11. Bölüm

3.3K 261 91
                                    



"Araba yarına kapında ağabey."

Boran Hancıoğlu, arabasının kapısını açıp dışarı çıkarken telefonun diğer ucundaki Sezai'nin söyledikleriyle keyfinin yerine geldiğini hissetti. Sonunda kendisine artık ağır gelen bir yükten de kurtulmuş olacaktı.

"Tamam koçum. Sapasağlam kapımda istiyorum emaneti." Sezai ile konuşurken bir yandan da bahçe kapısından içeri girerek evin çelik kapısına doğru ilerleyip zili çaldı.

Anahtarı elbette vardı ancak eve her erken gelişinde zili çaldığı zaman kapıda kendisini karşılayacak birinin olması iyi hissettiriyordu genç adama. Gerçek bir yuvada yaşadığı hissini ucundan da olsa tadıyordu. Bu da onun takıntısıydı işte.

Kapı Zişan tarafından açıldı ve genç adam her zamanki merasim ile karşılandı. Genç kız telefon ile konuşan ağabeyinin ceketine uzanıp çıkardı ve göğsüne doğru kıvırdığı kolunun üzerine attı. Adamın çıkardığı ayakkabılarını kaldırıp ayakkabıların yerine terliklerini koydu giymesi için.

Boran, Sezai ile konuşması bitince telefonunu kapatıp ev terliklerini giyerken "Hoşgeldin ağabey." diyen kız kardeşinin yüzünü kısaca okşayıp "Hoşbuldum güzelim." diyerek yanından geçti odasına çıkmak için.

Odasına çıkmak üzere merdivenin birinci basamağına adım atmıştı ki küçük kız kardeşi Dilan'ın neşeli kahkahalarına aldırış etmeden konuşan melodik ve tanıdık bir sesle bir anda durdu. Birkaç saniye devam eden sesleri algılamaya çalışarak dinledi ancak bir süre sonra yavaşça arkasına dönüp kendisine merdivenlere kadar bir adım geriden eşlik eden Zişan'a "Evde biri mi var?" diye sordu.

"Yeni komşu geldi." diye mırıldandı genç kız mahçup bir şekilde. "Tabakları getirmiş." diye de ekledi ağabeyinin kızmasından korkarak.

"Bir de biz tanıyalım şu komşuyu." diye söylenerek gerisin geri, merdivenlerin tam tersi yönde attı adımlarını salona doğru. Dostundan çok düşmanı vardı. En kıymetlilerinin yaşadığı bu eve girip çıkan her bir canlıyı tanıması gerekiyordu. Bu yeni komşu hakkında önce birebir gözlem yapacak, ardından da tüm soyunu en ince ayrıntısına kadar araştıracaktı.

Yeni komşuyla tanışmak amacıyla salona girdiğinde kız kardeşi Dilan'ın kendisinden tarafa dönük oturduğunu gördü ve onun karşısındaki koltukta ise arkası genç adama dönük bir şekilde oturan komşu kadın vardı. Kadının siyah dalgalı saçları sırtına dökülmüştü ve endamında bir tanıdıklık vardı. Tıpkı sesinde olduğu gibi.. Ancak nereden tanıdık geldiğini çözemiyordu genç adam.

Kadın kardeşine doğru hafifçe eğilmiş, kısık sesle bir şeyler anlatıyordu ve kardeşi kadının anlattıklarıyla birbiri ardına attığı kahkahalarını durduramıyordu. Genç adam, onun böyle tasasız bir şekilde gülüp eğlenebilmesine gıpta ediyordu ve onun bu halini görmek bir nimet gibi geliyordu. Böyle durumlarda uzaktan uzağa genç kızı izler, gizlice mutluluğuna ortak olurdu.

Ancak genç kızın kahkahası, salonun kapısında dikilen ağabeyi ile göz göze geldiği anda bir bıçak misali kesildi. Kahkahasının durmasına rağmen yüzünde kalan izleriyle ayağa kalktı hızla. Büyük bir gülümsemeyle "Hoşgeldin ağabey." diye karşıladı adamı.

Genç adam, kardeşinin kendisine seslenmesiyle bir anda dikleşen, sırtı gerilen kadına bakarken, yüzündeki kendisinin bile fark etmediği şefkati silip o soğuk maskesini geçirdi. Genç kıza bakmadan ufak bir baş hareketiyle geçiştirip "Misafirimiz kim?" diye sordu.

O sırada Dilan'a bakmadığı için yüzünde oluşan hayal kırıklığını, solan gülümsemesini ve dolan gözlerini göremedi ancak genç kadın görmüş ve adama duyduğu öfkeyle dudaklarını kanatırcasına ısırmıştı. Öfkesini vücut diline yansıtmamaya özen göstererek oturduğu koltuktan usulca ayağa kalktı ve genç adama doğru döndü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEVDA BİR ATEŞ (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin