4| doubt

165 60 5
                                    

Jennie Taehyung'u bıraktığı yere döndüğünde onu yerinde bulamamıştı. Bu biraz canını sıksa da lavaboya gitmiştir belki diye düşünüp oturmuştu.

Aradan saatler geçmesine rağmen Taehyung gelmeyince kalkıp gitmeyi düşünmüştü. Tam kalktığı sırada Taehyung'u görmüş ve koşarak yanına gitmişti. Taehyung onu görmemiş gibi yanından geçmişti. Tuhaf bir şeyler olduğu ortadaydı.

"Taehyung ne oldu?"

"Ömrüm gitti. Jisoo da yok."

Bu iki cümle tüm olayı özetlemişti. Jennie fazla üstelemek istemiyordu ama o kız için ömründen bir yılını feda etmesi canını yakmıştı. Dolan gözlerini kırpıştırdı ve Taehyung'un yanına gitti. Tepsiyi ona verdi ve Jennie kayboldu.

Taehyung her şeyi yemişti ama hala doyduğunu hissetmiyordu. Yolun üzerinde canı kahve çekmiş ve kahveciye girmişti. Sıcak bir kahve alıp kendini dışarı atmıştı. Ne ara geldiğini bilmediği parka adımını attı. Küçükken hep sallandığı salıncağa oturdu ve öylece kaldı. Ömrü gitmişti ve bu düşündüğünden daha berbat bir durumdu. Bir anda yanındaki salıncağa biri oturdu. Kafasını kaldırıp bakmasına gerek bile yoktu. Jennie olduğu belliydi.

"Seni merak ettiğim için geldim. Rahatsız etmek istemiyordum ama çok kötü duruyordun."

Taehyung hafifçe başını salladı ve kahvesini yudumladı. Hiçbir şey yapası yoktu. Konuşmak bile istemiyordu. Jennie'de fazla üstünde durmadı ve sallanmaya devam etti. Bir süre sonra ikisinin yolları ayrıldı. Jennie Taehyung için üzülüyor, Taehyung Jisoo için. Bu durumda Jennie'yi kimse düşünmüyordu. Buna içerlese de sesini çıkarmadı ve yoluna devam etti.

Taehyung son yudumu da alıp karton bardağı çöpe attı. O sırada çalıların arkasından biri çıktı. Taehyung korksa da belli etmemeye çalıştı. Adam Taehyung'un yanına geldi. Gözleri kahverengi bir camdan yapılmış gibiydi. Taehyung adamın gözlerine hayretle bakarken adam güldü.

"Sana söylemem gereken bazı şeyler var evlat."

Taehyung adamın bu samimiyetini tufah bulsa da sesini çıkarmadı. İkisi yanyana yürümeye başlamışlardı bile.

"Arkadaşını arıyor gibisin."

Taehyung başını salladı.

"Hayaletlerden mi şüpheleniyorsun?"

Yine başını sallamıştı. Adam güldü ve Taehyung'a iyice yaklaştı.

"Bazen cevabı o kadar uzakta aramamak gerekiyor. Bazen cevap en yakınımızdakinde oluyor."

Adamın bu sözleri Taehyung'un beyninde çalkalanıyor, durmadan tekrar ediyordu. En yakının, en yakının, en yakının...

Taehyung sessizce fısıldadı.

"Jennie..."

Helpless| taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin