medyadaki eva hanedar bu arada bu bölüm en uzun bölümümüz oldu galiba
Sabah güneş ışınlarının tam on iki'den yüzüme vurmasıyla gözlerimi açtım bir iki dakika tavana bakıntıktan sonra yatakta doğruldum tam anlamıyla kendime geldiğime yan taraftaki komidinden telefonumu alıp saate baktım bakmamla ayağa fırlamam bir oldu saat 09:39 geç kalmışım vakit kaybetmeden lavaboya girdim.
Aynada gördüğüm yansımadan sonra geceleri neden uyuyamadığımı anladım yüzüm berbat bir halde musluğu açıp yüzümü mümkün olabildiğince yıkadım aynaya tekrar baktığımda köşede küçük bir not yapıştırılmış olduğunu fark ettim uzanıp notu aldım.
Abla seni uyandırmak için çin işkencesi bile denedim ama uyanmadın sanırsın kış uykusu.
Biricik Kardeşin;URAZ
Notu okur okumaz buruşturup çöpe atıp lavabodan çıktım.
Gardrobumdan gri okul formamı üzerime geçirdim altına siyah kot şortumu giydim saçımıda at kuyruğu yaptığımda hazırdım masanın
üstündeki deri çantamı alıp odadan çıktım.
~~~~~~~~~~~~~
Sınıfa geldiğimde kapının önünde derin bir iç çektim.
Yavaşça tıkladım kapıyı ses gelmedi bir daha tıkladım fakat yine ses gelmediğinde kapıyı yavaşça açtım beklediğim görüntü bu değildi sınıf boştu belkide beden vardır?,diye düşündüm çantamdan telefonumu çıkardım şifreyi girip notlardan ders programına bakmaya başladım ve evet ilk iki ders beden.
Genelde benim yaşıtım kızlar bedene fazla ilgi göstermezler genellikle beden saatlerinde sınıfta veya kafeterya'da olurlar ama ben futbola biraz düşkünüm.
Telefonu çantaya attım ve çantayla birlikte sınıfa koydum.
Soyunma odasına geldiğimde dolabımı aramaya başladım,dolabı bulduğumda şifreyi girip açtım içinden siyah taytımı üstüne yine siyah salaş askılımı aldım.
Kabinlerden birine girdiğimde uzerimi değiştirmeye başladım.
Spor salonuna koşarak geldiğim için hayvan gibi terlemiştim karşıda her zamanki cool duruşuyla erden hocayı gördüğümde ışınlandım resmen.
"Hocam çok özür dilerim biraz geç kalmışım"dedim gülümseyerek erden hoca kafa sallayıp.
"Sorun yok Jeyan'cım şimdi biraz ısın sonra ne yapıcağımıza bakarız"dedi kafa sallayıp spor salonunun köşesine geçtim ve egzersiz yapmaya başladım.
"Gençler toplanın bakalım"dedi erden hoca herkez sırayla yanına toplanırken Şafak'ı aradı gözlerim ama yoktu.
"İkili eşleşip pas yapıcaksınız"dediği anda sınıftan 'ortaokul çocuğumuyuz biz?' ya da 'hâlâ pas mı yapıcaz?'gibi sesler çıksada erden hoca aldırış etmedi tabiki, herkez istemsiz bir şekilde eşleştiklerinde ben ecem birde tanımad- dur biraz bu o çocuk Uğur muydu neydi işte o iyide onun burda ne işi varki asıl Iğıl ismimi nerden biliyordu? Oysaki daha önce hiç görmemiştim onu diye düşünürken çoktan Ecem'le Uğur eş olmuştu bile.
Zaten ben alışkınım böyle durumlara,ayağıma gelen topu fark ettiğimde toptan başlayarak yukarıya doğru süzdüm tahmin edin kim?baş harfi-ŞAFAK-doğru bildiniz attığı topu elime alıp dik dik bakmaya başladım.
"Sanırım bir eşe ihtiyacın var?"dedi elini cebine sokarken göz devirip.
"Sağol ama gerek yok"dedim suratsızca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anormal
Teen FictionGenç kız yine aynı rutinde yavaş ve ağır adımlarla beraber boş sokakta yürüyordu. yürüdüğü sokakta ne bir araba sesi nede bi insan sesi dahil hiçbir ses yoktu. Sadece kulaklıklarından gelen hoş bir melodi ve postallarının çıkardığı tok ses tüm soka...
