Yorum ve vote şeysinden de yaparsanız çok müteşekkir olurum
Ertesi gün büyük salona giderken Ron hala kendi kendine konuşuyor ve Harry'ye trip atıyordu. Gece de Harry'nin başını yemişyi. Harry son on dakikada gelmişti ve Ron hem gergin hem de kırgındı. Bu son Hogwarts yolculuğumuzdu. Harry ise dönüşte telafi edeceğini söylemişti.
Büyük salona gittiğimizde gözüm bir köşede oturan Draco'ya kaydı. Tek eli yüzünde öyle düşünceli düşünceli oturuyordu. "Buraya gel Ron!" diye bağıran Harry'nin sesiyle, çoğu kişi gibi o da bu tarafa bakmıştı. Benim ona baktığımı farkedince yüz ifadesi daha sinirli bir ifade almış ve kafasını çevirmişti. Ona acıdığımı anlıyor ve kızıyordu muhtemelen.
"Aptallık etme de gözlüğünü ona geri ver Ronald!" dedim oturduğumuz sırada. Ron ise hala gülüyordu. Draco'nun bizi izlediğini görmüştüm ama bunu belli etmeden Ron'un elinden gözlüğü aldım. Harry'nin gözünün önüne gelen saçları bir kenara ittim ve gözlüğünü kendisine geri taktım. O sırada Draco'nun, tek lokma almadığı tabağını bırakıp Büyük Salon'dan hızlıca çıktığını gördüm.
***
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde Ginny'nin yanında oturuyordum -biz son senemiz için geri döndüğümüzde o da yedinci sınıf olmuştu-. Neville ise yan sıramızda oturuyordu. Neville de, Pansy ve birçok başka kişi gibi son seneyi tekrar okuyacaktı çünkü son seneleri bir eziyetten başka bir şey değildi. Sirius KSKS profesörü olarak Hogwarts'da işe başlamıştı. Bu ilk dersiydi. Draco ise, o, sınıfa girdikten hemen sonra gelmişti.
"Mr. Malfoy," dedi Sirius. "Geciktiniz. Bir daha olmasın lütfen. Şimdi boş bir yere geçin." Sirius da Draco'nun değiştiğine pek inanmıyordu. Sonuçta Malfoylar'dan az çekmemişti.
Draco gözleriyle etrafı tarayıp oturacak bir yer aradı. Yanı boş olan kişiler çantalarını boş yere koyarak onu istemediklerini açıkça belli ettiler. Bir tek Neville "Burası boş Malfoy," diyerek yanına oturmasına izin verdi. Draco şaşırmış görünüyordu ama "Sağol Longbottom," dedi ve yanına oturdu. Şu an tam yan sıramdaydı ve yan yanaydık.
"Müdiremiz çok yoğun olduğu için ilk ziyafette bu etkinliği yapamadı," diye söze başladı Sirius. "O yüzden ilk dersiniz de yapmamız istendi. İlk dersiniz birbirinizle ortak olduğu için bundan sonraki tüm dersleriniz ortak olacak. Son sınıflar için bu kural geldi. İsimlerinizi bu kutuya atacaksınız. Kutuda birbirine uygun iki insanı seçecek ve tüm sene boyunca tüm derslerde o kişiyle ortak olacak, ödevleri birlikte yapacaksınız."
Herkes teker teker isimlerini kutunun içine attı.
"İlk çifti okuyorum," dedi Sirius ve kutu iki kağıt fırlattı. "Ginny Weasley ve Neville Longbottom."
Birkaç isim daha okuduktan sonra -ki Harry ve Ron yine ortak olmuştu ve ben yine dışlanmıştım- son kişilere kalmıştım.
"Hermione Granger ve Draco Malfoy," dedi Sirius. Harika. Bir bu eksikti.
"Herkes eşiyle otursun lütfen." Herkes ayağa kalkıp eşiyle oturdu. Draco yanıma gelmeye kararsızdı sanırım çünkü ne yapacağını bilmeden öylece duruyordu. Neville'e Ginny'nin yanına gitmesi için işaret yaptım ve Draco'nun yanına ben oturdum. Yüzünü bana çevirmemişti. Başta utandığı için yanıma gelmediğini düşünmüştüm ama belki de sadece istemiyordu.
"Bir Bulanık'la oturmak zorunda kaldığın için kusura bakma çiftleri ben seçmiyorum," dedim sinirle.
"Hayır hayır o yüzden değil," dedi hızla yüzünü yüzüme çevirirken. "Sen istemezsin diye düşünmüştüm."
"Haklısın, ben de çok bayılmıyorum. Ama yapacak bir şey yok. Kendini şanslı say çünkü Hogwarts'ın en çalışkan öğrencisiyle eş oldun."
Buruk bir gülümseme gönderdi. Yedi sene boyunca bu kadar aptal olmasa ne kadar güzel güldüğünü daha önce fark ederdim.
"Ayrıca Voldemort'un yenmesine de yardım ettin. Hem de çok fazla."
"Haklısın, sen karşı tarafa geçerken ben aynen onu yapıyordum."
Kafasını önüne eğdi. Bir şey demek için ağzını açtı ama sonra kapattı ve yine o buz gibi bakışlarla kafasını yüzüme çevirdi. "Karanlık Taraf'a isteyerek geçmediğimi ne kadar daha söylemem gerek Granger? Tüm bu insanların bakışları yetiyor. Sana karşı yani size karşı ne kadar suçluluk hissettiğimi biliyor musun? Hayır. Ben Ölüm Yiyen olmayı sadece saygıdeğer biri olmak için istedim ki o zaman bile bir hiçtim. Bu kadarı bana yetiyor zaten. Bir de senin laflarını dinlemek zorunda değilim."
Ondan böyle bir tepki beklemediğim için bir saniye bekledim. "İkinci yılda ya da diğer yıllarda bana Bulanık demen için seni Voldemort mu zorladı? Hayır hiç sanmıyorum. Çünkü o sırada onun tek derdi aptal bir farenin onu kan ve kemik dolu bir kazana atmasıydı."
"Ne yapmamı bekliyordun? Muggle doğumlu değil misin?" dedi eski hallerine geri dönerek.
"Yani pek de bir şey değişmemiş. Sadece Bulanık yerine Muggle doğumlu dedin. Voldemort'un tarafında olup olmaman önemli değil düşüncelerin de aynı senin gibi boktan."
"Ne dememi istiyorsun Granger? Sana Bulanık dediğim için özür dilerim. Aptalın tekiydim mi?" dedi tıslarcasına.
"Aptalın tekisin," diye düzelttim onu. "Hala aptalsın ve aynısın Malfoy." Sesimizin yükseldiğini ve tüm sınıfın bizi izlediğini yeni fark etmiştim ama aldırmadan devam ettim. "Bir an olsun değiştiğini düşünmüştüm ama haha Malfoy değil misin işte. Ve ben tüm sene seninle ortak olacağıma inanamıyorum. Kutu bir de en uygun insanı seçiyormuş. Hah. Hata yapa yapa bende mi yapmış bu aptal kutu?" dedim ve Sirius'un seslenişlerine aldırmadan sınıftan çıktım. Aptal Malfoy ve onun aptal egosu.
Feels dolu bir bölüm biliyorum dkzıpslsğskxım Ama önce birbirlerini sevmesinler istedim. Her şey zamanla hehe

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crazy in Love | Dramione
Fanfiction"Sana Bulanık dediğim için üzgünüm Granger. Aptalın tekiydim," dedi buruk bir gülümsemeyle. "Aslında Malfoy, hala aptalsın," diye düzelttiğimde uzun zamandan sonra ilk defa gülmüştü. Oysa ki ben şaka yapmamıştım. Gryffindor Prensesi'ne aşık olan bi...