ÇİKOLATALI

6.Bölüm- Saf

Bölüm Şarkısı- Ariana Grande: İnto You
Multimedya- Cansel (Bir önceki bölümün multimedyasını değiştirdim.) 

Bir süre sadece gözlerimi izledi. Normal sıradan kahverengi gözlerimi...

"Öyle uzun uzun bakınca tuhaf hissediyorum. Şey aslında zor bir soru sormadım." dedim şaşkınlıkla.
Şaşkınlığımın sebebi beni çok güzel izliyor olmasıydı.

Çok güzel bakıyordu.

Yutkundum ve gözlerimi kaçırdım.
"Sakladığım şeyler de var. Hayatımdan memnunum ama memnun olmadığım noktalar da var." diye itiraf etti.
Dürüstlüğü kalbimi mest ederken gülümsedim. Fıtratıma uygun bir şekilde kesinlikle sakladığı şeyleri sormaz konuyu kapatırdım fakat onu yeni tanıyordum ve sakladığı şeyleri meraktan çok kendimi koruma amaçlı öğrenmek istiyordum.
Mesela sakladığı şey aslında bir organ mafyası olduğu olabilirdi.
Kendisi ufacık ipuçları veriyordu zaten kalbini çalmaya geldim diyerek...

Bir de netti. Niyetini belli etmişti mesela. Oraya buraya kıvırmamıştı.

İltifatını da dosdoğru yapıyordu itirafını da.

İçimdeki dürtü ile sakladığı şeyi öğrenmek istedim.

"Sakladığın şeyleri bir gün söyleyecek misin?" diye sordum.

"Mutlaka söyleyeceğim. Ama şimdilik isteme olur mu?"

Derin bir soluk çektim içime. Denizin sevdiğim kokusu burnuma dolunca huzurla gülümsedim.

"Peki, sabrederim." dedim.

O da benim gibi gülümsedi.
Elimi uzatıp yüzüne dokundum.

Gözlerine bakarken, "Teşekkür ederim." dedim. Çenesindeki ufak gamzeye dokundum. Bir de çenesinin yanında çok küçük bir ben vardı.

Ona da dokundum. Gözlerini kapattı. "Neden teşekkür ettin?" diye sordu.

"Bana çok güzel bir iyilik yapmıştın." dedim aynı onun bana yaptığı açıklamadaki gibi.

Buğra'ya neden teşekkür ettiğini sorduğumda bunu demişti...

Yaptığım şeyi anlamış olmalı ki, "Çok zeki bir kızsın." diye fısıldadı.

"Evet ve sözünün eri bir kızımdır aynı zamanda. Teyzeme çok geç kalmam demiştim. Bırakır mısın beni?" diye sordum.

Gözlerini araladığı gibi elimi geri çektim ve eski pozisyonuma döndüm.

"Tamam bırakayım seni Mutlu kız."

Kalktı.

"Bir şey soracağım."

Peşinden arabaya doğru giderken bana baktı. "Sor bakalım."

İzlenim çok öenmliydi benim için. Sürekli onu izliyordum ve ondaki analizlerimi ona sorup onay almak hoşuma gidiyordu.

"Çok fazla spor yapıyor musun?" diye sordum.
Arabaya oturduk. O sırada arabanın üzerini kapattı tekrar.

"Nereden çıktı bu?" diye sordu.

"Yapılı ve şekilli bir vücudun var."

Arabayı çalıştırdı.
"Evet sık spor yaparım."

Bu gün Umut bir farklı gelmişti bana. Diğer günlerin aksine tedirgin gibiydi. Ve bunu bana da yansıtmıştı istemeden de olsa. Huzursuz olmuştum bu durumdan.

Mahalleye geldiğimizde durdurdu arabayı.

"Güzel bir gündü. Teşekkür ederim." dedim.
Güzeldi bu gün ama diğer günler gibi rahat değildi. Belki de ilk günlerin büyüsü geçmişti. Ya da sakladığı şeyler onu tedirgin ettiği gibi beni de tedirgin etmişti. Kapının kolunu kavradım ve açıp ayağımı dışarı sarkıttım.