"Algın, Algın, Algın" diye inliyordu Kelebek. Seviyordum bu haykırışları beni daha çok zirveye taşıyordu.Daha çok güç veriyordu.
"Kelebek'in asi kızı Algın" adını duyduğumda seyircilerin benim için oluşturdukları yoldan kendimden emin adımlarla ringe doğru yürüdüm.Bakalım patronun bana ayarladığı rakip kimdi?Olsa olsa Çisem olurdu güçlü ve güzel bir kızdı.
Ayrıca sarışın ve mavi gözlü bir kızdı. Beni sorucak olursanız haki yeşili gözlerim, belime kadar uzanan siyah saçlarım esmer tenimle uyum sağlıyordu.
"Kelebek'in yeni kızı Gök" ne dedi o yeni kız mı ? Patron karşıma çıkara çıkara şu egosundan kendi bile belli olmayan cılız kızı mi çıkarmış?
Kesinlikle şaka olmalı bu ya da bu işin içinde bir şeyler dönüyordu. Nasıl olsa yakında çıkardı kokusu.Kız ringe çıktığında bana sanki yenilecekmişim gibi bakış atmıştı. Kendine bu kadar güvenmesinin sırrını çok merak ettim şimdi. Sadece tek kaşımı kaldırmakla yetinmiştim.
Haddini bildirme zamanı geldi de geçiyor. Hem Duru'yu da çok özledim kreş zamanı bitti bitecek ben burda dövüş yapıyorum olmaz ki böyle canım. Ringte yerini aldıktan sonra hakem aramıza girip kuralları anlattı.
Yalnız bir şey belirtmek isterim burada kural yok hakem neyin tribinde?Bende bu küçük zamanlamadan yararlanıp kendi köşesinde oturan patrona gözlerim kaydı pislik herif. O patron bozuntusunu hiç sevmiyordum. Bana ne kadar sen benim kızımsın ne zaman ihtiyacın olursa çekinme gel desede yüzünden her şey belli oluyordu adam sanki ben ne zaman karşısına çıksam pislikmişim ya da tiksiniyormuş gibi bakıyordu. Sanki ben sana bayılıyordum.
"Başarılar" diyerek aramızdan ayrılan hakem gözlerimi patrondan alıp rakibime çevirmemi sağladı.
Kıza baktığımda kendinden çok emin görünüyordu. Ama sadece görünüyordu. Kızın ilk defa ringe çıktığı o kadar çok belli oluyordu ki.Kız kendine baya güveniyordu ama kızın acemi olduğu çok belliydi. Patronun karşıma böyle birini çıkarmasını beklemiyordum. Gözlerine bakılınca her şey anlaşılıyordu. Ben bunları düşünürken yüzümdeki sızı hiç iç açıcı değildi.
Kızda deli gücü var yoksa nerede böyle cılız bir kız bana bu kadar hızlı yumruk atıcak. Bazen bende kendime çok güveniyorum ama güvenmekte haklıyım. Kelebek'in en iyi dövüşçülerinden biriyim. Neyse artık kızı diğer tarafa göndermenin zamanı geldi. Tekrar yumruk atacakken kolunu tuttuğum gibi ters çevirmem bir oldu. Artık bu son hareketimi yapıp buradan gitmek istiyordum.Sonra arkasına geçip arkadan tekmeyi bastım.
Kız sülük gibi yeri boylamıştı.Ben bu hareketi yapınca Kelebek daha çok coştu işte beklediğim Kelebek. Ama kız hemen ayağa kalktı. Pes etmiyoruz demek ki tamam sen bilirsin. Kız çenesini vurduğu için ağzından kan geliyordu ve bu iğrenç görünüyordu. Hemen üzerime doğru gelmeye başladı. Yanıma yaklaşıp saçımı tutmaya çalıştı yapacağı hamleyi anlayıp elini kıvırıp diğer tarafa savurdum.
Kız sendelenmişti hemen saçını tutup hassas noktadan işi bitirecektim. Saçını tuttuğum elimle kızı yere savurdum.Yere düşmesinden yararlanıp karnına oturdum. Ardı ardına yumruklarımı kızın üzerine sıraladım. Ayağa kalkıp birde karnına sert bir tekme attım. Kızın yüzü gözü kan içinde kalmıştı. Yerde hareketsiz yatıyordu sanırım bayılmıştı. Hakem hemen kızın yanına gidip üçten geri saymaya başladı.
"3 ,..2 ..,1.. Kazanan Algın" yanıma gelip elimi kaldırdı. Kıza son kez baktığımda götürüyorlardı. Artık benimde Duru'nun yanına gitmem gerekiyordu. Kimseye bakmadan emin bir şekilde ringten indim.
Odama doğru gidiyordum ama bir yandan Selim'i de bulmaya çalışıyordum. Ama yine nereye gittiyse ortalarda gözükmüyordu. Bende hızlı adımlarla odama doğru geçerken arkamdan tanımadığım bir sesin
"Tebrikler..." Dediğini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Teen FictionSadece intikam uğruna vazgeçilen hislerdi... Sadece intikam uğruna duyguları yok etmekti... İntikam oyununda kazanan hiç bir zaman belli olmazdı. Bir meleğin merhameti de bir gün kazanırdı. Bir şeytanın acımasızlığı da.