2

53 1 0
                                    

TARİH:24.04.1998

Karanlığı yarıp kendini yine gösteren güneş en ücra yere bile o umut saçan ve yeniden doğuşu simgeleyen ışıklarını yayıyordu.Hiçbir acı karanlıkta gizli kalamaz. En derinlerine gömülen hislerin bile ortaya çıktığı bir gerçeklik vardır.En acı sonlar bile hiçliklerin de umut barındırır ve yeniden doğuşlara gebe kalır.Ölümün eşiğin de bile olsan,son çırpınışlar her zaman kurtulmaya yöneliktir.Ölüm ,öyle acı ve derin bir şeydir ki ölen kişinin de canını yakar o kişiyi sevenin de.Çünkü bu acı ,bir annenin yavrusunu terk etmesiyle aynı hissiyata sahiptir . Rahatlayacağını düşünmüştü,bu acının onu terk edeceğini.Belki bir nebze unuturum diye daha hızlı atmıştı o adımlarını sonsuzluğa doğru.Nereden bile bilirdi ki,son çırpınışlarında acısının ikiye katlanacağını.Dayanamıyordu o bu hayattan vazgeçse de hayat ondan bir türlü vazgeçmiyordu.Ölmek istiyor ve bu çektiği acının artık son bulmasını istiyordu.O sırada yaşlarla dolu gözleri yer yer karanlığı yaran ışık hüzmelerini fark etti.Adeta bir şöleni andırıyordu.O şölene yeni yeni uyanan şehrin sesi de eşlik ediyordu.Bir yandan çalan korna sesleri bir yandan da hafifçe esen ayazın bıraktı o tiz sesler sabahın semasına eşlik ediyordu.Aynı bir masalı anlatan anne edasıyla okşuyordu usulca kulaklarını ve acıyla harmanlanan bedenini.Aslın da hissetmiyordu ki acıyı artık.Bu kadar ruhu acı çekerken bedenindeki küçük çaplı acılar ona ağır gelmiyordu artık.Kulakları adım sesleriyle çalkalandı.O adım sesleri bir an duraksadı ve kendisine doğru hızla artan bir sesle yaklaşmaya başladı.Bir yandan ise telefonla konuşuyordu.Ama ne dediğini algılamayacak kadar kendinden geçmişti artık gül bahar.Gözlerini kapatmadan önce son düşündüğü ise cennet kokulu kızı edem idi.

O gün evinden çıkan inşaat işçilerinden birisi olan Hasan bey, yeni yaptıkları inşaata yaklaştığında bir ürperti hissiyle silkindi.Biraz daha yürümenin ardından demirlerin ve çimentoların olduğu yerde bir kıpırdanma hissetti.Gözleri o tarafa yöneldiğinde kırmızı bir sıvının üstüne yatan bir genç kız fark etti ve hızlı adımlar ile ona doğru ilerlemeye başladı.Bir yandan ise elindeki telefonla hastanenin numarasını tuşluyordu ve gözleri aceleci bir şekilde mavi çiçek basmalı elbisesinin çoğunluğu kan olmuş kızda gözlerini dolaştırıyordu.Hastaneye olay yerinin adresini verdikten sonra telefonu kapatmış ve ne yapacağını bilemez bir şekilde bir sağa bir sola bakınmaya başladı ama daha fazla kızın yanında duramayacağını anladı ve biraz soluklanmak için inşaatın girişine doğru ilerlemeye başladı.Bir yandan ise gencecik kızın hayatıyla ne sıkıntısı olduğunu düşünüyordu.Neden böyle bir yol seçtiğini bir türlü kavrayamıyor, iki kız babası olarak bu durumu kızlarının yaptığını düşündükçe çileden çıkar gibi oluyor ve bu düşüncelerden kurtulmaya çalışıyordu. Bu sırada ambulansın siren sesi bütün mahallede yankılanmış ve inşaatın önünde olan Hasan beyin çekilmesiyle hastanın yanına yanaşmış ve gül baharı sedyeye taşıyıp hastanenin yolunu tutmuştu bu sırada gelen polislere ifade veren Hasan bey bu işlemi bitirdikten sonra bir dürtüyle hastaneye doğru harekete geçti.

Geceden beri ise huzur uğramadığı evlerden biri vardı o da ikbal hanımın ve kız kardeşinin ikamet ettiği ev idi.O gece Nurcan hanım ablasının ağlayışlarına uyanmış ve ablasının elindeki mektubu okuduğundan beri iki kardeş çözüm yolu arar olmuştu.Akıllarına her ne kadar en kötü senaryolar gelse de bunları düşünmemeye çalışmayı büyük bir azimle devam ediyorlar idi.Sabahın erkan saatlerinde ilk istikametleri karakol oldu ve kayıp duyurusunda bulundular.Ablasını zor ayakta tutan Nurcan hanım onu eve götürmüş ve eniştesini aramayı daha fazla geciktirmeyi başaramayıp eniştesini arayıp buraya gelmesini söylemiş ve ısrarlara dayanamayıp olaydan biraz bahsetmiş ama sadece gül baharın kayıp olduğu kısmı anlatmış.Ve iki kardeş şimdi Ekrem beyin gelmesini korkulu ve endişeli gözler ile bekler olmuşlar bir yandan ise gül baharı nasıl bulacaklarını düşünür olmuşlardı.Ve sonunda beklenen kişi gelmiş Ekrem beye her şeyi anlatmaya başladı Nurcan hanım.Duydukları karşısında fenalaşan Ekrem beyi hastane kaldırdılar ve bu olanlara daha fazla dayanamayan ikbal hanım hastane koridorunda fenalaşmış tansiyonu ölçülen ikbal hanımın değerleri 22 ye 6 şeklinde bulunmuş hemşire hanım hemen bir dil altıyla müdahile etmiş ve onu dinlenmesi için bir odaya yönlendirmiş idi.Bu sırada Nurcan hanım Ekrem beyin kalp spazmı geçirdiğini ve Ekrem beye acil müdahile de bulunulduğunu öğrenmiş ve işleri daha da çıkılmaz bir hal alması karşılığında ne yapacağını bilemez bir şekilde dolanıp duruyor idi.

LEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin