2.

67 22 3
                                    

Kağanın konuşması.

O gün sabah kalktık zaten dün gece fazla uyku tutmadığı için hemen uyanmıştım. Annem bağırmaya başlamış bile.

"Çocuklar hadi kalkın sabah oldu." diye.

Ben yataktan kalkarak;

"Sultanım bune acele yaparız akşama kadar evin işlerini" dedim.

O da bana bakarak: "Oğluşum yaparız yapmasınada sabah karşı komşu aradı kahvaltıya onlara gidicez" dedi.

Bende ona bakarak;

"Oo güzel arkadaşlar edinmişsin"

"Amman oğlum sende, hadi hadi acele edin çıkıyoruz"

Kardeşlerimden Güneş yüzündeki saçma salak maskeyle çıktı bile.

"Günaydın abi"

"Günaydın abicim, bune?"

"Abi yaaa şimdi sana anlatarak vaktimin yarısını senle geçiremem zaten bu yüzümde baya uzun kalmış napıcam bilmiyorum."

"Abicim tek çözümü var. Yıkıycaksın yüzünü."

"Tamam"

Onunla biraz daha dalga geçtikten sonra arkamızdan diğer kardeşim olan deniz geldi;

"Günaydın abi"

"Günaydın reis, bugün erkenciyiz?"

"Yaaa öyle oldu annem uyuyum diye bi türlü bırakmadı ki, mecbur kalktık artık bizde."

Diyerek o da güneşten sonra lavaboya girdi.Bende odaya geçtim üstümü çıkarttım ve altıma siyah kot pantolon üstümede beyaz thort giyerek dışarı çıktım. Annemler zaten zile basmışlar bile bende kapıyı kapatıp onlara yetiştim hep beraber içeri girerken küçük emreyi gördüm bana bakıp gülüyordu. Onu kucağıma aldıktan sonra bende ona gülerek;

"Maça hazırmısın? Bugün yapalım bence." dedim.

Bana bakarak olur diye kafa salladı.
Arkasından annemler mutfakta kahvaltı sofrasını hazırlarken bizde oyun oynuyorduk. Aniden içeri giren ezgi bana doğru bakarak burada ne işin var diyordu sanki daha doğrusu öyle bir bakış atmıştı. Biraz daha baktıktan sonra kardeşi;

"Beni kurtar abla" dedi. O da, onu koltuğun arasından kurtardı. Kardeşi;

"Ablacım sen buraya otur. Biz kağan abiyle oyun oynuyorduk ben tabancamı alıp geleyim birlikte oynayalım" dedi ve onu otutturdu.

Biz biraz bakıştıktan sonra utanıp önüne döndü. Ben biraz daha baktım daha doğrusu inceledim. Çok güzel bir vücudu vardı. Teni beyazdı. Kimsenin eli deymemiş gibiydi. Aklıma dünkü camdan beni gözetenin o mu olduğu geldi. Ben bi süre sonra mutfağa baktım ve kimsenin bize bakmadığını görünce ona doğru döndüm ve kulağına fısırdadım;

"Dün gece camdakinin sen olduğunu biliyordum. Beni görünce perdeyi kapatıp gittin. Fark etmedim zannetme dedim."

Bana dönerek tam ağzını açtı ki
Ezginin annesi bize bağırmaya başladı.

"Hadi çocuklar sofra hazır gelin artık" diye.

Bizde kafa sallayarak geçtik.
Yarım saat içinde yemek yedikten sonra annem, ben ve ezginin annesi otururken bizim ikizler ve ezgi de sofrayı topluyorlardı. Bi anda susadım güneşe bağırdığımda;

"Abi elimde bulaşık var bi zahmet gelde iç şurda suyunu" dedi.

Kardeşmin getirecek mecali bile yoktu.
Neyse ki ben hiç olumsuz cevap vermeden kalkıp mutfağa gittim.
Gittiğimde etrafa baktığımda Güneş bulaşık yıkıyordu. Deniz ise yıkadıklarını krulayıp dolaba diziyor. Ezgi ise bize kahve yapıyordu.

Bana Sen Gerek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin