-STILES-
Biyoloji dersinden çıkmış, ruh enerjimi kaybetmiş gibi hissediyordum. Öğretmenlerin bana bir kastı olduğunu düşünmeye başlamıştım. Sınıfta rezil oluşumu düşünüp içten içe çıldırırken gözlüklerimin ucundan Lydia'nın telaşla kızlar tuvaletine koştuğunu gördüm. Yavaşça tuvaletin kapısına yanaştım ve usulca onu dinledim. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum belki de sapıklıktır ama ona olan ve olacak her şeyi bilmek istiyordum bu duyguyu kontrol edemiyordum.
Birden Lydia'nın hıçkırıklarla ağlama sesini duydum ve kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. Ona ne olduğunu bilmiyordum ve bu canımı çok yakıyordu. Bir platoniktim belki de bir manyak. Ama onu korumak istiyordum. Bu düşüncelerle kendimi boğarken tuvalet kapısı açılmıştı ve çarpışmıştık. Ben kendimi kaybetmiştim o kadar utanıyordum ki resmen beni orada onu dinlerken yakalamıştı kendimi tonlarca hakaret yemeye hazırlamıştım ama Lydia beni şaşırtmıştı. Göz yaşlarını silip yanımdan öylece uzaklaşmıştı. Zaten bir kaç gündür onu uzaktan izliyordum ve o kadar güçsüz görünüyordu ki.. Benim tanıdığım her şeye rağmen güçlü Lydia yerine her gün arkadaşlarıyla tartışan,gergin ve ağlamaktan göz altı torbaları çıkmış bir Lydia gelmişti. Ona ne olduğunu bulmak için elimden geleni yapmaya hazırdım. Hala kızlar tuvaletinin önündeydim ve gözüme bir şey takılmıştı. Her filmde klasik olarak aşık iki insan çarpışırdı ve kızın kitapları yere saçılır,birlikte toplarken elleri birbirine değer ve yakınlaşırlardı. Ama bu sefer Lydia'nın düşürdüğü şey bir coğrafya veya edebiyat kitabı değildi. Oldukça eski, sayfaları sararmış ve tek bir harfinden bile anlamadığım dille yazılmış bir kitaptı bu. Hemen çantama koydum ve oradan uzaklaştım. Bir sonra ki ders sınavım olmasına rağmen jipime atlayıp evin yolunu tuttum. Kitaptaki her neyse, Lydia'nın başına gelen şeyle bir ilgisi olabilirdi.
-LYDİA-
"Nerede bu lanet kitap! Allison yoksa sen mi aldın,eşyalarımı karıştırmamanı binlerce kez söyledim sana!"
A:Hayır Lydia. Neden bu kadar bağırıyorsun ki bana anlamıyorum. Okulda düşürmüşsündür yarın bulursun!
L: Aman Tanrım! Nasıl unuturum!.. Bugün adını hep unuttuğum bir çocukla çarpışmıştık ve elimde o kitap vardı lanet olsun düşürmüş olmalıyım!!Lydia evde sağa sola hızlı adımlarla yürüyerek bir şeyler mırıldanıyordu Allison ise onun bu davranışlarına alışkın bir şekilde Scott ile görüntülü konuşuyordu.
...
A: Stiles ne durumda? Bugün onu çok endişeli gördüm.
Sc: Elinde garip bir kitapla odasına kapandı ve 3 saattir bir kere bile dışarı çıkmadı.
Lydia Scott'un son cümlesini duyduğu anda Allison'un elinden telefonu alıp büyük bir oh çekti.
L: Tabii ya.. Stiles! İsmini hatırlamak için kendimi yırtıyordum. Scott bana hemen o kitabı bulmalısın. O kitap benim için çok önemli. Eğer alamazsan, ki vereceğini de pek sanmıyorum..Ben bunu kendi yöntemlerimle halledeceğim.
Scott ve Allison şaşkın bir şekilde Lydia'ya bakıyordu. Lydia kendinden emin bir şekilde yatmaya gitti. Yarın çok enerjik olmalıydı.Arkadaşlar selam :D hikayenin ilerki bölümleri hakkında değişik ve iddialı fikirlerim var. Siz Stydia shipperları için farklı bir hikaye olsun istedim. Fikirlerinizi belirtirseniz bana çok yardımcı olursunuz. Her gün yeni bölüm eklemeye çalışacağım..İyi okumalar <3