Baraka Beşlisi|1

1.2K 2 0
                                    

O, benim barakamdı. Terk edilmiş, yıkık dökük, sert ve acımasızdı. Ona her yaklaştığımda zarar görüyordum.

Bir baraka nasıl zarar verebilirdi oysa? O veriyordu. İçindeki öfkeyi her zaman onun altındaki insanlardan çıkarıyordu. Bu bir şekilde kendini tanıtma yöntemiydi. Hissedemiyordu. Hissedemiyorduk.

Barakada yaşayan kimsede bu özellikler yoktu. Biz katildik. Bunun için hissiz olmamız gerekiyordu.

Belindeki silahı hiç tereddüt etmeden sandalyede bağlı olan adamın kafasına dayadı ve tetiği çekti.

- ne yapıyorsun?! Belki de yeri söyleyecekti! Kavisli kaşlarını kaldırdı ve soğuk bir bakış attı. Bana bakıyordu. Ama beni görmüyordu.

Gözlerimi devirdim ve asık suratla salon dediğimiz ortak alana girdim.

Biz içeri girince bir sessizlik oluştu. Geniş Bodrumun ortasındaki toplantı masasında toplanmıştı herkes. En başta Athena, ellerini önünde birleştirmiş çatık kaşlarla suikastların ayrıntılarını dinliyordu. Uzun toplantı masasında Kairos ve Ate oturmuşlardı. Phobos ve Algos olarak bizde oturduk.

Biz Baraka olarak dünyanın en büyük suikastlerini yapan beşliydik. Ailelerimiz bizden önce burayı kurup bize bırakmışlardı. Yıllardır bunu yapıyorduk. Bunu yapmak zorunda değildik ama ailelerimizin çoğu kendilerine yapılan suikastten öldürülmüştü. Ve biz, intikam istiyorduk.

Kimliğimiz yoktu, bazen kendi aramızda kendi isimlerimizi bile unutuyorduk. Tek bir kuralımız vardı, oda her suikastın sonunda öldüren kişi isim damgasını kurbanın boynuna basmak zorundaydı.

Bu intikamımızı aldığımızın bir göstergesiydi. Ve böylece ismimiz iyice yayılıyor, insanlar kapış kapış bizi arıyor kiralamak için milyonlar döküyor, düşmanlarımız karanlığa gömülüyordu.

En büyüğümüz 38 yaşındaki Caner Erdek. Namı diğer Athena, zeka tanrıçası. Hepimizi baraka da toplayıp yıllarca eğitim verdi. Bütün suikastlerimizi planlar ve sonu gelmeyen para kaynağımızdır.

Bir küçüğümüz 28 yaşındaki Batuhan Karaden. Namı diğer Kairos, fırsat tanrıçası. Nasayı bile hackleme gücüne sahip, siberal suçlarından dolayı kırmızı bültenle aranan ve saniyeler içinde bize altın kapılar açabilme yeteneğine sahip olan tuttuğunu koparabilen bir yakışıklı.

Ve benim partnerim 24 yaşındaki Ilgar Denis. Namı diğer Phobos, korku tanrıçası. Tek bir bakışıyla bile insanları deli gibi korkudan parmak ısıracak hale gelmesine olanak sağlayan yakıcı cazibeye sahip olanımız. Güçlü yapılı yakışıklı ve ciddi manada bakışlarıyla insanları kendi istekleri ile istediklerini yaptırabilir bir güce sahip.

Ben. 22 yaşındayım. İsmim Lal Aslan. Namı diğer Algos, ızdırap tanrıçası. Bunun sebebi 10 yaşındayken ailemle kaçırıldığım evde ateşle saçlarımın yakılması, bıçakla darbeler almam ve tırnaklarımın penseyle sökülüp ailemin öldürülmesine rağmen vücudumun direnmesi ile kan kaybından ölmememdi. Beni Ilgar bulmuştu. Dediğim gibi bana baraka olmuştu. Ona baraka dememin sebebi buydu. Onun sayesinde bu kadar güçlüydüm.

Ve en küçüğümüz 20 yaşındaki Ahu Erdek. Caner abinin yeğeni. Namı diğer ate, hata ve günah tanrıçası. Uzun boylu alımlı ve güzel bir kız olduğundan avını hapsetmesi 10 dakikasını bile almıyordu. İçi bitmek tükenmek bilmeyen bir hırs doluydu. Ona eski hayatında kötülük yapan kim varsa bulup hatalarını itiraf ettirerek bedenlerini ateşe veriyordu. Bide arada bizimle çalışıyordu.

- yani Batuhan Ilgar Ahu ve Lal, siz o piçin okuduğu koleje gidiceksiniz, samimi olucaksınız bir şekilde ağzından laf alacaksınız ve, önündeki silahla 500 metre ilerideki duvara monte edilmiş antreman tahtasını kırmızı noktasından vurdu.

-bam. Yok edeceksiniz. Onu ve ailesini. Hepimiz kafalarımızı salladık.

- bu görevin altından kızlar kalkacak. Karı kıza düşkün. Beyler siz göz kulak olacaksınız anladınız mı? Bu görev başarılı olursa, size büyük bir sürprizim var.

Hepimiz anlamayan gözlerle birbirimize baktık. Athenanın gözü boşluğa daldı ve içten derin bir nefes verdi.

- size ailelerinizin ölümüne sebep olan kişinin adresini vereceğim. Masaya ölüm sessizliği çöktü.

BarakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin