"Çağlar lütfen ver bak bu son"dedim sitemle şu anda okulun kantininde çağlardan karam alamaya çalışıyorum neden vermiyo diye merak ederseniz çünkü bu karamıda yersem toplam on tane yemiş olucam fazla deil ki dimi ama.
"Komaya girersen ellemem valla tıkanır kalırsın şuracıkta"yüzüme tatlı bi gülümseme yerlestirip çağların dibine girdim"lütfennnnn nolur bu sonn ha-".
Diyemedim çünkü çağlar karamımı bir ısırışta bitirdi kaşlarımı hiddetle çatıp çağların koluna vurmaya başladım.
"Seni pis ırz düşmanı karamımın namusuna geçtin gerizekalı mahlukat"çağlar kollarımdan tutup.
"Sakin kızılcık karamına tecavüz etmedim sadece yedim"kollarımı ondan kurtarıp "olabilir yinede yedin mi yedin borçlandın çağlar"dedim elimi ona sallayarak çağlar ayağa kalkıp.
"Tamam kızılcık tamam hade kalk sınıfa"dedi kolumdan sürükleyerek malesef ki ilk dersti ve matematikti zordu ama olsundu.
"Tıkandım yeminle senin tıkanman gerekti kızılcık ben niye tıkandım"dedi çağlar isyanla sınıf en üstte olduğu için iniş çıkış zor oluyodu çağları kolundan kaldırıp "hadi pes etmek yok son kat hem zil çaldı hade"dedim çağlar kalkıp merdivenleri çıkmaya başladı arkasından bende çıkmaya başladım.
"Sınıfımıza yeni bir öğrenci geldi gençler"erhan hocanın dediği şeyi tınlamadım yeni gelen öğrenciler bana hep itici gelmiştir diye düşünürken kapı açıldı otomatik olarak herkesin bakışları kapıya döndü çağlar hariç kendisi uyuyorda içeriye gelen kişiyle sinir katsayım yükseldi fazla şaşırmadım buraya taşındıysa burda okur.
"Kendini tanıt bakalım"dedi erhan hoca şafak elini saçından geçirip kendini karizmatik sanıyordu hiçte değil - nasıl bilirsiniz rahmetliyi - senle uğraşamicam iç ses .
"Adım Şafak soyadım Uluocak"dedi havalı bir şekilde gözleri geldiğinden beri bendeydi. Gözlerimi kaçırdım.
"İstediğin bir yere otur şafak"dedi erhan hoca şafak sınıfı güzelce süzüp ecemin sırasına doğru ilerledi lanet olsun bula bula onumu buldu ne diyorum ben ya.
"Buraya oturabilirsin"dedi ecem ağzını gere gere hayır anlamıyom zaten oturcak niye üsteliyon. Yan tarafımda fosur fosur uyuyan çağları dürtmeye başladım.
" çağlar bak kim geldi " dedim bunu dememle çağlar " bende seni zaten en fazla kim gelebilir ki yani " off bu çocuk cidden beni öldürecek ama olsundu gerçek bir arkadaşım vardı " senin ıspanak kafan geldi " dememle uyanıp bi anda " deme be " bunu derken o kadar tatlıydıkı tabiki salyaları saymassak " dedim bile " dememle sanki istediğini sonunda duymuş gibi gözü anında sınıfta şafakı buldu ona bakarak anında "şşşşş ışık" dedi bunu demesiyle tüm sınıf ona döndü tabi şafak ve ecemde " ne var çağlar " dedi şafak ben ise yüzümü çağlara döndürmüş bir yandanda kolunu asılıyordum otursun diye " bak lütfen yerine geç çağlar otursana " diye fısıldıyordum.
"Biraksana sen bi jeyan"dedi şafak ona dönüp sinirle "bırakmıyorum"şafak yumruğunu sıktığında tüm kasları belirginleşti çağların gözleri baştan aşşağıya şafağın kaslarını inceleyip bana dönerek fısıldayıp"sanırım geri vites yapma bakti kızılcık yoksa bu benim suyunu çıkarır "dediğine sırıtmadan edemedim.
"Vayyy hemşerim sen mi geldin ışık ay şafak"dedi yine ve yine konudan tamamen uzak bir tavırla şafak tam konuşacakken ecem.
"Onlara bakma sen hep böyleler"dedi sinir olduğum sırıtışıyla şafak "aynen hep böyleler"deyip önüne döndü çağlar tam konuşacakken hoca"tamam yeter bu kadar derse dönün"demesiyle hepimiz sustuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anormal
Teen FictionGenç kız yine aynı rutinde yavaş ve ağır adımlarla beraber boş sokakta yürüyordu. yürüdüğü sokakta ne bir araba sesi nede bi insan sesi dahil hiçbir ses yoktu. Sadece kulaklıklarından gelen hoş bir melodi ve postallarının çıkardığı tok ses tüm soka...