Kanarya Adaları'nın en büyüğü olan Tenerife Adası havacılık tarihinin en ölümcül uçak kazasına ev sahipliği yaptı:27 Mart 1977 Gran Canaria Uluslararası Havalimanın'da teröristler tarafından yerleştirilen bir bomba patlamış,1 kişi yaralanmıştı.İkinci bir bomba ihtimaline karşı yetkililer havalimanını trafiğe kapattı ve iniş yapacak tüm uçakları komşu ada olan Tenerife Şehrindeki Los Rodeos Havalimanına yönlendirdi.Hafta Sonu olması nedeniyle yoğun olan Los Rodeos Havalimanı Yönlendirilen diğer uçaklarla birlikte iyice yoğunlaşacaktı.Sis bulutlarının yaklaşması nedeniyle görüş mesafesi iyice düşmüştü.Amerka'nın en önemli havayolu şirketlerinden biri olan Pan Am Airlines Boeing 747-121 tipi uçağı ile Los Angeles'ten havalanmıştı.Yolcu almak için New York'a iniş yapan uçak 380 yolcu ve 16 mürettebat ile Grann Canaria'ya ulaşmak için New York'tan yeniden havalandı.Hollanda'nın KLM Airlines Boeing 747-206B tipi uçağı ise Gran Canaria'ya gitmek üzere Amsterdam'dan havalanmıştı.Uçakta 235 yolcu,14 mürettebat bulunumaktaydı.Los Rodeos'taki hava trafik kontrolörlerinin işi her geçen dakika daha karmaşık bir hal alıyordu. Yoğunluk nedeniyle uçakların park etmeleri için apronda yer bulmak gittikçe zorlaşıyordu. Gran Canaria'dan Los Rodeos Havalimanına yönlendirilen Pan Am ve KLM'nin 747'leri de alana inmiş ve park halinde bekliyorlardı.KLM'nin kaptan pilotu Van Zanten, Los Rodeos'ta kaybettikleri süreyi değerlendirmek için yakıt almaya karar verdi. Biraz zaman alacak bu işlem sırasında merdiven sıkıntısı çekilen havalimanında bir şekilde merdiven bulup yolcularını da bekleme terminaline gönderdi. Pan Am uçağı ise KLM'nin arkasındaydı ve KLM uçağı yakıt ikmali yaptığı için de arkasında beklemek zorundaydı.Gran Canaria Havalimanı tekrar hava trafiğine açıldığında yeni bir kaos başladı.Tüm yolcular hedeflenen yere gitmek için sabırsızlanıyordu Ama içlerinde en aceleci olan KLM'nin kaptanı Van Zanten'di. Çünkü, KLM o yıllarda uçuş saati limitlerini aşan pilotlarla ilgili ciddi yaptırımlar uyguluyordu. Van Zanten ve ekibinin Gran Canaria'ya varmadan limitlerini doldurmaları demek, tüm yolcuların, yeni uçuş ekibi gelene kadar otele yerleştirilmesi demekti.Pan Am uçağı ise yakıt ikmali yapan KLM'nin arkasındaydı ve o hareket etmeden piste ulaşması mümkün değildi. Pan Am ve yolcularını bekleme terminalinden tekrar uçağa alan KLM kuleden aldıkları talimatla havalimanının sahip olduğu tek pistte önlü arkalı taksi yapmaya başladılar. KLM pist başına gelip büyük bir manevra yapıp kalkış konumuna geçecekti.Bu sırada arkasındaki Pan Am uçağı da C3 taksi yolunu kullanarak pisti terk edecekti.Ancak taksi yolu bir Boeing 747'nin dönebileceğinden çok daha dar bir açıya sahipti.Bu sırada her iki uçak da kule ile iletişim problemleri yaşıyorlardı. Üstelik sık sık bulutların arasında kaybolan bu havalimanında yer radarı yoktu ve hava trafik kontrolörlerinin pisti görmesine engel olacak yoğunlukta bir sis vardı.Kalkış pozisyonunu alan KLM motorlara kalkış için güç vermeye başladı. İkinci pilot kalkış izni almadıkları konusunda Van Zanten'i uyardı ve Van Zanten motorlara giden gücü kesip uçağı durdurdu ve ikinci pilota kalkış için izin istemesini söyledi. Kule, izin isteyen KLM uçağına kalkış sonrası için izleyecekleri rota ile ilgili talimatlar verdiği sırada Kara Kutu kayıtlarında tekrar motorların sesi duyuluyor.Yani, Van Zanten kulenin kalkış iznini beklemeden motorlara güç vermeye başlamıştı. Kalkış sonrası talimatlar bittikten sonra kuleden "Kalkış için bekleyin. Size haber vereceğim" talimatı