Ortak salona girdiğimde dört masada göz gezdirdim. Öğrencilerin oturuşlarından, konuşmalarından dört masayı ayırt edebiliyordunuz. En uçtaki iki masadan güç seziyordum. Ama bunlar birbirinden farklıydı. Sağ uçtaki masada negatif bir enerji vardı. Nedenini bilmesemde bina beni hem kendine çekiyor hem de kendinden uzak tutuyordu. Oysa diğer taraftaki bina masası pozitif enerji yüklüydü. Bazı öğrencilerin davranışlarını gözlemleyince içimden gereksiz ve tehlikeli bir özgüvene sahip olduklarını geçirdim. Sağdan ikinci masaysa rengarenkti. Binanın renklerinden değil, insanların kişiliklerinden dolayıydı. Hayır diye geçirdim içimden. Ben oraya ait değildim. Geriye kalan son masa ise... Zekiydiler. Bu ordaki kişilerin tavırlarından belliydi. Hatta sadece gözlerinin içine bakmak yeterdi. İçim sıcak bir enerjiyle doldu. Ama anlayamadığım bir duygu vardı. Kesin konuşamıyordum. Öğretmenler masasının önündeki sandalyeye konmuş eski şapka konuşmaya başlayınca bir adım geriledim.
Bir yıl daha geldi çattı Hogwarts Şatosunda
Bir fark hissediyorum.
İçinizde saklanmış olan gücü görüyorum.
Ama şimdi bunun sırası değil.
Her ne kadar zor olsada ayırmalıyım sizi dört binaya ...
Öğretmenler ve yaşça büyük öğrenciler şapkanın şarkısında bir tuhaflık fark etmişti. İlk üç satırı düz şiir gibi okumuş geri kalan kısım ise şarkı olarak devam etmişti. Ben fazla takılmadım. O an heyecandan titriyordum. Şarkı bitene kadar ayağımı yere vurdum. En sonunda isimler okunmaya başlanmıştı. Üçüncü sırada Ashley çağırıldı."Allen Ashley"
Yanımdan hızlıca geçip tabureye oturdu çok kısa bir sürede kararını veren şapka salona bağırdı.
"Gryffindor"
Alkışladım. Ama o an kafamda bir endişe daha belirdi. Çok sosyal biri değildim. İnsanlara kolay alışamam. Eğer kızlardan biriyle aynı binada olmassam hem derslerde hem de bina salonumda sıkıntı çekecektim.
Derin düşüncelerimden beni çıkartan tanıdık bir isim oldu."Marin Hanna"
Onun da yavaşça tabureye oturup şapkayı kafasına geçirmesini bekledik. Bir süre sonra cevap geldi."Gryffindor"
En soldaki masadan tekrar kocaman bir alkış koptu.
Sıranın bana geldiğini fark ettim. İsmim okunduğunda kalbim yerinden fırladı."Nightingale Nyssa"
Yavaşça tabureye oturup şapkayı kafama geçirdim ve etraf karardı. Kafamda ince bir ses duyuyordum. "Ah ,merhaba tatlım bakalım burda ne varmış. Hımm... Zekisin ve zekanı nasıl kullanacağını iyi biliyorsun. Veee... Fark yaratma arzusu. Farklı olmak istiyorsun. İstediğine ulaşmak için herşeyi yapabileceğini de görüyorum. İlginç seni bereye koysam? " Yaklaşık 2 dakikadır burada oturuyordum. Şu ana kadar en çok ben burada kalmıştım. "Ravenclaw sana çok uygun. Ama Slytherinde de kendini çok geliştirebilirsin. Kararım-
"Gryffindor"Sesin salonda duyulmasıyla nefesimi bıraktım. Ama sanki oraya çivilenmiştim. Çok mantıksızdı. Saydığı hiçbir özellik Gryffindor için ön planda değildi. O sırada o sesi tekrar duydum.
"Ancak sendeki saklanmış gücü görüyorum. Bunu nasıl eğiteceğini öğrenmelisin. Ayrıca sen farkında olmasanda en öne çıkan özelliğin cesaretin çocuğum."
Ayağa fırlayıp şapkayı çıkarıp ismi okunmuş diğer kişiye elimle uzattım. Karar verildikten sonra fazladan orada oturmuştum. Koşarak Ash ve Han'in yanına oturdum ve birlikte Rebekah'nın seçmesini izledik.
"Wren Rebekah"
Şapka kafasına konulduktan on saniye sonra cevap geldi.
"Gryffindor"
İnanamıyordum. Hepimiz aynı binadaydık. Hiçbir şey keyfimi bozamaz derken masadaki hareketliliği fark ettim. Arkamı dönünce anladım ki heyecanın nedeni bir Potter'ın daha Gryffindora geçerek geleneği bozmayışıymış. Hadi ama şaka mı bu?Umarım beğenirsiniz. Bu bölüm biraz daha uzun oldu. Bir sonraki bölümde 1. Sınıfta geçicek. Sonrakinde ise 2-3. Sınıfları yaparak hızlıca 4. Sınıfa geçicem.
Hangi binada olduğunuzu yazmayı unutmayın?
-Buda Kelebek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reborn of the Marauders (Çapulcuların Yeniden Doğuşu)
FantasySavaştan yirmi yıl sonra dört arkadaş birlikte Potter ve Weasley ailesiyle tanışır. Peki ama ya yeni çapulcu grubu olaya katılırsa? (Umarım yeni karakterlerimi seversiniz) Eh gelin birlikte yeni çapulcularla Hogwarts'ta neler olduğunu öğrenelim...