Yerde yatan iki kırmızı lejyon askeri ve onların etini yiyen elli yetmiş santim kadar boyları olan kuyruklu tüylü yaratıklar. beni fark ettiklerinde "brownie" diye üzerime doğru koştuklarında gargamel burunlarıyla yüzlerinin de iğrenç denecek kadar kötü olduklarını gördüm. içlerinden biri zıplayıp kolumdaki korumaya dişlerini geçirdiğinde göz göze geldim nasıl yaptığımı bilmiyorum ama onu bir buz kütlesi gibi dondurup duvara vurduktan sonra toz haline getirdim asamı alıp diğerlerini de dondurdum. Sadece kolumdaki zırhın hasar gördüğünü sanıyordum üzerimde ki zırhı deldiklerini görmemiştim zırhımı üzerimden çıkardıktan sonra odanın sağında duran elbise sandığından üzerime rahat hissettirebilecek bir büyücü elbisesi giydim. odadan çıkıp karşısındaki odaya girdim, odada iki brownie öldürdükten sonra duvardaki yazıyı okudum
"Bazen inanmak çok zor. Ama en tuhaf gerçeği kabul edebilirsin : yanılıyorsun. Evet, bu, bu sonsuz boşluk korkunçtur. Kadim insanlar vardı. Kendilerini dünyaya teslim ettiler. Zaman döngüsü yaşlara göre değişir. Geçmiş bekler, gelecek fırtınayı getiriyor. Burası bir ev değil, kimseye ait değil."
Cesetler, brownie'ler ve yazılar, odalar beni korkutmaya başlamıştı. Bulunduğum odayı terk edip koridorun sonuna yürüdüm, köşeyi döndüğümde, zemini topraktan geniş bir hole açılıyordu. tam ortasında birbirine paralel olan sütunlar ve sütunların aralarındaki mesafe yaklaşık beş metreydi, iki kızıl lejyon askeri, bu sütunlara yaslanıp, bir şeyler konuşuyorlardı. Ne konuştuklarını duyamadan beni fark etmişlerdi, içlerinden biri yerdeki yayını almaya çalışırken, ben büyücü asam ile yıldırım fırlatıp ikisini de çoktan etkisiz hale getirmiştim. holü bitirip asıl mekana geldiğimi düşündüm. Hol beni bir çeşit balkona çıkarmıştı. Sağ tarafımda, aşağıya inebilmek için bir merdiven vardı, tabi kullanılmaz haldeydi. Aşağıdaki sandıkları görebiliyordum ve tabi meydanın tam ortasında üç kızıl lejyon askerini de. Sol tarafta ki koridoru takip ederek merdivenlere geldim. Aşağı inip sağıma döndüğümde askerleri olduğu meydana gelmiştim. Hızlı bir şekilde askerleri öldürüp, içlerinden birinin kullandığı balyozu elime aldım. Balkonun altında duran sandıkları kırınca balyoz kullanmak hoşuma gitmişti. rakiplerimi asayla yenmek yerine yakın dövüşte balyozla indirmeyi düşünmüştüm. Yerdeki askerlerden birinin zırhın giydikten sonra kırıdğım sandıkların arkasında kalan yazıyı okudum
Bu duvarlar, taştan, inşa edilmiştir. Sevgiyle hazırlanmıştır. Işıkları, düzenlenmiş gerçekliğin mistik salonlarını gösterir. Onlar kayıpların yüzleridir. Kaybolan ruhların somutlaştırılmış gerçeği, hâlâ çok insan olduğunu gösterir. Onlar acınacak zırvalıklara benziyorlar, bazıları iyi niyetli, onların hatası olmayabilir, ama çoğunlukla aldatıcılar. söylemeye gerek yok, burada istenmiyorlar. Bedensel kalabilirdin ve rahat bir hayat sürdürebilirdin, ancak sizin gibi insanları avlamakta ki huzursuzluğa razı olamazdın.
Son kelimeler beni anlatıyordu bu yer beni korkutmaya başlamıştı. solumda kalan merdivenlerden yukarı yürüdüm. kapıyı açıp dışarıya çıktım. İşte şimdi bir balkonda olduğum söylenebilirdi. Runga Lahref'in girişinin yaklaşık altı yedi metre üstündeydim. Aşağıya atladım. Üç dört metreymiş. Çok yüksek değilmiş. Ana yola doğru yürüyüp kalan sandıkları bulmayı hedeflemiştim önümü üç böcürt kesti. onlar alt etmek zor olmadı, balyozumla canlı sihirli tahta kafalıları ezmek zevkli olmuştu. Ana yola çıktığımda Karth'ın dediği gibi doğuya gitmedim. Kuzeyde ormanın içinde devrilmiş bir araba fark ettim. Yardım için arabaya yaklaştığımda bir kızıl lejyon askerinin arabayı soyduğunu gördüm. kızıl lejyon askeri beni gördüğünde hançerlerini eline aldı. Üzerime doğru yavaşça yürümeye başladı. Yerimde sakince durmaya devam ettim, ileri bir adım atıp, önce aramızdaki mesafeyi kapattım, ardından balyozumun sapıyla kızıl lejyon askerini göğüsenden vurarak geri ittim. Hançerlerin ne kadar ölümcül olduğunun farkındaydım. Mesafeyi kapatmak tehlikeliydi. Aramızdaki mesafeyi tekrar açamasaydım ölümüm bir kızıl lejyon hançeriyle olacaktı. Oysaki bir kızıl lejyon askerinin daha sonu benim balyozumla oldu. Balyozla etrafımda tam tur dönerek, balyozu yerden suratına doğru savurduğum da, boynunu kırmıştım. Kızıl lejyonların kan izi bırakmadığını duymuştum. Oysaki yerde kan izi vardı. Kan izini takip ettiğimde, iki kızıl lejyon askeriyle daha karşılaştım. Düzeltiyorum bir asker, bir de, kızıl lejyon okçusu. Sırtından okla vurulmuş masum bir adamı soyuyorlardı. Asker, okçuya "bu benim" diyerek üzerime yürümeye başladı. Balyozumu geriye aldım, üzerimden atlatıp, benimle askerin arasındaki yeşil çimenlere vurdum. Okçu ne olduğunu anlayamadan arkadaşının buzla kaplı heykelini izledi. Korkarak okunu yayına taktı, balyozu yere bıraktım, ok yaydan fırladığında, elimden ufak, güçlü, bir yıldırım çıkardım. Yıldırım, havadaki oku toz haline getirerek askerin kalbinden vurdu. Yerde soydukları adam sıradan biri değildi, bir haberciydi, üzerinde bulduğum not bunu duğruluyordu.
