>1.PART<

17 2 2
                                    

(Multimedya Dory  . Yanlışlarım varsa şimdiden özür dilerim , umarım beğenirsiniz ..)

1 hafta sonra İstanbul'a gidiyoruz artık Fransa'dan ayrılıyorum. Herşeyimi burada bırakıp yeni bir hayata başlangıç yapacaktım. Bir kaç ay önce dedem kalp krizi geçirdiği için doktor kendisini yormamasını söyledi. Aslında amcam da var ama koca şirket. Bu arada ben Dory Saral şimdi diyceksiniz ki Fransa ne alaka kısaca bahsedeyim. Babam Mardin'li aşiret ağasının oğlu , annem ise Fransız yıllar önce üniversitede aşık olmuşlar. Babamın okulu bitince dedeme açıklamış dedem 'hayır bizim soyumuza böyle birşey yakışmaz 'demiş ve reddetmiş . Onlarda evlenip Fransa'ya taşınmışlar artık kimden bilmiyorum ama benim doğduğumu duyunca dedem Mardine gelmelerini söylemiş . Ben 8 aylık doğduğumda küçücükmüşüm dedem kucağına alınca baya duygulanıp insafa gelmiş. Kısacası herşey ben doğunca düzelmiş. Zaten 1,5 ay sonra dedemin yeniden torunları olucak , yani benim kardeşim olucak hatta kardeşlerim ikiz erkek kardeş yıllar sonra..

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp dolabın karşısına geçip kıyafet seçtim bizimkiler gitmeden eğlenmek için bugün luna parka ve yarında kamp yapmaya karar vermiştik. Siyah önü düğmeli tulumla içinede göbek üstü beyaz t-shirt giydim. Saçlarımı kıvırcık yapmaya karar verdim , maşayı fişe takıp ısınana kadar hafifçe makayajımı da yapıp maşa ısınmış mı diye elimle kontrol ettim elim yanınca direkt ağzıma götürdüm. Koşarak banyoya gidip elimi soğuk suya tuttum.

Merdivenleri inip fortmantodan spor ayakkabılarımı alıp karşısındaki pufa oturup giydim. Minik sırt çantamın içinden yuvarlak siyah güneş gözlüklerimde takıp çıktım. Tek arabayla gideceğimizden bizimkileri çıkıp kaldırımda bekledim. Üstü açık eski model araba önümde durunca bizim tayfanın olduğunu anladım. Bertta arabanın kornasına basıp "kanka hadi atla " diye bağırdı. Arkaya atlayınca Bertta'da gaza köklendi . Çantamdan telefonumu alıp anneme mesaj attım , haberi vardı ama işleri yoğun olduğundan unutmuştur diye yeniden mesaj attım . Telefonu koltuğun üstüne koyup öne eğilip radyoyu açıp sesinide yükselttim. Alita şarkıyı söylemeye başlayınca Bertta'yla ben de katıldık.

Luna parka gelince arabayı park edip giriş yaptık , bineceğimiz oyuncakların biletlerini kesip ilk önce korku tüneline binmeye karar verdik. Kol kola girip korku tüneline doğru yürümeye başladık..
Alita " ben şimdiden kortum geceleri uyuyamazsam ikinizde arayıp uyandırırım " Bertta ona gülüp " kızım abartma bee " kafamla Bertta'yı onayladım " kanka kız haklı hele şu bebeler gidiyor. Hem gerçekten abarttın şuan " . Alita durunca bizde durduk , Bertta' yla kaş göz işaretiyle planımızı yaptık kollarından tutup çeke çeke getirdik .

Biletleri görevliyle verip Alita'yı ortamıza alıp başlamasını bekledik. Ani kalkış yapınca biraz ürktüm. Gittikçe karanlıklaştı kenarlardan kanalar içinde kuru kafalar çıkıyordu hiçte korkunç değildi Bertta'ya dönüp " kızım bu ne be buda korkunç mu ? " deyince ikimizde güldük. Önüme dönünce yukardan korkunç bir yüz çıkıp gülünce çığlık attım. Birkaç dakika sonra bitince görevli gelip kemerlerimizi açtı .

Alita dalga geçmeye başlıyca için gidip elma şekeri almaya karar verdim . Luna parka gelince en çok elma şekeri yemeyi seviyorum. Biraz ileride olan şekerciye yürümeye başladım uzaktan bile belli olan sırayı görünce o ara tuvalette gitmeye karar verdim belki ben çıkana kadar azalır . Minik ev şeklinde olan tuvalette girdim tam tuvalette giricekken sırttımda çantam olduğunu hatırıladım.Çantamı asıp tuvalette girip kızları fazla bekletmemek için işlerimi hızlı yapmaya çalıştım . Tuvaletten çıkıp ellerimi yıkayıp ,peçeteyle kurulayıp çantamı askıdan alıp çıktım .

DORYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin