1

102 3 0
                                    


TARİH:14

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TARİH:14.06.1997

Denizlinin honaz ilçesinde beyaz sıvalı 3 katlı apartmanın 2'inci katında ki küçük pencereli odanın ışığı sokak lambasının ışığına karışıyordu ve çokta işlek olmayan caddeye aydınlık katıyordu. O küçük odanın içerisinde büyük umutları olan bir genç kızın çığlıkları yankılanıyordu. Kızın babası onu vermek istediği adamı bir türlü istememesi ve inatla evlenmeyeceğini diretmesi kızına vurduğu kemer darbelerini daha da hırsla vurmasına neden oluyordu. Eski yer yer boyası dökülmüş kapının dibin de yerde oturan ikbal hanım kızın'nın çığlıklarına kayıtsız kalamayıp usul usul süzülen damlalar şeklinde göz yaşlarını akıtıyordu.Gül kokulusuna beyinin vurduğu her darbe de içi sızlıyordu ama şimdi eşi ekreme "yapma bey" dese eşinin kızına vuracağı darbeler daha da artacaktı. İkbal hanımın elinden gelen tek şey bir kenarda usulca ağlamaktı.Bir yandan da gül kokulusuna içten içe kızıyordu neden istemediğini kemal oğlanı bir türlü anlamıyordu. Oğlanın hali vakti yerindeydi kuyumcu dükkanı olan bir ailenin tek oğluydu ve el bebek gül bebek kızına bakacağından da emindi ama gül kokulu kızı kokusu gibi ismi de gül bahar olan gözünün kıymetlisi bir türlü kemal oğlanı istemiyordu aslında biliyordu ikbal hanım kızının aklının ismail denen o hayta çocukta olduğunu ama oğlan yaklaşmıyordu ki kızıyla evlenmeye sadece kızına iki kuru umut verip kenara çekiliyordu olan ise onun gül baharına oluyordu.İkbal hanım kendi kendine iç çekerken oda da yankılanan çığlık ve ağlama seslerine karışmış kemer sesi kesildi ve ekrem beyin gözü kapı kenarında ki ağlayan karısına takıldı.Gözlerini orada fazla dolandırmadan odadan ayrıldı ekrem bey.Bu fırsatı kollayan ikbal hanım kızının yanına oturdu sıkmaktan avucunu terleten kremi ve bir parça pamuğu direk kızının sırtına uyguladı.Bir yandan da hala yavaşça süzülen göz yaşlarını durdurmaya çalışıyordu.

"ah be nur yüzlüm neden bu kadar çok seviyorsun ki o işe yaramaz oğlanı .Sende biliyorsun aslında onun seni sadece kullandığını kemal oğlanın iyi biri olduğunu ama yineden gönlüne söz geçiremiyorsun be gül kokulum benim kış ayında haneme baharı getiren yavrum.Ah be yavrum ah be .Bu zulmü kendine neden reva görüyorsun."

"seviyorum annem hemde acı çekmeyi göze alacak kadar çok seviyorum ama artık bir önemi yok galiba annesi nebahat teyze onu yeğeni ile nişan yapacakmış yani benim için artık hiç umut yok annem . Benim sevgim onun için değersiz bir bez parçası asıl benim canımı yakan ise artık onunla olamayacak oluşum değil anne. Ben ondan umudumu keseli çok oldu ama o hayvan herif , benim masumiyetimi aldı anne hemde dur dememe rağmen hiç acımadan hiç göz yaşlarımı umursamadan.Babamın vurduğu kemer darbelerine ağlamadım ben anne acı kaderime ağladım ben.Anne benim için yolun sonu artık ben ondan vazgeçsem de geçmişim ondan vazgeçmiyor peşimi takip ediyor anne.Kemal artık almaz ki beni ne yapsın benim gibi bir kızı yada dur ben artık kız değilim demi? ben artık kadın oldum demi anne." demesiyle beraber bağırarak ağlamaya başladı.

LEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin