Elâ (Kitap olma yolunda ondan kısa bölümler)

Berra ve Hain Oyunları

Dalgınlıkla berrayı beklerken birden sınıfa geldiğini fark ettim ama yanıma oturmadı nedenini anlamadan soran bakışlarla ona yönelince daha ilk günden ilk tekmeyi atmıştı bana kendime kızıyordum içten içe ama yine de merakla bekledim ilk tenefüs sormak için yeltendiğimde bana onu aramadığımdan yana sitem etti keşke de o şekilde kalsaydık ama ben gönlünü alıp ikna ettim  nerden bilebilirdim ki yanımda hayatımın en güzel yıllarını mahf edecek yılan besliceğimi bilemezdim.
Her gün biraz daha benimle yarışıyordu bende bunu aldırmadan arkadaşlığımı sürdürmeye devam ediyordum başkanlık seçimlerine başladık doyumsuzdu entrikaları da boldu berranın ama ben bunu göremiyordum çevremdeki insanlar beni bu konuda hep uyarıyolardı berra yapmaz diyordum berra kumral bir kızdı bana inat hafif toplu ve güzeldi ikimizin güzelliği herkesçe sınıfta ve okulda yarıştırılıyordu kimseye aldırış etmedim aramıza beni çok sevdiğini söyleyip duran tatlı bir kızı da aldık kendisi ile sohbetimi berra kıskanmaya başladı konuşmamı istemedi ama ben uzaklaştıkça kendi samimiyet kurup yakınlaşıyordu bir gün berralara gittim kapıyı soğuk ve cüretkar bir şekilde açıp
-Aa sen miydin gelsene
Kapıyı kapatıp içeri girdim
-Sana kırgınım
-Yaa neden ne oldu ki
-Sedefle çok sammimisin mahşallah
-Berra seninle de samimiyim neden böyle düşünüyorsun ki
-Ama ben senin iyiliğini istiyorum ela sen sedefle ilgili neler denildiğini biliyor musun
-Ne deniliyormuş
- Oturup kalkmadığı konuşmadığı erkek yok deniliyor bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyliyim derler bilmem anladın mı insanlar senin hakkında da yalan yanlış düşünüyolar
- Yapma yaa ama ben öyle biri değilim biliyorsun bu konulara nasıl önem veriyorum dikkat ediyorum
- Valla bilemem canım millet senin arkandan da konuşmaya başlarsa görürüm seni bende senin yakın arkadaşınım ondan uyarıyorum
-Tşk ederim ben zaten kısa bir ziyarete gelmiştim bizimkiler beni bekliyorlar gitmem lazım sonra görüşürüz
Evden çıkasıya kadar içim içimi yiyip durdu gerçekten haklı olabilir miydi çok üzülüyorum sedefi de seviyorum ama ona karşı nasıl benden uzak dur diyebilirim ki aklım almıyor.yarın için ne yapıcağımı bilmiyorum sonuçta serviste de yüz yüze bakıcaz evlerimizde çok yakın aynı sınıftayız nasıl birden ilişkimi kesebilirim ki
Düşünceyle kabuslar görüp durdum sabah zor oldu okula gitmek için servisi beklerken servis önce beni alıp daha sonra 1 sokak ilerdeki sedefi almaya doğru ilerledi ne yapıcam nasıl davranmam gerek bilmiyordum ama onu da kırmak üzmek istemiyordum ama benimle ilgili kimsenin de yanlış düşünmesini istemiyordum sedef bindi servise herkese günaydın diyip yanıma oturdu
-Günaydın ela
-Günaydın
Yüzüne bile bakmadım off çok kötü bir durum bir daha yanıma oturmaz heralde bir kaç gün böyle soğuk davrandım sedefe haliyle artık oda uzaklaştı soğuktu bana yanıma oturmuyor benimle konuşmuyor ve aramıyordu artık aradan zaman geçti berra ile samimi olmaya başladıklarını fark ettim benimle berra da konuşmuyordu oda yanıma oturmamaya başladı neden benimle konuşmadığını sedefle kurduğu samimiyeti bana söylediklerini anlatınca da ben öyle bişey söylemedim nerden çıkardın onları sen iftira atma bana demeye başladı bir akşam ders çalışırken sedeften kısa mesaj aldım sana inanmıyorum benimle ilgili söylediklerin düşündüklerin yüzünden seni Allah'a havale ediyorum oldu çakılıp kaldım mesajdan sonra aramak için yeltendiğimde telefonunun kapalı olduğunu fark ettim mesajlarla açıklamalarda bulundum neyden bahsettiğini sordum ama hiç birinden yanıt alamadım sabaha kadar uyuyamadım sabah ilk işim bu olayı çözmek olmalıydı
Sabah olunca attığım tüm mesajları sedef berra ya anlatmış aslında onun söylediklerinden bahsettiğimi beni onun doldurduğundan bahsetmiş yüzleştirmesini istediğimi belirtmiş sabah yüzleşmek için ikisi birlikte karşıma bir bütün olarak ağız birliği ile çıktılar saf sedef de ben gibi kandırılmıştı araya nifak tohumu sokanlara aldanmış oda artık oyunda gözü bağlı bir zamanlar ki ben gibiydi artık berranın bir iblis olduğunu bile düşünür oldum inkar etmeye beni suçlamaya iftira attığını söylemeye başladı meğerse beni tetiklerken sedefe karşı doldururken sedefe karşı beni iyiliyormuş savunması da bu şekil oldu ben sana elayı hep iyiledim eğer ara bozmak isteseydim sana da onu kötülerdim diyip beni yalanladı yemekhanede herkes bizi izliyordu haksızlık yapılıyordu hem de kocaman bir yalan ve  tahammül sınırlarım daraldı masayı devrip çıktım ağlıyarak yağmurlu bir günde nereye ne diye hittiğimi bile bilmeden çok kötü bir gün olmalı bu inanmıyorum herkese beni kötülemiş beni yalancılıkla iftirayla suçlamış durmuş artık herşey çok farklı olucaktı insanlar ikiye ayrıldı bana inananlar ve berraya inananlar olarak.Anlaşılan beni zor bir lise yılı bekliyordu ve düşündüğüm gibi de oldu
Hayat insanların eksikliklerini yüzüne vurmakta usta her zaman sendeki eksiği çıkarır durur önüne ve her zaman aldanır kanarsın her gülene oysa yaradılışta arayış inanış ve seviş vardır. Birbirimize kızmalarımızda içimizdeki şeytanın bunları kullanarak bizi tetiklemesiyle olduğu  kanısından asla ayrılmadım burasıda böyle bir oyun işte bunu anlamam yıllarımı alacaktı hayat daha nelere gebe idi ve neleri sürükliyip çıkarıcaktı karşımıza...
Eve gittiğimde kapıyı açıp kendimi odama attım düşünüp durdum artık kimse bana inanmıyorduoysa delirmiş olamazdım deliren sadece aptal berra'ydı ne istemişti  benden ben ona napmıştım neden bana bu kötülüğü yaptığı hakkında hiç bir fikrim yoktu bu düşünceler ve sorular kafamda dönüp dururken telefonum çaldı arayan anıldı konuşmak istemiyordum o okula da artık gitmek istemiyordum ama benim için önemli bir okuldu kazandığım lise iyi bir liseydi ailemin bırakmama sessiz kalıcağını düşünmekte aptallıktı asla izin vermicekleri konusunda herkesle bahse girebilirdim durmadan çalan telefonum  yine beni derin düşüncelerden  çıkarmayı başarabilmişti
_ Efendim!
Sitemkar bir ses tonuyla anıl:
_ Sonunda açabildiniz hanımefendi
_ Ne istiyorsun şuan senle konuşcak havada değilim de
_ Neden ne oldu?
_ Uzun hikaye evet şimdi seni dinliyorum
_ Sadece seni özledim sesini duymak istemiştim
_Ve duyduysan kapatabilir miyiz
_ Sen gerçekten iyi değilsin neyin var anlatır mısın
_ (alaycı bir gülümsemeyle) Pek umursayacağını düşünmüyorum
Telefonu sinirle kapattım daha çok sinirlenmiştim
  Yatağımda düşünürken derinlerden bir ses duyuyo hissi ile uyandım inanmıyorum uyuyakalmışım hemde formalarımla
_ Elaaaaaa
Yataktan irkilip saate bi baktım inanmıyorum akşam olmuş en son yine düşünüp köpürdüğümü hatırlıyorum
_ Sana diyorum duymuyor musun?
_ Efendim anne
_Okuldan geldiğindendir bir hâller neler oluyor?
_ Bir şey olduğu yok
_ Okul kıyafetlerinle uyumazsın sen!
_ Evet ama uyuyakalmışım işte miss gibi kokuyor yemekte ne var? 
