TESADÜF AŞK-Ara Verildi-

2. Bölüm

Arkadaşlar bölümü geç attığım için sizden çok özür diliyorum. Belli olaylardan dolayı bölüm yazmak hiç içimden gelmedi hala da yazmak içimden gelmesede yorum ve vote yapan kişiler için yazıyorum. Beni çok mutlu ettiniz. Bölümü bitirir bitirmez sizi bekletmeden atacağım.

Medyada Defne var.

Bölüm şarkısı: Model- bir melek vardı. (Dinliyerek yazdım.)

İyi okumalar lolipoplar.

*****

"İlk görüşte aşk çok saçma fındık."

"Değil valla değil."

İlk görüşte aşk bana saçma geliyor. Bence aşk vakit geçirdikçe, beraber güldükçe, ağladıkça başlar. İlk görüşte aşk değilde his olmalı aşk bu kadar hafife alınmamalı. Bu kadar kolay olmamalı. İlk görüşte his sadece hoşuna gider bunun aşkla alakası yok.

Bu konuyu neden mi konuşuyorduk? Canımız edebiyat hocamız Evindar Hoca'nın ' İlk görüşte aşka inanır mısınız?'  sorusundan sonra fındık ile bu konuyu konuşuyorduk.

"Evet arkadaşlar. Şimdi iki kişi seçicem ve görüşlerinizi bidiriceksiniz. Aynı görüşte olanlar bir gün boyunca vakit geçirecekler olmayanlar ise dışarıda anket yapıp anket sonucuna göre kaybedenler kazananların bir gün boyunca istediklerini yapıcak."

Sınıftan onaylayan ve onaylamayan kelimeler birbirine karışırken ben sessiz kaldım. Sonuçta ne desem değişmeyecek.

"Ben zaten kişileri seçtim..."

Hocayı dinlemek yerine kafamı sıraya koydum ve gözlerimi dinlendirdim.

"Evet simdi söyleyin bakalım."

Sırayla herkes söylemeye başladı. Sıra bana gelince ayağa kalktım ve görüşümü hocaya bildirdim.

Evindar hoca herkesin görüşünü öğrendikten sonra asıl konumuzu anlatmaya başladı. Ben de herkes gibi önemli yerleri not almaya başladım.

Sonunda zil çaldığında hocamız sınıftan çıktı.  Defne'ye döndüm düşünceli bir şekilde kitabına değişik şekiller çiziyordu.

"Hey fındık bugün neyin var senin?"

"Hi-hiç bir şeyim yok."

"Tamam öyle olsun. Ben dinlemedim kimle eşleştin ve ben kimle eşleştim."

"Ben şu Efe' yle sende Eser'le eşleştin"

"Eee peki napıcaz?"

"Siz anket bizde vakit geçircez. Allah aşkına ben tanımadığım daha dün gelmiş biriyle nasıl vakit geçircem."

"Al benden de o kadar. Hadi gel bahçeye inelim."

"Tamam"

Defne'yle kol kola sınıftan çıktık. Defne'nin bugün bir derdi vardı bunun çok farkındaydım. Olmadığı kadar suskundu. Ama zamanı gelince bana anlatacağını bildiğim için pek takmadım. Hep böyledir derdini ilk önce kendi içinde verdiği büyük savaşla çözmeye çalışır. Sonra gelir başkasına anlatır.

"İkra İkra... İkra sen misin?

"Evet benim. Noldu?"

"Çabuk bahçeye gel okula yeni gelen iki kişi ilk önce senin adında kavga ettiler konuları sendin. Şimdi de yumruk yumruğa kavga ediyorlar. Kimse ayıramıyor.  Konuları sensen senin ayıracağını düşünüyorum."

Allah aşkına tanımadığım iki kişi benim adıma niye kavga etsinler. Başka bir İkra adınadır o. Ne kadar içimde böyle düşünsemde bir yanımda ya bensem diyor du. Merakıma yenik düşüp. Hızlı adımlarla bahçeye inmeye başladım.