Güneş yerini aya ve yıldızlara bırakırken , sokaklar yavaş yavaş boşalmış ve karanlığa bürünmüş haldeydi.
Sokaktan geçen tek tük insanların karaltıları yavaş yavaş azalırken odamın küçük penceresinden gözlerini çekmeme sebep olan şey telefonumun normal de rahatsız olmasamda beni şu anda hayal dünyamdan çıkardığı için rahatsız eden sesiyle istemeyerek de olsa hayal dünyamdan çıktım. Pencereden uzaklaşarak komidinin üzerindeki telefonumu aldım. Arayan kişinin kim olduğuna bakmadan açtığım için ufak bir kötü hissedip dudağımı ısırdığımda karşıdan gelen ses rahatlamama neden olmuştu. Sıcak ve hoş sesiyle saniyesinde tanıdığım kişiyle yüzündeki gülümsemeye engel olamamıştım.
"Masalll"
Tiz sesiyle ve çığlığıyla kulaklarım ses duyularını kaybederken telefonu kulağımdan birkaç saniye uzaklaştırıp birkaç saniye sonra tekrar yakınlaştırdım. Gözlerimi devirirken efendim dememe bile izin vermeyen oldukça heyecanlı kızı dinledim.
"Kerem Amerika'dan dönmüş."
Duyduğum şeyle gözlerimi devirmemin sebebi Kerem'i sevmemem değildi. O benim arkadaşımdı. Bu nedenle yaptıkları yakıştırmayı pek sevmiyordum. Ona karşı bir şeyler hissetmiyordum. Hissedemezdim de zaten.Ben onu arkadaş olarak görüyordum. Başka bir gözle bakamazdım ona. İmkansızdı.
"Ne yapayım yani?"
Karşıdan gelen kahkahayla gözlerimi daha devirirken ona cevap verdim. Ama bu bir cevap değil bir tehdit niteliğindeydi.
"Kapatıyorum."
Beklediğim cevap geldiğinde yüzümde beliren gülümsemeyle ona kulağımı verdim. O da bir anda ciddileşti.
"Tamam, tamam. Bu gece evden çıkabilir misin?"
"Evet neden?"
"Kerem'in gelişini kutlayacağız, uzak değil hemen yakınınızdaki kafe."
Yüzleşmeye hazır mıydım? Bana aşık olan bu çocukla daha sonra arkadaş olmuştuk ama o asla diğerleri gibi değildi. Bir zamanlar bana duygusu olan biriydi. Bu şu anda olabilir. Ban şu anda aşık olabilir.
"Alo? Masal"
Sesle irkilirken durumu hemen anlayıp hızlıca cevap verdim.
"Efendim"
"Kendi dünyandan çık biraz. On dakika sonra orada olacağız hepimiz hemen hazırlan gel. Özledik seni."
Bu kız beni iyi hissettiriyordu. Ve beni herkesden çok daha iyi tanıyordu.Yüzümde beliren çocuksu gülümsemeyle beraber cevap verdim.
"Bende sizi özledim. Görüşürüz"
Tam telefonu kapatacakken sesiyle beraber telefonumu hızla kulağıma götürdüm.
"Kerem'de özlenilenler listesinde mi?"
Karşıdan gelen samimi kıkırtıyla birkaç dakikadır içimde tuttuğum gülümsememi bende özgürlüğüne
bıraktım. On dakika sonra buluşulacaktı ve bu küçük şapşal yine hınzırlıklar peşindeydi. İyi günündeydi. Belliydi."Şapşal.
Karşıdan gelen daha kuvvetli kahkahayla beraber konuşmayı sonlandıracak sözde bulundum.
"Öptüm. Görüşürüz."
"Öptüm.Görüşürüz."
Telefonu kulağımdan sakince alıp telefonu sakince hastaneye yattığımda bana çicek getiren Kerem'in çiçeklerinin olduğu süslü vazoya baktım.Kırmızı çiçeklerle bürünmüş komidine telefonumu yavaşça bırakıp Kendimi yatağıma bıraktığımda beni rahatsız edecek olan düşüncelerim aklıma doldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Teen FictionKendi karanlığına boğulmuş gece bile, kendisini az da olsa aydınlatabilecek Ay'a ve Yıldızlara ihtiyaç duyar. "Sen" dedi. Sesi boğuklaşmış. Gözleri bomboştu. Çoğu zaman olduğu gibi duygusuz bakan gözleri bir anda karardı. Kararmasıyla beraber vücudu...