Ders sonunda Stiles ve Lydia birlikte sınıftan çıktılar ikisi de konuşmadan sessizce koridorda yürüyordu. Lydia birden Stiles'in önüne geçerek yüzünü ona çevirdi. Şirin bir surat takınarak;
- Senin evinde mi yoksa benim evim de mi çalışacağız?
Stiles bu ani tepkiye şaşırarak cevap verdi
- Bugün Scott evde olmayacaksa evimde rahat rahat çalışabiliriz. Y..Yani bir sorun olmazsa senin için. Sen ne istiyorsan?
Lydia "senin evinde, saat 20:00 da. Tamam mı?" Diyip hızlıca oradan uzaklaştı.
-STILES-
Eve geldiğimde Scott'un da evde olduğunu gördüm. Ortalığın nasıl karışık olduğunu hangi deyimle anlatabileceğimi bilmiyordum ben de bir küfür savurdum.
- Lanet olsun Scott bu evin hali ne!?
Bir bacağı koltuğun diğer tarafında olan Scott'u dürttüm. Uyuyordu. Bir daha dürttüğümde gözlerini açtı.
- Stiles ne yapıyorsun uyuyorum!
Kolundan tutup onu kaldırdım.
- Evi akşam saat 8'e kadar toplamalıyız misafirimiz var.
Scott bakışlarını bana dikti ve gözlerinin içi ışıldamıştı.
- Aman tanrım, Stiles..! Tahmin edeyim.. Lydia? Lydia'yı bu akşam EVİNE davet ettin, öyle mi? İşte benim oğlum!
Karın boşluğuna sertçe bir yumruk attım.
- Gevezelik yapma. Proje yapacağız ve sen de evde olmayacaksın.
- Peki... Olmam :)
İmalı bakışlarını aldırmadan onu odadan kovdum. Elime süpürge ve bir bez alıp işe koyuldum.
-LYDIA-
Bu akşam Stiles'ın benim hakkımda ne bildiğini öğrenmeliydim. Her ne biliyorsa onları aklından silmek zorundaydım. Eğer bu işi araştırmaya koyulursa o da zarar görebilirdi. Hatta... Beni ısıran kişiyi bulursa, ki onu bulması zor olmaz.. Onu bulursa hayatını mahvetmiş olabilirim. O adamla veya her neyse.. Kurt adam(?).. o şeyle karşılaşırsa ısırılır.. Ya ölür ya da doğaüstü bir güç ile yeni hayatına alışmaya çalışır. Bu kurt adama benzeyen yaratık avlanıyor muydu yoksa kendi türünü fazlalaştırmaya mı çalışıyordu anlamıyordum. Ama eğer Stiles onun eline düşerse bunun vicdan azabıyla yaşayamam. Bu düşüncelerle evde volta atarken buluşmamıza sadece bir saat olduğunu fark ettim ve oturup sakin kafayla bir plan yapmaya başladım.
-STILES-
Evin her köşesini temizlemiştim. Kendimi koltuğa attım. Ve üzerimdeki kıyafetleri değiştirmem gerektiğini düşündüm. Scott'un evden çıktığını gördüm.
St: Nereye gidiyorsun? Seni evden kovmuş gibi oldum..
Sc: Allison ile buluşup bir şeyler içeceğiz. Acelem var hadi size iyi eğlenceler. Pardon iyi dersler.
Stiles sahte bi gülüş atıp kapıyı Scott'un yüzüne kapatıp odasına çıktı. Gardrobunu açınca sadece bir kaç parça kıyafetinin olduğunu gördü, bunlar bu akşama uygun değildi. Usulca Scott'un odasına gidip onun gardrobundan kıyafet arakladı. Scott genellikle Allison ile alışveriş yapardı ve Allison giyim konusunda olağanüstüydü.
Lydia'nın gelmesine yarım saat kaldığını görünce Stiles ışık hızıyla kıyafetleri giyinmeye koyuldu. Saçlarını taradı ve tam jöle sürecekti ki.. Kendine ayna da garip bir bakış attı.
- Hadi ama dostum... Sadece proje yapacaksınız ne bu karizmatik davranışlar.
Kendinden iğrenircesine elinden jöleyi sildi.
Stiles salonda vakit geçirirken kapı çalmıştı. İşte yüzleşme vakti gelmişti. Birlikte geçirecekleri 3 saatleri vardı. Aynada son kez kendine bakıp kapıyı açtı. Ama Lydia, Stiles'ın beklediği gibi değildi. Ağlamaktan gözlerinin etrafına siyah rimeli akmıştı ve içler acısı gözüküyordu.
Lydia kapının açılmasıyla birden Stiles'a sarıldı. Stiles da ona sarıldı, aynı zamanda olanları anlamaya çalışıyordu. Lydia'nın korkudan titrediğini hissedebiliyordu. Ve inanılmaz derecede üşümüştü. Stiles ona sıkıca sarıldı ve onu bir koltuğa oturttu...
Burada kesmek çok zalimce oldu biliyorum şskxpwlxle Ama yb kısa sürede gelecek zaten🙆🏼
