Gökyüzünde belli belirsiz güneş sarısıyla yarışan bir mavilik kızıl saçlarım ensemde kahküllerim biçimsiz terden ıslanmış şekilde duruyordu. Aslında saçlarım çok uzundu benim kesmeme neden olan herkesin bildiği gibi bir erkek olmamıştı tam aksine bir kadındı ve bu kadın benim annemdi.Sıcaktan kavruluyordum kurak bir şehrin çocuklarıydık biz saçımızın kızıllığı güneşin kavurucu alevinden gelir.Üç kardeşiz biz bir abim ve bir ablam var anlaştığımız söylenemez ama herkes gibi rutin bir hayat sürmekteyiz biraz asiyimdir, bu yüzden bana kızıl güneş derler.Saçlarıma inat güneşten nasibini almamış buğday tenim ince zarif ve orta halli bir boyum var. Ancak tenimdeki izler kalbimdeki izler kadar derin olmasa da can yakacak türden abim ise esmer yağız bir delikanlı herkes hayrandır suratına boyuna ama huyu illallah dedirtir tüm dosta düşmana, ablamsa ben gibi buğday tenli ve bana göre kısaca ve benim mülayim halimdir. Tüm çocukluğumuz beraber geçti çünkü aramızda ablamla iki yaş abimle ise dört yaş farkı vardı. Ama öyle herkesin bildiği küçük çocuk şımarık olur olayı yoktu bizde aksine kabak hep başıma patlardı. Babam ben küçükken ölmüş ve bize annem bakmıştı abim Emre ondan bu kadar sert huyluydu babamın yerini almıştı,okuyordum sınava hazırlanıp buralardan gitmekti tek hayalim tabi nedenleri oldukça ağırdı,Annem her işten söylenen yapınca beğenmeyen yapmayınca olay eden biri. Çok terlik yedik anlıcağınız terlikle kalmadık defalarca ızdırap ateşi gibi yağdı üzerimize bir sabah okula gitmek için uyandım abim işte ablamsa okulu bırakmış olduğundan uyuyordu okumayı çok istiyordum maddi varlık içinde maddi yokluk çektiriliyorduk evet bi zamanlar babam yeni öldüğünde biz küçükken çok çekmiş annem bizi büyütmek için çok yoksulluk çekmiş ağlıyarak uyumuş bizimle lakin şuan durumumuz abimin ve ablamın sayesinde gayet iyi bir tek ben okuduğum için hiç bi sıkıntı çekmememiz lazımdı ancak çektiriliyorduk. Sabah ablamdan para istemek için uyandırdığımda aniden annem sanıp bi öfkeyle bağırdı:
-İzin günümde de rahat yok ya!
Abla benim ela okula gideceğim için varsa bozukluk ver bari diyince aniden fırladı
-Ela ablacım seslensene neden annem gibi ite kalka uyandırmaya çalışıyorsun.
-Abla hadi geç kaldım
-Tamam tamam al yeter heralde
-Yeterli ohhh mis kokulum
-Tamam sırnaşma geç kalıcaksın
Yolda ilerlerken hey kızıllık kızıl güneş diye bir ses duydum çok sinirlenip kim olduğuna bakmak için döndüğümde ise Goncaya rastladım benim herşeyimi bilen okul arkadaşım hayattaki tek destekçim ve bana herşeyiyle gelen tek insan okulda bazı sorunlu kızlarla aramda problem olmasına rağmen beni asla yalnız bırakmadı. Bundan dört sene evvel okula yeni kayıt olmaya gittiğimde yanıma kısaca hafifçe kilolu sarışın bir kız oturdu ve ben bu kızın kim olduğunu bilmiyordum birden benimle sohbete muhabbete başladı.
-Merhaba ben berra
-Memnun oldum merhaba bende ela
Diye başladı diyalog hatta işkillendim ne ya bu böyle kızım diye içten içe söyleniyordum selamına karşılık verdik borçlu çıktık çattık ya insan hiç tanımadığı birinin yanına ansızın oturup hayatını iki dakika da anlatır mıydı her niyeyse hiç haz etmemiştim ondan ama insanları kırmakta bana göre gelmiyordu hiç bir zaman her neyse kayıt işlemi yaptık telefon numaramı istedi verdim inşallah aynı sınıfa düşeriz diyip ayrıldık ama eve kadar kafamda milyon soru oluştu eve vardım yemekler yendi sohbet muhabbet derken bi yandan gerilim vardı okul olayı nasıl olucak liseli olmanın vermiş olduğu haz heyecan beni adetâ yerimden kımıldatıyordu dalıp gittiğim o an berra'nın msjları ile kendime geldim bu kızda tuhaf bişeyler vardı hissesiyordum ama yanılıyor muyum diye de kendi kendime kızıyordum arada neyse ki bugün rahat bi uyku çekmiş bi şekilde uyandım sabah berra ile okulda görüştük farklı sınıflara verilmişiz biraz üzüldü ama ben bi şekilde halledicem diyip ayrıldık evdeyken ansızın telefonum çaldı arayan berra okul işini hallettim artık aynı sınıftayız diyince bende çok sevindim nasıl oldu dedim bi şekilde hallettim işte diyince peki öyleyse yarın okula beraber gidiyoruz aynı sınıfta diyip yanyana oturma sözü verip kapattıktan sonra sabah yeni arkadaşlar heyecanı ile okula gittim berra henüz gelmemişti bende en önden orta sıraya oturdum yanıma oturmak isteyen çoğu kişiye dolu burası diyip izin vermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elâ (Kitap olma yolunda ondan kısa bölümler)
ChickLitGökyüzü kadar maviydi hayallerim umutlarımda bi o kadar pembeydi merhaba ben ela sevilmemiş bir ailenin hiç sevilmemiş bi bireyiydim doğuştan delikti kalbim hayallerim gibi rutin bi umutla devam eden hayatımın hayallerini yıkan ilker oysa ne büyü...