Bankta oturmuş yüzümü yakan güneş ile her gün yaptığım gibi onu izliyordum. Sıkılmıyordum,bunalmıyordum. Onun mutlu oluşunu izlemek bana bir hayat enerjisi veriyordu. Sanki hayatımın olmazsa olmazı gibi olmuştu. Tek sorun vardı, o da beni hiç tanımamasıydı. Ona neden duygularını açıklamıyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Ama bu o kadar kolay değil. Ben, kalabalığın içerisindeki sıradan bir insanım ve o beni hiç fark etmedi bile. Etmesini de istemiyorum. Hayatımda tek Scott var. O beni hayatta tutuyor. Tek dostum. Onun sağlıklı ve oldukça hareketli bir ilişkisi var bense insanlardan uzak durmayı tercih ediyorum. Belki de bir Sherlock deyimiyle yalnızlık beni koruyordur? Hayatın acımasızlığını ailemi kaybettiğimde bir kere tattım. Ve bir daha o duyguyu yaşamayı istemiyorum.
Lydia'ya onu sevdiğimi söyleyemem, onu üzmekten çok korkuyorum çünkü ayrılık duygusu o kadar can yakar ki... Bunu çok kez yaşamıştım. Kısacası..Onu sevmekten korkuyorum.
20.08.2017