gelmişti. Ancak bu sırada KLM kalkış için pistte hızlanmaya başlamıştı.Pan Am uçağı hala pistte olduğunu bildirse de bu ses de KLM uçağının kokpitinde cızırtılardan ibaretti. Durumdan şüphelenen KLM'nin uçuş mühendisi ve ikinci pilot, Kaptan Pilot Van Zanten'i pistte olması muhtemel Pan Am uçağı konusunda uyarsalar da Zanten kendinden emindi ve pistte hızlanmaya devam ediyordu. KLM'in 747'si pistte hızlanırken Pan Am uçağı halen aynı pistte C4 taksi yoluna doğru ilerlemekte idi.KLM uçağı kalkış için pistte hızlanmaya başladığında görüş mesafesi 300 metreye kadar düşmüştü. Oysa kurallar kalkış için en az 700 metre görüş mesafesi olması gerektiğini söylüyordu.İletişim sorunlarının yanına yoğun sis de eklenince felaket kaçınılmaz oldu. Sis nedeniyle çok kısa bir mesafe kala birbirini fark eden iki uçakta da o saniyeden sonra panik hakimdi. Pistteki Pan Am uçağını gören KLM'nin kaptan pilotu Van Zanten can havli ile löyleyi sonuna kadar kendisine doğru çekerek dev 747'yi yükseltmeye ve tam karşısındaki Pan Am uçağının üzerinden geçirmeye çalıştı. Bu sırada Pan Am uçağının kaptan pilotu Victor Grubbs motorlara tam güç vererek pistten uzaklaşmaya çalışıyordu. KLM uçağının kalkıştan hemen önce depolarını Amsterdam'a geri dönecek kadar yakıt iledoldurulması Pan Am uçağının üstünden geçecek kadarhavalanmasına engel oldu ve KLM uçağı yaklaşık 260 km/s hızla Pan Am uçağına çarptı. Çarpışma esnasında Pan Am uçağı burnunuC4 taksi yoluna doğru çevirmişti. Yani çarpışma tam olarak kafa kafaya değildi. KLM uçağı, Pan Am uçağına sağ tarafından çarpmıştı.KLM uçağını gördüğü anda motorlara tam güç verip pistten kaçmayı deneyen kaptan Grubbs ne yazık ki başarılı olamamıştı. Pan Am uçağının üstünden geçmek için havalanmaya çalışan KLM uçağı çarpışma anından sonra atalet ile bir miktar daha yükseldi ve yaklaşık 150 metreye çıktıktan sonra yere çakıldı. Yere düştükten sonrada yaklaşık 300 metre pistte sürüklenmeye devam etti.Çarpışmadan hemen önce motorlara tam güç verildiği için motorlar hala tam gücüyle çalışıyordu. İkinci Pilot Robert Bragg motorları kapatmak istedi fakat çarpışmanın şiddeti ile uçaktaki tüm sistem hasar görmüştü ve motorları kapatmak olanaksızdı. Pan Am uçağının tüm gücüyle çalışan motorları kısa bir süre sonra parçalanmaya başladı.Motorlardan fırlayan parçalar hayli yüksek hızlara ulaşıyordu. O parçalardan biri uçaktan kaçmaya çalışan bir kabin memurunun da canına mal oldu.Hayatta kalanlar ise yardım beklemeye başladılar. Ancak kurtarma ekiplerinin Pan Am uçağına ulaşması hayli zaman aldı.Yoğun sis nedeniyle 2.uçağın olduğunu farketmediler.Onlar KLM uçağının yangını ile uğraşırlarken yoğun sis Pan Am uçağını fark etmelerine engel oluyordu.Santa Cruz de Tenerife'de gerçekleşen dünya tarihinin en büyük uçak kazasında Hollandalı KLM uçağından kurtulabilen hiç kimse olmadı.Dev 747 tam 248 kişiye mezar olmuştu KLM uçağında bulunan tur rehberi Robina van Lanschot, kazadan sağ kurtulan tek kişi olmuştu.Pan Am uçağında ise kayıp daha büyüktü. 380'i yolcu 16'sı mürettebat olmak üzere 396 kişiyle Los Rodeos'tan havalanmayı planlayan uçakta 335 kişi hayatını kaybetmişti. Pan Am uçağında hayatını kaybedenler arasında, uçakta kabin memuru olarak bulunan ve Tenerife faciasında hayatını kaybeden tek Türk olan 1946 doğumlu Aysel Sarp Buck'ta bulunuyordu. 61 kişinin hayatta kaldığı Pan Am uçağında pilotlar ve uçuş mühendisi de hayatta kalanlar arasındaydı.Kazada Toplam 583 Kişi Hayatını Kaybetmiştir ve Tenerife faciası Havacılık tarihinin en büyük kazası konumundadır.
KAYNAK: KEREM GÖK