VOTE VE YORUM LÜTFEN <3
Evin kapısını yavaşça kapattığımda, onun peşimden geleceğini biliyordum. Çünkü, filmlerde böyle olurdu. Çünkü, o beni seviyor. Çünkü, biz birbirimize aşığız.
Bu söylediklerime inanmak, oldukça güç olsa gerek değil mi? Ben bile, onun benim için geri döneceğinden emin değilken ne yapabilirim? Aşk için, ödenecek bedel en fazla ne olabilirdi? Acı, korku, nefret…
¨Emma,¨ Harry'nin arkamdan kapıyı açtığını biliyordum. ¨Gitmek için, biraz fazla erken değil mi?¨
¨Ben, bir daha görüşmeyiz diye umuyordum. Düşündüm ki sen, bu bir haftada olanları boş verebilirsin.¨ beceriksizce, parmaklarımla oynarken ne kadar masum durduğumu biliyordum.
¨Bir daha görüşmemek mi?¨ hızla, cevap vermişti. ¨Neden artık, her dakika benimle olacağını kendine söylemiyorsun? Ah, tabii terketmek veya gitmek istersen o başka.¨
¨Öyle demek istemedim, sadece bilirsin işte ben senin hoşlanacağın kızlardan değilim. Uzun sarı saçlarım veya, mavi gözlerim yok. Ya da, muhteşem bir fiziğim.¨ bir kaç saniye duraksadıktan sonra düşündüm. ¨Seni haketmiyorum.¨
¨Beni haketmediğini düşünmeyi kes,¨ bana iyice yaklaştı ve burunlarımızı birbirine değdirdi. ¨Çünkü sen, mükemmelsin.
¨
Ve o anda, aşkın her şeyin önüne geçebilecek kadar güçlü olduğunu anladım. Bu duygu, her şeyden daha güçlüydü. Bir insanı, tıpkı havada uçuyormuş gibi hissettiriyordu.
¨Sende öylesin.¨ dedim.
Dudaklarını benimkine bastırdı. Ellerimi, onun saçlarına daldırdım. Sanki zaman sonsuzdu ve Harry'nin dudakları dudaklarındaydı. Sonra, bir anda birinin bizi izlediğini gördüğümde zorla olsa da kendimi Harry'den uzaklaştırdım.
¨Neler oluyor Emma?¨ dedi şaşkınlığa kapılmışçasına.
¨Biri bizi izliyor,¨ diye mırıldandım. ¨Onu gördüm. Bizi izliyordu.¨
Harry, elini yavaşça belime doladı.
¨Biri bizi çok kıskanıyor.¨ dedi gülerek. Gamzeleri belli olduğunda, azda olsa bende sırıttım.
¨Ya da bir manyak, medyaya senin fotoğraflarını koyabilmek için sabırsızlanıyor,¨ dedim. ¨Unutma Harry, sen bir ünlüsün.¨
Harry, sıkıntıyla nefesini verdi ve bir anda gözleri büyüdü. Kalçamda olan eli, derimi sıkmaya başlayınca bir şeylerin ters gittiğini anladım. ¨S*ktir.¨
Ettiği minik küfürün ardından, gözleri benimkine kenetlendi. ¨O muhabir değil Emma,¨ dediğinde, kim olduğunu hatırlamaya çalıştım ama son bir haftadır hatırladığım tek şey yiyişmemiz oldu. ¨O Bay Matthew.¨
İsmi, hiç bir yerden çıkartamayınca merakla sordum; ¨Bay Matthew'da kim?¨