_  Konu değiştirme konusunda  ustasın bayan kızıl güneş yemek kokusu gibi çıkar bununda kokusu ya neyse hadi gel masada bekliyoruz
_ Anneeee! Kızıl güneş demez misin lütfen
_ Tamam tamam hadi
     Üniformamı yeni çıkarabilmiştim elimi yüzümü yıkamaya gittiğimde mutfaktaki sesler banyodan rahat duyuluyordu holün ortasına çıkıp dinlemeye başladım abimin anneme söylediklerini duyunca elim ayağım boşaldı neler oluyordu duyduklarım doğru olmamalıydı abim bunu nasıl yapardı bize
_ Emre oğlum bak bu iş öyle olmaz sen karışmamalısın
_ Ne demek karışmicakmışım anne gül gibi geçiniriz işte fena mı
_ Bak elif bunu kabul etmez etsede ben müsade etmem
_ Elif zaten evlenicek anne kendi bulsaydı şimdiye getirirdi bulduğu kişiyi demek ki yok  bizim bulduğumuza da razı gelmeli evlensin işte gül gibi zenginler bize de yararı olur hem başlığı da konuştum ben iyi para istedim
Dayanamayıp öfke ile bağırarak girdim içeri sen ne diyorsun abi benim ablam mal  mı da satıcaksınız olmaz kabul etmem buna müsade edemem hem ben etsem ablam etmez  diyip yine o ani öfkemin kurbanı oldum abimin ayağı kalkıp hışımla üzerime  yürümesine annem mani olsada sesimi kesmeme engel olamıyorlardı.  Ne olursa olsun ister dövsün ister öldürsün buna müsade edemezdim ablam sessiz biri diye hayatını mahf edemezlerdi hem yarın bir gün benimkini de mahf etmiyecekleri nerden belliydi buna nasıl izin verebilirim ki abimin böyle işlere karışmasına ve sürekli bu şekilde davranmasına tahammül edemiyordum oysa babam olsaydı buna izin verir miydi sırf kendi sevdiği kızı almak için ablamı da berdel vericekti sırf kendi isteği için ablamı kurban edecekti ve üstüne para da alıcaktı aile zengin bizde karşılığında  berdel olarak ablamı veriyoruz diye aile de az para alacak sevdiğine kavuşucaktı bu kabul edilir bir şey değildi anneminde dinliyip ihtimal vermesini aklım almıyordu.
Bu nasıl bir gündü önce berra ve sedef sonra da abim herşey üst üste gelmek zorunda mıydı çıldırmamak elde değil kapı açıldı anahtarını asan ablamdı
_ Herkese merhaba güzel ailem diye seslendi evde soğuk hava dalgasını bırak buzullar yaşanıyordu âdeta kimseden ses çıkmayınca ablam yeniledi;
_ Neler oluyor burda
Annem;
_Yemek hazır
_ Elâ  nerde
_ Yedi odasında
   Hıı yedimm bugün daha ne kadar yiyebilirdim ki zaten bi abimden bi arkadaş bildiklerimden yedim zaten yiyeceğimi  abim evi ateş topuna dönüştürüp çekip gitmişti annemse olayın büyümesinden korktuğundan şimdilik susarak kendini kandırıyordu işte

   Off yine mi servisi kaçırıcam normaldir dünkü yaşadıklarımdan sonra uyuyup uyanmak istemeyişimi anlıyorum diye söylenerek hazırlanıyordum ki ablamı fark edememişim  arkamda 
_ Dün ne oldu ki diyince
_ Hiç yeni okul yeni arkadaşlar işte alışma sürem
_ Başka bir şey olmadığına emin misin
_ Elbette tabi nerden çıkardın
_Ya ben elâ'yı tanımıyorum yada elâ bir şey saklıyo da ondan
_ Ya abla ne alakası var görüyorsun geç kalıcam kalıp seni  inandırmak  isterdim ama  acelem var muahh bu sana hadi hoşçakal
_ Kızıl kafa
_ Öpücüğümü geri alıyorum ablacığım diyip yastığı fırlattıp kaçmamla zor dışarı çıkabildim
   Okula gidiyordum fakat ayaklarım geri geri gidiyordu sıradayken birden herkesin bana baktığını gördüm tek kalmıştım berra herkesi kendi masalına inandırmıştı bile  bir de uzaktan bana bakıp sinsice gülüşleri yok muydu başkasının ona baktığını görüncede yüzündeki  alaycı iğrenç gülüşünü saklaması katil olmaya değer türdendi nasıl bir iblisti anlamış değildim ilk tenefüs olmuş dışarı çıkmıştım ki birden ayaklarımın altına  atılan güller dalgınlığımı dağıtmıştı  kafamı kaldırıp baktığımda bana bakan ve el sallayan anılı gördüm Anıl zayıf uzun boylu bir çocuktu  oldukça  yakışıklı okulun yarısı Anıla takıktı Anıl ise bana ama benim o kadar çok sorunum sıkıntım vardı  ki onu görebilecek durumda değildim zaten baya zengindi bende arkadaşlarıma nazaran zenginleri hep ukala  itici ve züppe buluyordum