Ölüm Bildirisi: Nedmac Calfluw
Bu resmi belge, aile üyelerine, Elf Ordusu'ndan Nedmac Calfluw'un görev çizgisinde öldüğünü bildirmek içindir.
Sayın Bayan Calfluw,Kocanız Nedmac Calfluw'un Lem Rihsnes'in duvarlarında hizmet ederken savaşta öldürüldüğünü size bildirmekten üzüntü duyuyoruz. İçtenlikle General Aretil, Elf Ordusu
Cesedi kendi kamplarının yanına sürüklemişlerdi, ormanın içindeki kırmızı flamalar kamplarının yerini belli ediyordu, masum bir elçiyi öldürmekle ellerine ne geçecekti ki, ufak bir tümsekten çıkıp çadırlarının olduğu yere geldim. İki kızıl lejyon askeri çadırlarının önünde şınav ve mekik çekiyorlardı, masum birini, silahsız birini öldürmeleri, benimde onları silahsızken öldürebileceğim orantısını doğruluyordu. Şınav çekenin başına balyozumla vurup suratını yerle birleştirirken bir daha ayağa kalkamayacağından emindim, diğeri ayağa kalkmaya çalışırken onunda suratına vurup etkisiz hale getirmiştim, fakat arkadaşlarına yardım için bağırmasını engelleyememiştim. Yukarı kamp bölümünden gelen iki okçu ve askeri öldürdükten sonra etraf şimdi sakinleşmişti. Çadırın yanındaki bir günlük dikkatimi çekti.
Trebgis'in günlüğü. Günlük küçük ve su lekeleriyle yıpranmış, ancak sayfaları yıpranmaya rağmen bozulmadan kalmıştı.
용용용용용용용용용
Yaz, 6.gün, Şafak vakti,
Bugün hiçbir şey yok. Yolculuğum yeni başladı ve orman, yabancılar için oldukça misafirperver duruyor. Uyarıları yok saymak akıllıca bir karardı. Rakip yok. Amman'ın anahtarları için arama bana ait, ve yalnızım. Bu sadece zaman meselesi. Amman heykeli ormanda çöp, beni aldatıyor. Anahtarları emniyet altına alabilsem, onları açıp hazinelerini paylaşırım. Yakında...
용용용용용용용용용
Yaz, 13.gün, Akşam karanlığı,
Tarado her zaman duyduğum kadar güzel, özellikle Aziz Giwdo'nun Daimi Görevi'nin kuzeyinde bulunan tehlikeli topraklar. Neredeyse bir sprite çarptı! Gorhart'tan gelen cesur bir köylü olay yerine gelip kurtarıcı olarak davranana kadar. Kendisini Rangu Yargdo olarak tanıtıyordu. Tuhaf bir isim, sadece bir Varani'ye ait olabilirdi.
용용용용용용용용용
Yaz, 67.gün, Günlük dinlenme,
Bugün Ballad topraklarında ev ziyaret ettim! Hayatımın tümü bu efsanevi figürleri öğrenmek için harcandı, gezmeye değecek küçük bir belirti bile var. Amman'ın anahtarlarından birinin yüksek surlarının arkasında olduğuna inanmaya başladım. Bilimsel çalışmalarım doğru bir şekilde yapılmışsa, anahtarların yeri yakında benimle bilinecek.
용용용용용용용용용
Yaz, 83.gün, Akşamüstü,
Ben yaptım! Adessa'da yıllarca araştırdıktan ve Tau topraklardan geçtikten sonra, sonunda, Amman'ın beş efsanevi anahtarından birini temin ettim! Şimdi diğer dördünü bulmalıyım... '
용용용용용용용용용
Günlüğün yanındaki anahtar, Trebgis'in bulduğu Amman'ın beş efsanevi anahtarından biriydi. Günlüğü ve anahtarı yanıma alarak, kamp alanın yukarı kısımındaki çadırlara doğru yürüdüm.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
*not
İmage : Runga Lahref
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek
FantasySuoromof Seuguh'ın ilk ve tek barşarısı olan Elrid ölümünü ve öncesini hatırlamıyor. Sizleri Fantastik bir dünyaya sürükleyecek olan bu kitapta. Kahramanımızın bir ölü olarak başlayıp oldukça canlı bir şekilde devam edeceğini göreceksiniz. Cüceler...