Bölüm 2 / Kepazelik Vol 2

26 3 17
                                    

    Günlerim ot gibi gidiyor vallahi daha ne diyeyim.. Okula git eve gel yemek ye uyu okula git falan. Şuan o afetidevranla konuşmuyoruz sadece arada bir kaç saçma bakışlar atıyoruz. Ve sonra ise ne bakıon mq a bağlayıp kafa sallayıp önümüze dönüyoruz.

    Ve bugün yarebbim sonunda çarşamba... bir kaç atraksiyon katma vaktiiağ haftada 2 gün çarşamba ve pazar günleri kung fu ya gidiyorum! Son ders de bittiğine göree... Hızlıca dolabıma atlayıp küçük çantamı aldım. Dolabın kapağını kapatmam ile aniden karşıma bir Gökçe çıktı.
Tövbesteyşın.
"Ananın aq! Napıyon gerizekalı!" Diyerek elimdeki çantayı kafasına geçirdim. Evet normal zamanlarda bu korku filmlerinde olur ve filmlerdeki insanların tepkisi;
-Lanet olsun canıtın! Beni çok korkuttun. Hadi bahçeye çıkalım.
Tabiki aslında olan bu yani örnek 1.a daki ben gibi. Gökçe"Heeuheud bugün senin iyi günün kızam normalden iyi gitmesin dedim. "Dedi. "Neyse onu bunu boş ver de ben geç kalıcam sen de eve gidip milleti stalkla kepaze" diyerek bir hıh.s tribi çektim. Ardımdan "Iyi be ben gidiyorum. Hadi eyw." Dedi. Bende cevap vermeden dolmuşa doğru ilerledim.

    "Kaptaaan ön safhaları açç!" Dedim son nefesimi vererek. Benden destek alıp "Biraz oksijen için götümü satarım." Dedi birisi. Aynı şekilde "Aminiyüm nefes alamıyoq kaptan cam aç!" Dedi birileri. Buna yanıt olarak da "Ablacım aç arkadan camları!" Diye anıran şoföre karşılık +40 yaş menopoza girmiş kokoş teyze "ay olmaz havalar soğudu. Şimdi hasta olurum ben." Dedi. Anında teyzeye ölümcül bakışlarımı attım. Ama teyze beni takmadı. Zaten sıkışmışım cık cık cık.

   Ölüm gibi geçen otobüs yolculuğu ardından kursun verildiği tenha yere gelmiştim. Olm bu neyin kafası niye sosyal aktivite mekanlarını tenha köşelere koyuyonuz? Dedim içimden. Buna karşılık yandan birisi "belki de kung fu kursu ya hani çıkışta Yan kesiciler dalarsa kendimizi geliştirelim diyedir." Dedi. Kafamı döndürmem ile "Afetidevran?" Dedim. Sonra da "hssktr." Çıktı ağzımdan bir yandan da niye içimden düşünmekle yetinmedim amk diyordum kendime. "Way o kadar yakışıklı mıyız be :)" dedi. Gözlerimi kısıp bakarken "Ne öyle bakıyosun kızım. Boşuna mı bastık aminoasiti " dedi. Ben ise ağzımdan kaçan gülmeme engel olamadım. Sonra kursun başlamış olabileceği kafama vurdu. "Koş lan pezevenk kursa geç kaldık. Hem ben hayatımın şansına sokiyim be! Senle aynı kursta olacağıma piyango falan kazansaydım!" Diyerek koşmaya başladım. Peşimden gelirken "Kes len tipini travesti lamalara gösterdiğimde lamaları namaza durduracak iguana!" Dedi. O sırada hocanın yanına girmiştik.

    Artık kollarım ve bacaklarım ağrıyordu. Kenarda oturmuş biraz nefes aliyim derken hocamız "Şimdi düello yapacağız! Herkes sıraya girsin!"dedi. Bir yandan hocaya yardırıyorum içimden "ulan daha geçenki karşılaşmada götüme yediğim tekmenin ağrısı geçmedi. Ne diyo beynine soktuğum be" dedim. Sıraya girmişken hoca karşılaşmaları ayarlıyordu. Ilk karşılaşmada kız çocuğun bir taraflarına tekmeyi indirince çocuk yerde kıvranmaya başladı. "Yuvasına çomak soktuğumun kızı! Gitti vallahi gitti... bir tane vardı o da gitti" diye haykırıyordu. Buna karşılık başkalarından gülüşmeler duyuldu. "Sıradaki karşılaşma Dicle Vs Bars"
Demek adın Bars hmm.s
Arenaya çıktım. Karşıma güçlü rakibim dikildiğinde oluk oluk terliyordum... ne yapacaktım?Hızlıca temel itemleri kasmam gerekiyordu. Rakibimi bakışlarımla korkutmaya çalıştım. Etraftaki insanlar kudurmuştu , çılgınlarcasına tezaürat yapıyorlardı.(aslında olan: bazıları esnerken bazıları boş surat ifadesi ile iki veledin savaşına bakıyordu.) Rakibim bana yaklaştı. Tam ona odaklanmışken. "Lan yarın ödev ne vardı?" Diye düşünerek dikkatimi dağıttım. Ve alnımın ortasına bir yumruk yedim. Yere düştüğümde yuhlamalar çıktı her bir ağızdan.(Sadece insanlar şimdi sıçtın bakışı atıyor.) Ancak ben düştüğüm gibi kalktım ve rakibime sol gösterip sağ vurdum. Daha sonra ise...
~
-"Lan olm dokunma acıyor!"
-"Uf bir sus be daha dokunmadım bile."
-"Napıyosun be bırak ben yaparım."
Konuşmalar tam olarak böyleydi. Revirdeyken böyleydi. Ben nasıl yenildim ya hala anlamıyorum yani. Koskoca Dicle nasıl yenildi ya? Kafama pamuğu kafamı sökmek istercesine bastıran Barsa karşı gözlerimi belerttim ki kızdığımı anlasın ama şuan eminim ki pörtlek gözlü kurbağalara benziyorum. En sonunda pamuğu elinden aldım ve kendim yapmaya başladım. "Acilen bu iş nasıl yapılır öğrenmem lazım evladım." Dedim. "Niye bundan sonra daha çok pansumana ihtiyacın olacağı için mi zaaa xd" dedi. "Ufff bu iyiydi" dedim ve yumruğumu havaya kaldırdım. O da yumruğunu benimki ile tokuşturdu. Bir kaç saniye boş boş bakıştıktan sonra "Böyle bakınca ornitorenke benziyorsun. Bana da öğretsene " dedi. Ben ise "Çekil başımdan be tostumu geri tepmeseydin şuan iyi anlaşıyor olabilirdik sayın Bars ." Dedim. "Of kızım ne tostmuş ya. Okula yeni gelmişim delinin teki zaten yarısını gömdüğü tostunu uzatıyor üstelik ornitorenk bakışlarıyla. Iyi ki de almamışım. Mazallah bu salaklığın bulaşırdı falan.s" dedi. Ben ise "Ya ne varmış halimde gayet dostça uzattım tostumu. Tost benim için bir simgedir. Namustur." Dedim. "Hıhı aynen bunu yolda yürürken direğe kafa atınca direkten özür dileyen kız mı söylüyor?" Dedi. "Sen ne zaman? Nasıl? Ne ara? Way hainn!" Dedim. "Neyse kzm tost bu kadar mühimse. Bir gün sana tost ısmarlarım da bir daha muhattabım olmazsın.s" triplerine girdi. Ben ise "Öyle yapacaksın zaten Yüce yemek kanun kitabında böyledir. Madde 10. Başkası tarafından reddedilen her yemek harfi harfine başkası tarafından sahibine ısmarlanacaktır." Dedim. "Kızım işsiz misin mq" dedi. Bende "ewd." Dedim. Daha sonra ise revirden çıktık. Kurs bitmişti zaten. "Neyse ben gidiyorum. Tost meselesini kısa sürede ayarla." Dedim. Tamam diyerek el salladı bende evin yolunu tuttum.

    Ne demek ya puding yok! Yıkar geçerim buraları! Puding olacak! Bir evin namusudur puding. "Ya teyze ne demek pudingi unutmuşum!" Dedim. "Unutmuşum gı işte." Dedi. "Ver şu parayı ben almaya gidiyorum." Dedim. Teyzem de alışkın biliyor ben inatlaşır o pudingi alırım. Bir şey demedi verdi parayı. Bende çıktım pijamalarla markete gidiyorum. Saat akşamın 7.30 u markete gidiyorum ya. Sinirle yürürken kafama sert bir şey vurmasıyla bir anlık beynimi hissedemedim. Olmayan şeyi hissedemezsin zaten.s nerden çıktın yine iç ses. Şuan olmaz bi git ya. Kurtulduğunu sanma. Şimdilik gidiyorum ama gel dediğinde de gelmem bb.s git mq. Kafama düşen şey. Halime teyzenin balkondan aşağıya fırlattığı sepetiymiş. "Halime teyze napıyon ya şu sepeti atarken attığın yere bak ya!" Diye anırdım. "Ay canım yavrum bir şey oldu mu? Ne bileyim kız senin benim sepete dalacağını." Dedi. Allahım sabır ver. "Uf halime teyze görüşürüz ya." Dedim. "Dur kız dur markete söyle de sepete iki ekmek atsın!" Dedi. Bende taaağğm anlamında el kol yaptım.

   Marketler çok soğuk aq. Pudingler bölümüne geçip puding doldurdum kucağımı. Pijamalar +ev terliği +bir kucak dolusu puding =muhteşem bir kezban. Kasaya doğru ilerlerken...
Allem yerabbim ben nasıl bi sevap işledim de böyle afetleri önüme atıyorsun. Hayır yani bu hayatın bana uyguladığı bir nispet mi?
Sarı saçlı mavi gözlüm selvi boylu al yazmalım. Ahhh ah
Bu bir yerden tanıdık sanki mq.
He harbiden lan. Bir yerden tanıdık ama nereden? Böyle birilerini çağrıştırıyor.
Ama kimi?
---
Gittikçe daha uzun yazmaya çalışıyorum! Hatalarımı yorum olarak söylerseniz sevinirim <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YEMEK 1 SEN 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin