Merhaba😊😊İste çalıştığım için bu bölüm biraz gecikti.Umarım beğenerek okursunuz.iyi okumalar💓💓
“Psikolojimin bozuk olması değil de psikolojimin bozuk olduğunun belli olması beni üzüyor...”
Vizyonsuz bir insan olmak çok zor ama asıl zor olan vizyonsuz insanlarla birlikte yaşıyor olmak.Ufku dar, düşüncesi sığ, beyni yobaz olan insanlar hayat enerjimizi tüketiyor.Sen sen ol, senin hedeflerini ve hayallerini küçümseyenlerden uzak dur!Tamam kişisel gelişim uzmanı gibi tavsiye verecek değilim.Ama içindeki potansiyelin hayatını ilmik ilmik işlemesine izin ver.Yüreğini, fersah fersah büyüyen kasvetten uzak tutmaya bak.Yoksa bil ki depresyondasın.Hayat senin için anlamını yitirmeye başlamış demektir.Ve bu durum her ne kadar hafif gibi görünse de emin ol hiç öyle değil...Tam anlamıyla berbat bir hastalık!
Araştırmalara göre insanı psikolojik rahatsızlıklara sürükleyen sadece vizyonsuz insanlar değil tabi.Beni sürekli depresyona iten şey komşu çocuğu Gamze. Doğrudan değil tabi dolaylı yoldan. Küçükken beni bilerek beşikten düşürmüş şırfıntı! Hayır bak etrafımız bebekleri beşikten düşüren komşu çocuklarıyla dolu. Bence saygı değer kanun koyucuları, bu insanlara hemen bir ceza yaptırımı uygulamalı. Yoksa önüne geçemiyoruz bunların!
Yaşadığım beyin tranvasıda bir hayli büyük üstelik.Beyne alınan darbeler, otuz yıl içinde kendisini çeşitli psikolojik hastalıklar olarak belli edermiş.Ben de Gamze sayesinde bu psikolojik rahatsızlıkları yaşıyorum şu an.Hep kaygılı hep bir panik atağım .Asansörde kapalı kalamam, araba kullanamam; dikkat dağınıklığım var.Anksiyete bozukluğu ve majör depresyon yaşıyorum.
Halk tabiriyle beşikten düşmek beni saflaştırdı.Sası ve yavan bir kız oldum.Hep şırfıntı Gamze’nin yüzünden! Şimdi evlenmiş te facebooktan istek atıyor ama kabul etmiyorum kesinlikle.Însallah ben de onun çocuğunu besikten düşürücem...Yine de bilemiyorum.Hayatımdaki bütün olumsuz giden şeyleri, beşikten düşmeme bağlamak çok saçma olur gibi.Bu bir kaçış olur.Zaten hep kaçıyorum. Mücadeleci ve asi bir yapım yok.Mıymıntının tekiyim aslında. Sürekli şikayet eden, düzenden ve gidişattan memnun olmayan huysuz bir insana dönüştüm zamanla. Tahammül edilemeyecek kadar çirkefleştim icabında. Yeri geldi, sorumluluklarımı erteleyip, televizyonda çizgi film izledim.Çünkü bir tek çocukken mutlu hissediyordum kendimi. Çocukken bana mutluluk veren şeyleri yeniden yapmak beni mutlu eder zannediyorum.Aslında ne kadar da acizce bir düşünce.Zamanla aciz ve güçsüz bir insan oldum işte.
Ilk psikolojik rahatsızlığım lisede kendini belli etmişti. Sürekli panik atak ve ağlama krizleri geçiriyordum.Zaten lisede vardır böyle tipler.Genelde “ilgi çekmeye çalışıyor bu “ denilip ilgi gösterilmez.Halbuki bizler yardıma ihtiyacı olan insanlarız. Şefkatle ve ilgiyle iyileştirilmemiz gerek.Ama gel gör ki kimse elini taşın altına koymaz îste...
Hatırlıyorum da lise de, dershaneye gittiğim sıralar , bir keresinde bayılmıştım.Lakin kimse yardım dahi etmedi.Geçmişteki insanlara kırgınlığım çok büyük. Bir bardak çay alıp beni dinlemeyen insanlara kırgınım.Saçımı hiç okşamayıp, beni sürekli azarlayan öğretmenlerime kızgınım.Beni terkeden babama öfkeliyim.Bu gün benim böyle olmamdaki bütün sebeplere sitem doluyum.Halbuki beni ben yapan şeylere minnet etmem gerekirdi.Nitekim öyle değil!
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Sen kalk, İstanbul’un en elit yayınevine gel sonra da pantolonun fermuarını açık unut.Olacak şey mi yani bu!Kendime inanamıyorum. Bir ortamda illa abuk sabuk bir şekilde dikkat çekmek zorunda mıyım? Ya her seferinde kendimi rezil etmem mi gerekiyor? Hiç bir zaman asil bir kız olamayacak mıyım? Şöyle salına salına yürüyüp , herkesi kendime hayran bıraktığım günler gelmeyecek mi? İnsanlar, “ aaaa Asel Yıldız’a bak Nuri iken huri olmuş “ demeyecek mi benim hakkımda konuşurken.Bu avareliğim, bu paspallığım sinirlerimi bozuyor.Zaten hiç bir işi düzgün yapamam ben.Yemek yapsam yağı fazla gelir, kıyafet ütülesem çıkan çizgilerden harita olur...Bak o kadar süslendim ya şimdi hepsi boşa gitmiş gibi hissediyorum.Pantolonumun fermuarını açık unutmak ne demek ya? Üstelik en sevdiğim pantolonumdu.Hadi onu da geçtim bu insanlar neye gülüyorlar böyle?! Hayır, insanlık hali ne olmuş yani.Hayatta bir prensibim vardır ki, fermuarını açık unutan ve düşen insanlara asla gülmem. Tabi burdakilerden aynı karakterli duruşu sergilemelerini beklemiycem.Haspalar!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balkaymak ❣
ComédieBal tek başına çok şekerli kaymak ise tek başına çok yağlıdır.Ama ikisi biraraya gelince; birbirlerinin olumsuz yönlerini kırar ve muazzam bir tad bırakır ağızda. Insanlarda böyledir.Bazen birbirine çok zıt olan ve tek başınayken aşırıya kaçan yönle...