3. Bölüm:kıskanç

164 9 1
                                    

Kalp atışlarım hızlanmıştı inanamıyordum mert benden hoşlandığını söyledi. İlk defa böyle bir şey olduğu için ne diyeceğimi bilemedim ve tabikide saçmalamada en birinci benim.

"Şeey sanırım bende olabilirim" dedim kekeleyerek

Güldü " ne olabilirsin"

"Yani anla işte hoşlanıyor olabilirim"

"He yani emin değilsin öyle mi" dedi yüzünü buruşturarak.

"Yooo hayır gayet eminim" şu rüyadan uyanmam için biri beni cimciklemeli artık.

"Peki o zaman gel benimle" dedi ve kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı.

"Nereye gidiyoruz"dedim

"Görüceksin"

Ve evden çıktık beni nereye götürdüğünü hala bilmiyorum. Gözlerimi bir eşarpla bağladı

"Gerçekten buna gerek varmıydı" dedim.

"Götürdüğüm yeri gördüğün an geri dönmek isticeksin o yüzden evet var"dedi.

Bir arabaya bindirdi beni. Sanırım taksiydi çünkü onun kullanmadığından gayet emindimki elimi tutanın o olduğu kesindi.arabadan indik ve bir yerde durduk "şimdi gözlerini açıyorum"dedi. Kalbim küt küt atıyordu. Ve gözlerimi açtı. Karşımda bir karaoke bar duruyordu. "Neden buraya geldik" dedim. "Çünkü sen şarkı söyliceksin" dedi. "Hayır olmaz söyleyemem" dedim kıpkırmızı olmuştum. "Sesinin güzel olduğunu herkes biliyor ela çekinmene gerek yok hadi" dedi ve elini uzattı. Elini tuttum birbirimize bakarak gülümsedik ve içeri girdik. içerisi çok farklıydı kimse sesine aldırmadan bağıra bağıra şarkılar söylüyor, gülüp eğleniyorlardı. "Biliyorum şarkı söylemek istiyorsun çünkü hayallerinin arasında şarkıcı olmak vardı"dedi. Çok şaşırmıştım benim hakkımda bu kadar çok şeyi nasıl öğrenmişti acaba. "Benimle gel" dedi ve onu takip ettim. Karaoke platformunun önüne geldik. 2.sırada şarkı söyliyecek olan kişi bendim. O kadar heyecanlıydımki titremeye başladım. Biri adımı seslendi "ela gülen sıra sizde". Ve işte o an geldi sahneye çıktım. Herkes bana odaklanmıştı ve tabiki mert'te. Tamam herkes bana baksın ama mert bakmasın çünkü o baktıkça daha çok heyecanlanıyorum. Derin bir nefes aldım ve mikrafonu tuttum. "Sizler için avril lavigne den nobody's home şarkısını söyleyeceğim" dedim. Şarkı başladı ya sözleri unutursam,ya sözler birbirine karışırsa diye korkuyordum.

Şarkı:

"I couldn't tell you why she felt that way,

(Onun niye böyle hissettiğini sana söyleyemedim )

She felt it everyday.

(Her gün bunu hissediyordu )

And I couldn't help her,

(Ve ona yardım edemedim )

I just watched her make the same mistakes again.

(Yalnızca aynı yanlışı tekrar yapışını seyrettim )

What's wrong, what's wrong now? ..."

İlk defa bu kadar çok kişinin önünde şarkı söylemiştim. Herşey güzeldi,herkes gülen suratlarla beni izliyordu ve sonunda şarkıyı bitirdim. Herkes beni alkışlamaya ve ıslık çalmaya başladı en öncede mert. Nasıl seviyordum belli değil bugünden sonra ona ikinci kez aşık olmuştum. Sahneden inme zamanım geldi. Mert'in büyüsüne kapılmıştım sadece ona bakıyordum ve hiç önüme bakmadan yürüyordum. Merdivenlerden tam inerken dengemi kaybettim ve sahnede yüksekte olduğu için uçuyormuşum gibi hissettim. Sahneden geriye doğru düşüyordum. Tam yere kapaklanıcaktımki birinin beni kucakladığını farkettim. sahneden aşağı düşüyordum ve biri beni kurtardı. Korktuğum için gözlerimi sımsıkı kapamıştım. Beni kurtaran kişinin mert olduğundan o kadar emindimki gözlerimi açana kadar boynuna sarılı kaldım. Fakat gözlerimi açtığımda bu kişinin farklı biri olduğunu gördüm. "Sende kimsin" dedim şaşırmış ve korkmuş bir şekilde. "Rica ederim" dedi ve beni yere indirdi. Yeşil gözlü açık tenli siyah saçlı biriydi. mert koşarak yanıma geldi "iyi misin ela bişey oldumu" dedi. Ben hala olayın etkisindeydimki beni kurtaran kişinin elini tuttuğumu farketmedim bile. Mert ikimize baktı sonrada ellerimize. Mert, beni kurtaran kişinin tuttuğum elinden elimi ayırarak kendi elini tutturdu. "Buraya gelmek büyük bir hataymış" dedi. Ve hızlıca benide çekiştirerek kapıya yöneldik. Ben hala beni kurtaran kişiye bakıyordum, oda bana. Sonra başını öne eğdi ve diğer tarafa doğru başık eğik bir şekilde yürümeye başladı. "Dur"dedim mert'e "ona teşekkür etmeliyim" ve beni kurtaran kişinin gittiği tarafa doğru koşmaya başladım. Etrafıma bakındım fakat onu bulamadım. Geri döndüğümde mert dışarıda kaldırıma oturmuş beni bekliyordu. Üzüldüğü çok belliydi yanına oturdum. "biliyormusun" "Daha önce birini hiç kıskanmamıştım"dedi. Güldüm "bunda kıskanıcak hiçbir şey yoktu" dedim. gözlerime bakıyordu "birine aşıksan ne olursa olsun onu herşeyden kıskanırsın"dedi ve yanağımdan öptü. Ve ben gene kıpkırmızı oldum. Hayat gerçekten çok ama çok acımasız değil mi?

Farklı hayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin