~flashback~
"Balas" diye bağırarak adamın üzerine koşuyordu.
***************************************************
Bu bu olamazdı... Duru odadan nasıl çıkardı ve o adamın kucağında ne işi vardı? Bir hışımla odaya girmiştim girmesine ama kapıyı açıp girmemle kapının sesi bütün odayı doldurmuştu böyle olunca bir saniyeliğine bütün gözler bana dönmüştü sonra umursamazca tekrar adama ve adamın kucağında oturan Duru'ya döndü.
Soracaktım Duru'ya bunun hesabını,odadan nasıl çıkardı ya birde adamın yüzündeydi eli, hanımefendiye bakın siz! Ama en çok korktuğum da Duru'nun bana abla demesiydi evet bir kaç kez getirirdim onu buraya ama hiç bir zaman abla dememişti.Herkes onu tanırdı ve benim kızım olarak bilinirdi. Şimdi ise şaşkınca ona ve adama bakıyorlardı.
"Anne" diyen Duru'nun sesi bütün sessizliği bozmuştu. Ama bir dakika Duru koşarken Barlas demişti yolda ise kreşe gelen adamın adına da Barlas demişti yoksa o Barlas bu Barlas mıydı ? Hayır olmamalıydı. Belki adamın kreşe gelme amacı Duru'ya zarar vermekti. Bu düşünceyle bir an irkilip hızla onun yanına ilerliyordum ki patron buraya doğru gelmeye başladı bende umursamadan yanımdan geçmesini umuyordum ama umduğum gibi bir şey olmadı. Tam yanımdan geçmeden durdu. "Kelebek'in asi kızı da geldiğine göre ben gidebilirim." Ne yani beni mi bekliyorlardı? Ne oluyordu burada böyle? Patronun ağzından çıkan cümle kafamı baya karıştırmıştı. Zaten aramızda iki adımdan az vardı o iki adımı da kapatıp kulağıma doğru
"Yeni patronla iyi eğlenceler kızım!"
Benim yeni patronla ne alakam vardı ki ? Hem yeni patron da kimdi? Şimdilik bunları düşünemeyecektim. Önceliğim Duru'ydu.
"Duru buraya gel hemen!"
Sanırım biraz korkmuşa benziyordu sözümü de dinlememişti zaten,evde soracaktım hesabını buradan çıkalım bir de. Adamın kucağından inip koşarak elimi tutmuştu. Şimdi çıkabilirdim işte dışarı , tam arkamı döndüm gidiyordum ki arkamdan bir ses " sürtük olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemezdim ama yine de iyi oltaya takılmışsın. " Bana bana Algın'a. Arkamı dönüp adama yavaş yavaş yürüyordum ki sonra tekrar bir ses geldi."Çıkın lan dışarı Algın sen kalıyorsun!!"
Bu adam benim ismimi nereden biliyordu? Ben bunu düşünürken Adamın sözüne itaat edip hepsi koşarak dışarıya çıkmaya başladılar ama bana sürtük denen adam bu kapıdan sağ çıkamayacaktı. Yumruğumu kaldırmış vuracakken birisi koluma çarpıp çıkmıştı. Ee hal böyle olunca yumruğum havada kalmıştı. Bir kere yumruk havaya kalktıysa vurulacaktı arkadaş. Adamla göz göze geldiğimiz de korkuyordu söylerken öyle değildin ama . Adamın yakasından tutup yumruğumu yüzünün tam ortasına yapıştırmıştım azdı bu piç kurusuna bir kere daha vuracakken bileğimden birisi tutmuştu.Elin sahibine baktığımda o emir veren adamdı."Götürün şu şerefsizi" iki tane adam gelip sürükleyerek götürmüşlerdi. Bende bileğimi adamdan kurtarıp Duru'ya bakmaya başladım ama ortalıklarda yoktu yine nereye kayboldun be kuzum onun önünde hiç dövüşmezdim ama sanırım dövüştüğümü görmüştü. Endişeyle her yere bakıyordum ama Duru yoktu hiç bir yerde işte , kapıya koşarak gidiyordum ki şu kapıdan bir çıkamadım be yine o adamın sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Teen FictionSadece intikam uğruna vazgeçilen hislerdi... Sadece intikam uğruna duyguları yok etmekti... İntikam oyununda kazanan hiç bir zaman belli olmazdı. Bir meleğin merhameti de bir gün kazanırdı. Bir şeytanın acımasızlığı da.