmuşçasına rüzgar hızlanıyor..Ben ise onu izliyordum..Gözlerini bana yöneltmiş,suratında hafif bir tebessüm,ona hayran olmamı bekliyor gibi bana tehdit dalgaları yollamaktan vazgeçmiyor görüntüsü veriyor ve ben onun karşısında;polise ellerimi uzatmış kelepçelemesini bekleyen bir hırsız gibi duruyordum.. Yağmur damlaların arasındaki birbirimize bağıntılı bir görüntüyü izlemek belki de en güzel devrim olacağına inanarak 'Bakışmak mı istiyorsun :)' cevabını verdikten sonra aniden beliren bir mesajda 'Ben sadece seninle yağmur damlalarını izlemek istiyorum' yazıyordu...Ne diyebilirdim ki.Kelimelerindeki masumiyet insana huzur veren en iyi histi...Sersem sersem gülmeme engel olamadım.. 'Peki,bekle bir kahve yapmam gerek :) ' cümlesiyle karşılık verdim...Kahveyi yaptıktan sonra camın kenarına belirip ona bakarken aramızda geçen yağmurların tesir ettiği huzurun içinde buluşuyor ve sarılıyorduk..Zaman tekrardan durmaya yönelik bir hızın içine girmiş bulunmaktayken onunla sebepsizce gülüşüyor , masumiyeti görüyor ve onu koklamak istiyordum....Zaman geçiyor,birbirimize telefondan cümlelerimizi sergiliyor ve mutlu oluyorduk...Artık uykumun geldiğini ona belirtip uyumam gerektiğini söylediğimde 'Beraber uyuyalım,yan yana olmasak ta düşüncelerimiz birbirine sarılsın' cümlesini gördüm..Kabul etmemek gibi bir çarem yoktu..Yatağıma kendimi bıraktığımda onun beni düşündüğünü düşünmek güzel bir hissiyat vereceğine inanıyordum..Kendimi yatağa teslim ettiğimde,Ertuğrul'un benimle aynı düşüncelere sahip olmasının ihtimaline karşın,gülüyor ve uykunun içine hapis oluyordum...

Güneşin sergilediği sıcaklığın tesiriyle uyanmayı tercih etmemi sağlayan bilinç altım beni yönlendirmek için elinden gelenin en iyisini yapmayı amaçlıyor gibi bir hissiyat veriyordu.

Yeni ŞehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin