Biz Nerden Düştük Bu Cennete BTS

Hayatımız Değişiyor!!

Su'yun ağzından:

Ben Su. 19 yaşındayım. Kendimden çok sevdiğim 6 arkadaşım var. İkisini çocukluğumdan beri tanıyorum Biri Kumsal ve 20 yaşında. Diğeriyse Güneş o da 20 yaşında. Diğer arkadaşlarımın adı Nisa o da 20 yaşında ,Eylül o da 20 yaşında Pelin oda 20 yaşında. En büyüğümüz Rüyaysa oda 23 yaşında.

Biz 7'miz bildiğiniz bad girl'üz. Kısaca başımıza açmadığımız bela yok. Nerde bi kötülük orda biz. Ama hepimizin hayali küçüklükten beri Kore'ye gitmek. Ve şuan hayallerimiz gerçek  oluyor.

Şuan  eminimki Kumsal hariç hepimiz bavullarımızı hazırlıyoruz. Neden Kumsal'ın hazırlamadığını sorduğunuzu duyar gibiyim. Nedeni Kumsal'ın aşırı derecede üşengeç olması. Bütün işlerini başkalarına yaptırır.

Bugün çok güzeldi. Ama çok yorucuda. Çünkü Kore'ye gidebilmek için gerekli şeyleri hallettik ve alışveriş yaptık. Yarın gideceğimiz için bavulumu hazırlayıp yatıcağım. Erken gideceğimiz için erken kalmam lazım.

Şuan yorganımın altına girip uyumak istiyorum. Ama heyecandan uyubileceğimi sanmıyorum.

Sabah direk kalktığımda saate baktım. Saat 08:00' idi. Hemen üstümü giyinip, kahvaltıyı hazırlayıp kızları kaldırdım. Hepsi üstünü giyinmiş ama biri eksikti. Tabiki de Kumsal kalmamıştı. Hemen Kumsal'ın odasına girdim. Hala yatıyordu.Bende üstüne atlayıp kaldırmaya karar verdim. Üstüne atlayıp

-kızım kalksana uçağı kaçırıncaz.

Kumsal:
-Başlatırım uçağına kızım. Dedikten sonra hemen kalktı.Hepimiz kahvaltı edip evden çıktık.

Havalimanina geldimizde uçak kalkmasına  5 dakika vardı. Hemen uçağa bindik.

Uçaktan :  

Biz Kumsalla beraber oturuyorduk. Ben hemen kulaklığımı takıp müzik açtım. Kumsalsa hemen uyumuştu.
Ve uçağın iniş yapmasına çok az kala Kumsal'ı uyandırdım.
Uçak iniş yaptığında hepimiz çok heyecanlıydık.

Havalimani :
Bavullarımızı alıp giderken yanımdan biri geçiyordu. Bir anda o kişi çantamı alıp kaçmaya başladı.

-ÇANTAMI ÇALDILAR YARDIM EDİN
Diye bağırdım. Ama Kumsal bu durumu farketip adamın peşine koşmaya başladı. Bende yere çöküp ağlamaya başladım. Kızlar beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı ama bütün değerli eşyalarım çantamdaydı. O sırada biri yanıma çöktü. Bende kafamı kaldırıp ona baktım.
Gözleri bana çok tanıdık gelmişti. Ben ona "sen kimsin" bakışı atım. O da bunu anlamış olacaki yüzündeki maskesini çıkardı. Bu oydu, bu jungkook'du.

Jungkook :

- Siz iyi misiniz?

- E-evet iyiyim .
 
Kumsal'ın ağzından :

Biz Suyla konuşurken çantasının çalındığını görüp hemen adamın peşine koşmaya başladım. Adam beni farketmemişti. Bir köşeye geçip durduğunda hemen arkasından giderek kolumu boynuna doladım. Adam boğulacak gibi oldumu bıraktım ve çantayı alıp geri döndüm. Su yere çökmüş ağlıyordu. Yanında hiç tanımadığımız biri vardı. Hemen yanına gidip.

- Ağlama kardeşim getirdim çantanı.
Bana bakıp çantasını görüp üstüme atladı.

Su :
- Teşekkür ederim.
- Tamam kızım kalk üstümden. Dedim o da hemen üstümden  kalktı.
Sonra ayağa kalkıp tam gideceğimiz sırada biri bize bağırdı.

Jungkook:
- Isterseniz sizi gideceğiniz yere kadar bıraka bilirim

Su:
- Aslında olabilir sizi rahatsız etmiyorsak bir sakıncası yok.

Hayır kardeşim tanımadığımız insanlarla niye gidiyoruz.

-Yok biz almayalım siz Su'ya bakmayın çok boş boğazdır kendisi.

Suga:
-Aman gelmezseniz gelmeyin size yalvaracak değiliz. (o bunu sesizce dediğini zanneder  ama herkes bunu duymuştur.)

-Merak etme sizinle gelmeye meraklı değiliz size bize yalvarin diyen olmadı zaten.

Güneş:
- Ya susana kızım ne güzel işimizi bedavaya getirecektik.

Bu bizim ilk kitabımız inşallah beğenirsiniz.😁😙